Önce “Kültür” ve “Sanat”…

Samandağ eski Belediye Başkanı Mithat Nehir: “Kültür ve sanatın merkezde olduğu bir şehirde, insanlar hamasetle uğraşmaz, kavga etmez, birbirleriyle daha kolay iletişim kurar.” İstanbul Kültür Sanat Vakfı, Hollanda Ankara Büyükelçiliği ve Hollanda İstanbul Başkonsolosluğu ortaklığıyla düzenlenen ‘Sanat ve Kültür Yoluyla Bağlantılar Kurmak’ adlı konferans, geçtiğimiz günlerde Feriye’de gerçekleşti. Konferans’a katılan isimlerden biri, Hatay’ın Samandağ ilçesinde […]

Samandağ eski Belediye Başkanı Mithat Nehir: “Kültür ve sanatın merkezde olduğu bir şehirde, insanlar hamasetle uğraşmaz, kavga etmez, birbirleriyle daha kolay iletişim kurar.”

İstanbul Kültür Sanat Vakfı, Hollanda Ankara Büyükelçiliği ve Hollanda İstanbul Başkonsolosluğu ortaklığıyla düzenlenen ‘Sanat ve Kültür Yoluyla Bağlantılar Kurmak’ adlı konferans, geçtiğimiz günlerde Feriye’de gerçekleşti. Konferans’a katılan isimlerden biri, Hatay’ın Samandağ ilçesinde başarılı bir belediyecilik örneği sunan ve son seçimde yerini Refik Yılmaz’a bırakan, Mithat Nehir oldu.
2009-2019 dönemi Samandağ Belediye Başkanı Mithat Nehir, yerelde “kültür yönetimi” ve “kültür sanat” odaklı çalışan belediyecilik anlayışı üzerine değerlendirmelerde bulundu.
Kültür ve sanatı odağına alan belediyelerin bulunduğu şehirlerde yaşamaya doyum olmayacağına inandığını aktaran Nehir, “Kültür ve sanatın merkezde olduğu bir şehirde, insanlar hamasetle uğraşmaz, kavga etmez, birbirleriyle daha kolay iletişim kurar. İnsanları kucaklayacak yaklaşım ortaya koymanın yolu, şehrin ruhunu taşıyan kültür sanat çalışmalarından geçer” dedi.
“Sivil Sayfalar” adlı haber sitesinden Hemra Nida’ya konuşan Nehir’e göre, kent sakinleriyle doğrudan temas kurabilen ve idare ettikleri bölgenin sosyo-kültürel yapısını yakından tanıyan belediyeler, kültür sanat aracılığıyla, vatandaşların karar alma mekanizmalarını da etkiler. Nitekim, ister yerel idarenin ister merkezi hükümetlerin yanlış bir uygulaması söz konusu olduğunda, sanatın o direngen, o itiraz eden ruhu vatandaşa cesaret verir. Bu cesaretten kaynaklı da, o kararlar yeniden gözden geçirilir. Ancak dikkat çekilmesi gereken bir nokta var: O “kültür-sanat”, belediyenin tekeliyle yapılmamalı, sahibinin sesine dönüşmemeli. Sivil inisiyatiflerin elinde kalmalı.
Partilerin kültür sanatla ilgili ilkeli bir duruşa sahip olması gerektiğini de savunan Nehir, siyasi partilerin kültür sanat politikalarını belirleme aşamasında vatandaşın talepkar olması gerektiğini de söylüyor. Nehir, “Siyasiler, seçmene gittiği zaman vatandaşa ‘ne istiyorsunuz’ diye soruyor. Alınan cevaplar yol, su, iş üzerine… Kültür sanata sıra gelmiyor. Ancak ülkedeki yerel yönetimlerin bu programlara gelip kültür sanat yoluyla hayata ne kadar dokunabileceklerini bir de buradan görmesi gerekiyor” diyor. -Tamer Yazar-

Exit mobile version