Duvarda ve zeminde ise çatlaklar
Başlangıç maliyeti 52 Milyon TL olarak açıklansa da, şu ana kadar bu miktarın çok üzerine çıkıldığı söyleniyor. Aslında mevcut tartışmaları resmi anlamda alevlendiren ilk açıklama dönemin Valisi Ercan Topaca’dan gelmiş, fitili ateşleyen ilk adım da bu şekilde atılmıştı.
Sergi salonlarının birçoğunu ‘çalışmalar henüz devam ettiği için’ kapalı tutan Hatay Arkeoloji Müzesi yeni binası için ilk konuşan isim, dönemin Hatay Valisi Ercan Topaca olmuş, İl Koordinasyon Kurulu Toplantısı sırasında paylaştığı bir detayla da eldeki adına ilk ‘soru işaretini’ yaratmıştı. Hatırlanacağı gibi, Topaca, yaşanan sorun noktasında konuşurken, “Daha inşaat bitmedi, devam eden bir inşaat var, ama Müze’nin çatısı akıyor… Böyle bir şey olamaz. Böyle bir şey kimsenin içine sinmez. Bunun sorumluları hakkında gerekeni yapacağım. Bu konuda kimse benden tolerans falan beklemesin” demişti. Bugün Ankara Valisi olan Topaca’nın bu çarpıcı değerlendirmesinde kendisinden önceki Vali Celalettin Lekesiz’e ne kadar pay ayırdığı bilinmiyor. Ancak dünden bugüne yaşananlar, ‘akan çatı’ ile devam eden bir hikâyenin devamı gibi!
-ÇATLAKLAR-
Şu an ziyarete açık sergi salonları, açılması beklenenlerin henüz yarısı bile değil! Ancak Vali Ercan Topaca ile başlayan tartışmalar bugün Müze’nin birçok yerinde kendisini fazlasıyla hissettiriyor. Çatı hala akıyor mu, bilinmiyor! Ancak duvarlarda fark edilen çatlaklara ait çizgilerin fazlalığı dikkat çekiyor. Henüz 4 senelik bir müze olmasına rağmen, yaşanan sorunlardan biri de zemindeki bozulmalar. Yere ekli zemin malzemesinin bozulmuş, yerinden kalmış ve hatta ekli yerinden soyulmuş halleri, bu kadar ciddi bir maliyetle ortaya çıkarılmış bir Müze’de nasıl olup da bu kadar çabuk bir bozulmanın olabileceğini gündeme taşıyor. Taşırken de elde biriken soruları kent idarecilerine teslim ediyor.
-CAM TAVAN!-
Müze’de yaşandığı ifade edilen bir diğer sorun, tavandaki cam bölmeleri bir arada tutan kısımların ‘havalandırma’ nedeniyle gevşemesi ve Müze’de bundan kaynaklı sorunlar yaşanıyor olması! Şu an sadece ‘sorun’ olarak değerlendirilen durumun olası bir kazaya davetiye çıkartacak bir durum yaşatması mümkün mü peki? Özellikle de son Müze ziyaretimizde şahitlik ettiğimiz zemindeki ciddi bozulmalar ve duvarlarda dikkati çeken çatlaklar noktasında!
-ÖRTÜLER!-
Müze’yi gezmeye gelenleri karşılayan ilginç görüntülerden biri, sergileme alanlarında ve duvarlara ekli bölgelerde üzerlerine ‘özenle’ örtüler serilmiş mozaikler oldu. Mozaik alanına getirilmiş ve yere monte edilmiş ya da duvara asılmış bir mozaik eserin tamamlanmış olması gerekmez mi? Peki, bu durum, tamamlanmamış kısma mı dair? Ya da tamamlanmış ama ‘eksik’ kalan kısma mı dair? Yoksa tespit edilen hata noktasında bir ‘zorunlu’ mola alımı mı? Hangisi?
-ESKİ MÜZE-
Yeni Müze’de yaşandığı ifade edilen, ancak önce Hatay Valiliği ardından da Bakanlık nezdinde yalanlanan ‘restorasyon hataları’ noktasında başlatılan geçmiş tarihli soruşturmanın henüz tamamlanmadığı ise gelen bilgiler arasında. Eski Müze binasında taşınmayı bekleyen mozaik parçalarının bulunma sebebi bu mu, merak ediliyor. ‘Son 4 senedir eski Müze’de bekletilen mozaiklerin yeni yerlerine ya da depolara alınmamasının sebebi bu mu’ bilinmiyor ama, kamuoyu, mevcut sorunlara ilk elden cevap bekliyor.
-BİTMEDİ Mİ?-
Yeni Müze’de süregelen restorasyonlar noktasında merak edilen çok şey var. Bunlardan biri, Genç Satyros Mozaiği. Genç Satyros, milattan sonra ikinci yüzyıla ait, Harbiye’de bulunmuş bir taban döşemesi. Eni 1.95 metre, boyu ise 1.75 metre. Müze’den ona dair verilen bilgide aynen şu ifadeler yer alıyor:
“Açık renk zemine işlenmiştir. Merkezi panoyu ince bir bant ve dalga motifi sınırlamıştır. Bir eli ile asa tutan, diğer eliyle aslanın iplerini tutan hareket halinde bir satir işlenmiştir. Mozaiğin altında, dikdörtgen çerçeve içerisinde yerleştirilmiş baklava dilimi içerisinde kuş figürü görülmekte, hemen bitişiğinde ise kare içine yerleştirilen dairede bir insan portresi yer almaktadır.”
Bu mozaiğe dair tartışma yaratan kısım ise, eldeki 3 örneği… İlki, eski Müze’deki hali. İkincisi yeni Müze’ye taşındıktan sonraki ‘restorasyon’ görmüş hali. Ve son hali de, yeniden düzenlenmiş hali! Mozaiğe yakından bakıldığında, her mozaikte eksik ve tamamlanmış kısımlar adına ciddi farklılıklar olduğu gözleniyor. Bu ise mevcut mozaik adına ‘sorular’ sordurtuyor. Mesela mı?
-DETAYLAR-
Genç Satyros mozaiğinin ilk haline yakından bakanların ilk
dikkat ettiği şey, mozaikteki Satir’in göz kısmının olduğu bölgenin net bir şekilde seçiliyor oluşu. Ancak mozaiğin ikinci halinde bu göz kısmı kaybolmuş. Üçüncü ve son halde ise bu bölgedeki eksilme sürmüş, ama ikincisi ile de farklılık göstermiş!
Satir’in, eski Müze şartlarında, sağ bacağındaki ciddi eksiklik ise ikinci mozaik tabloda düzeltilmiş. Eksikler tamamlanmış. Ancak 3. çalışmada bu alan yeniden boşalmış, boşaltılmış. Peki, buna neden ‘ne’ olmuş? Aslında bu eksilmeler ya da tamamlamalar aynı mozaiğin 3 hali arasında gidip gelen gözler noktasında fark edilen bir trafik de yaratmış. O zaman sorumuz net… Müze içinde şu an fark edilen ‘örtü’ altındaki mozaik eserler de buna benzer çalışmalara mı işaret ediyor? Peki, aynı mozaiğin farklı zaman dilimlerindeki farklı halleri adına bu çalışmaların anlamı ne, konuşmak isteyen var mı?-Tamer Yazar-