Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Online eğitim, eyvah!

Eğitim-öğretimin pek çok paydaşının

Eğitim-öğretimin pek çok paydaşının bu ve benzer cümleler sarf ettiği zamanlardayız. Pek çoğumuzun belki de destek verdiği cümleler…

Pandemi süreci; tüm alışkınlıklarımızın bir anda değiştiği, dünyaya bakış açımızın yeniden şekillendiği bir süreç olarak devam ediyor. Bu yeni şekillenmenin içinde yine kendi içinde bir dönüşüm yaşayan konulardan biri de eğitim elbette. Ancak bu dönüşümde yine her teknolojik gelişmeye temkinli yaklaşan önemli bir kitle söz konusu. Bu kitlenin öncesi, sanayi devrimlerine de karşı çıkıyordu, tarım devrimine de, bilimsel çalışmalara da, uzay çalışmalarına da…

Bu örneklemelerin eğitimdeki dönüşümdekiler ile etki oranı tartışılabilir. Hatta çok uçuk ve sübjektif görülebilir. Ancak değişim ve dönüşüme toplum olarak ne kadar muhafazakâr olduğumuz da bilinen bir gerçek.

Değişimin ilk toplumsal alanlarından biri olması gereken okul, bireyin gelişim süreçlerinde çevre kadar etkin bir öğrenme merkezidir. Ve maalesef yüzlerce yıldır okul, sadece bilgi aktarma merkezi olarak işlevini sürdürmüştür. Alfa çocukları olarak adlandırılan günümüz çocukları için bilgi aktarılarak elde edilmeye çalışılan öğrenmenin, gerçek bir öğrenme değil sadece kısa süreli belleğimizde işgalci olduğunu unutmamak gerekir. Er ya da geç işgalci bulunduğu yerden gidecektir. Bu yüzden eğitim-öğretim belki yüzyıllardır süregelen bilgiyi aktarma yörüngesinden bir an önce sıyrılmalı. Yaşamsal önceliklerle bağ kurmalı. Bunun için de kalıcı öğrenmeyi sağlayacak yaparak- yaşayarak öğrenme metotları uygulanmalı.

İçinde bulunduğumuz durum belki de bu metotları istediğimiz biçim ve sürede yapılmasını engelledi. İşte tam bu noktada devreye giren online eğitim öğretim materyalleri, teknolojik donanımlar en azından hala oyunda olmamız için en güçlü silah. Doğru kurgulanmış, içerik yapısı güçlü, kazanımlara yönelik çalışma metotları, görsel algıyla desteklenen öğrenme yöntemleri ve daha pek çoğu… Pek çok ebeveyn, öğretmen, öğrencinin bu öğrenme yöntemine biraz da burun kıvırarak yaklaşmasını henüz alışık olunmamanın verdiği ilk tepkiler olarak algılıyorum.

Ekran karşısında uzun süre kalmanın vereceği fiziksel – mental rahatsızlıklar olduğunun bilincindeyim. Çok uzun süren ekran sürelerinin, günün çoğu zamanını oturarak bilgisayar başında geçirmenin zararlarını tartışmaya bile gerek duymuyorum. Dahası öğrencilerin ya da kursiyerlerin otokontrollerinin ya da ebeveynlerin-öğretmenlerin öğrenciler üzerindeki takibini yeterince yapamadıklarının da bilincindeyim. Ancak bu durumun geçici olduğunu da düşünmekteyim. Bu geçici süreçte tüm öğrenme kayıplarımızın engelleneceği ve hatta öğrenme alışkanlıklarımıza yeni perspektifler de katacak online öğrenme platformlarını da yok saymamak gerektiğini özellikle belirtmek isterim. Bugün online eğitim-öğretim dediğimiz etkinliklerde elimizdeki teknik imkanlarla Cambridge, Harvard gibi üniversitelerin derslerine, ülkelerin-şirketlerin etkinliklerine, sanatçıların atölyelerine, müzelerin online gezilerine katılabilmekteyiz.

Buradan hareketle online eğitim güzellemesi yaptığımın da düşünülmesini elbette istemem. Bir çocuğun en büyük öğrenme alanının çevre olduğu görüşündeyim her zaman. Yukarıda da belirttiğim üzere doğru kurgulanmış bir online eğitimin ‘’içinde bulunduğumuz süreçte’’ öğrencinin psikososyal yaşamına katacağı etkiyi belirtmek istedim.

Bize düşen, bu öğrenme ortamları için bilgiye erişecek kişinin (öğrenci, öğretmen vb.) öğrenme motivasyonu yükseltmek, araştırmaya ve merak duygusuyla elde edeceği kazanımlara odaklamak, öğrenme sürecinde özne rolü edinmesini sağlamak, gelecekte bu tarz öğrenme etkinliklerinin hayatımızın önemli dönemlerinde çokça yer alacağını unutmadan hazır olmak!

Sefer KAPLAN