Oluşan Çökme Kısmi mi?

Yoksa Sorun ‘Genel’ mi? Antakya’nın Zenginler Mahallesi içinde yükselen ahşap külahlı minaresi ile dikkat çeken Nakip Camii’nin hemen önünde oluşan çökme, ‘sağlıklaştırılan’ sokağın hikâyesine eklenen son detay oldu! Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Yalçın Kurt’un da son konuşmasına yansıdığı gibi, Hatay, 400’e yakın arkeolojik sit ve 1000’e yakın taşınmaz kültür varlığı ile Türkiye’nin özel […]

Yoksa Sorun ‘Genel’ mi?

Antakya’nın Zenginler Mahallesi içinde yükselen ahşap külahlı minaresi ile dikkat çeken Nakip Camii’nin hemen önünde oluşan çökme, ‘sağlıklaştırılan’ sokağın hikâyesine eklenen son detay oldu!

Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Yalçın Kurt’un da son konuşmasına yansıdığı gibi, Hatay, 400’e yakın arkeolojik sit ve 1000’e yakın taşınmaz kültür varlığı ile Türkiye’nin özel ve ayrıcalıklı illerinden bir tanesi. Peki, bahse konu başlıklar altında sıralananların oluşturduğu liste konusunda başarılı mıyız? Ne yapılması gerekiyorsa yapıyor muyuz? Bakım-onarım çalışmalarını aksatmadan yürütüyor muyuz? Marka sloganlarında sık sık yükseltilen bir kentte o markanın arka planını dolduruyor muyuz?
-TEHLİKE YARATIYOR-
Soruların çok, ama cevapların az olduğu bu kente dair son kare, doğu yakasının Zenginler Mahallesi’nden… Burası, ahşap külahı ile kentin geleneksel cami örneklerinden, Nakip Camii’nin olduğu nokta. Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restore edilip günümüze kazandırılan Camii’nin hemen 1 metre önünde yaşanan çökmeyi işaret eden vatandaşlar, taş döşeli yolun nasıl olup da bu şekilde çökme yaşadığını anlamadıklarını söylerken, geceleri yeterince aydınlatmanın olmadığı sokaktaki bu durumun, yolu kullananlar için tehlike oluşturduğuna dikkat çektiler.
-SAĞLIKLAŞTIRILMIŞ!-
Antakya´nın 40 Asırlık Türk Yurdu Sokağı için projelendirilen sokak sağlıklaştırma çalışmalarını 2013 senesi Nisan ayı içinde törenle başlatan, ama eldeki sonuçla da tartışmaları bir türlü sonlandıramayanlar için konuşan ve çökmeye işaret eden bir vatandaş anlatsın yaşananları:
“Sokağı bir başından aldılar, sonuna kadar gittiler. Ne yaptılar? Boyadılar! Elde fırça, renk renk boyadılar. Tamam da, burası tarihi bir sokak değil mi? Peki, bu evlerin boya-badanaya mı ihtiyacı var, yoksa ciddi anlamda tamirata ve restorasyona mı? Bakın etrafınızdaki evlere… Ne görüyorsunuz? Tüm duvarlar yazı ve karalama içinde. Bu yazılar içinde ne yok ki! Şiirler var, küfürler var, aşk ilanı var, saçma sapan şekiller var… Biz silsek ne olacak ki?
Temizlediğiniz yer ikinci gün yine yazı doluyor… Bazen şaşıyorum, ‘bu kadar mı sahipsiz bırakılır bir şehir’ diye… Çökme de eldekinin madalyası olmuş! Aslında ‘gelsinler ve yapsınlar diyoruz ama, bunu söylerken de korkmuyor değilim. Hani gelecekler ve bir şeyler yapacaklar yapmasına da, yama yapacakları yeri asfaltla kapatıp giderler mi sahi?” -Tamer Yazar-

Exit mobile version