Yeter ki insanı uzak tutun!
Fidan kampanyaları ile hemen yeşillendirilmeleri gerektiği ifade edilen yanan ormanlık alanları için konuşan Antakya Çevre Koruma Derneği eski Başkanı Selda Asker’in, “Doğayı biraz kendi haline bırakın” söylemine uzmanlar da destek veriyor.
Antakya Çevre Koruma Derneği eski Başkanı Selda Asker’in geçtiğimiz günlerde gündeme taşıdığı, ‘yangınlar sonrasında nasıl bir yol izlenmesi gerektiği’ yönündeki paylaşımı dikkat çekti. Geçmiş dönemde Hatay’da yaşanan bir orman yangınından bir örnek vererek durumu özetleyen Asker, şunları dile getirdi:
“Tarih 20 Ekim 2012! Amanoslar, cayır cayır yanmıştı ve o zaman da, ‘yanan arazilere iş makineleriyle girmeyin’ diyorduk. ‘Alanı, kendi haline bırakın’ diyorduk. Yaklaşık bir sene sonra; çalışmalarına, doğa tutkunluğuna, doğa korumaya katkılarına, fikirlerine çok önem verdiğim ve kendisinden doğa eğitimi aldığım değerli Yasar Ergun Hocam, Amanosları belgeleyip paylaşmıştı. Ormana karışmazsanız, orman kendini yeniler. Yeter ki insanı uzak tutun!”
Antakya Çevre Koruma Derneği eski Başkanı Selda Asker’in gündeme taşıdığı gerçeğe dair sorulanlar ise değişmiyor. “Peki, yanan ormanı yenilemenin tek yolu oraya yeni fidanlar dikmek mi? Bu müthiş ekosistemi onarmakla ilgili ne biliyoruz? Yeniden yanmasın diye izlenmesi gereken yöntemler var mı?”
Tüm bu soruların yanıtlarını, yangın ekolojisi alanında uzman olan, Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Avcı verirken, Asker’in tespit ettiği detayları da es geçmiyor…
“Ormandaki her organik madde, yanma özelliğindedir. Siz, alevler içinde bir orman görürsünüz, ama içeride her ağaç, bitki eşit şekilde yanmaz. Sıcaklık ve nemin orman yangınında etkisi büyüktür. Ayrıca ormandaki yanıcı maddelerin miktarları ve çeşitliliği de etkili olur. Son yangının etkilediği Akdeniz ve Ege ormanlarında bitki örtüsü, kızılçam ve maki topluluğu olarak görülüyor. Bunlar, yanmaya her zaman hazırdırlar. Yangında, ormandaki flora belli ölçüde etkilenir, ama eşit oranda değil. Bazı yerler
Ormanlar, büyük yangınlardan sonra kendi kendilerini yenileme özelliği gösterirler. Yangın, toprağın 5 cm altında kalan canlıları etkilemez. Yılanlar, kertenkeleler, köstebekler ve gözümüzle göremeyeceğimiz birçok canlı burada güvende olur. Aynı şekilde, kökleri derinlere inen ağaç ve çalılar da varlıklarını bu şekilde sürdürebilirler.
Canlıların, varlıklarını devam ettirmeleri farklı olur. Otsu bitkiler 1-2 yıl, çalı grubu 2-5 yıl, ağaçlar içinse en az 20 yıl gerekiyor. Yanan ormana bir buçuk ay sonra gittiğinizde, topraktan taze sürgünler çıktığını görürsünüz. Bir bahar sonra, bunlar 50-60 cm’ye kadar çıkar. Hatta yangınlardan sonra bu bitkilerin normalden hızlı sürgün verdiği görülür. Soğanlı bitkiler ise zarar görmez. Mutlaka yeniden vatanlarında çıkarlar. Bu nedenle yanan toprağı bir süre kendi haline bırakmak gerekiyor. Orada bir miras var. Hemen girilmemeli, müdahale edilmemeli.” Tamer Yazar