Antakya kent merkezinde, görsel kirlilik yaratan ve güvenlik zafiyeti doğuran dijital tanıtım panolarının kalabalıklığına işaret edenler, Asi Nehri peyzajından kavşak noktalarına uzanan hat üzerinde her geçen gün sayıları artan ‘reklam’ noktalarına düzen getirilmesini ve konumlandırılan adreslerin daha özenli seçilmesini istiyor
Antakya özelinde, Büyükşehir Belediyesi sınır ve mücavir alanları içerisinde; ilan, reklam ve tanıtım amacıyla konumlandırılan pano, tanıtıcı levha, propaganda, reklam elemanları ve benzerlerinin yol açtığı görsel kirlilik, vatandaşın da gündeminde. Buna dair konuşanların işaret ettiği örnek kentlerden biri, Eskişehir. Zira Eskişehir Büyükşehir Belediyesi İlan, Reklam ve Tanıtım Yönetmeliği, bu konuda oldukça net ifadelerle, uygulamayı sınırlandırıyor.
Yönetmelikte yer alan ve Antakya özelinde de kendisine uygulama alanı bulması istenen uyarılar şöyle:
-Yeşil alanlar, pazar yerleri ve açık otoparkların çevre duvarlarında ve içlerinde sabit reklam asma panoları tesis edilerek afiş ve pankart asılarak reklam yapılamaz.
-Kaldırım ve yol üstüne ilan, reklam, tanıtım tabelası konulamaz.
-Tabelalarda sürücü dikkatini dağıtacak içeriklere yer verilmemesi zorunludur.
-Tarihsel veya sanatsal önemi olan, prestij alanı olan yer veya bölgeler ile akarsu, nehir, çay, gölet sahilleri ve kanal şeridindeki aydınlatma direklerine reklam ve ilan levhaları asılamaz.
-VATANDAŞ MI?-
Eskişehir örneğinden yansıyan sınırlamayı, Antakya özelinde yaşanan sıkıntılara örnek gösteren bazı vatandaşlar ve yaşananları özetleyen kelimeler, şöyle:
H.G. >> Her belediyede olduğu gibi kentimizdeki belediyelerin de kaynak sorunu var ve reklam alanları yaratıp bundan para kazanmak da onlara verilmiş bir hak, ama… Bu hakkı, bizlerin yaşam alanlarını işgal etmeden yapmaları gerekiyor. Mesela en net örneği, Asi Nehri’nin yeşil alan olarak düzenlenmiş alanlarına devasa reklam panoları yerleştirdiler. Neredeyse her hafta her yere binlerce çiçek eken ve dikenler, yeri geldiğinde demek yeşil alanları gözden çıkartabiliyorlar. Belki de kendileriyle ne kadar çeliştiklerini bile fark etmiyorlar. Vali Ürgen Alanı da bir diğer kısmı! Hiç arabayla o alana akşam ya da gece saatlerinde girdiniz mi? Eğer alışık değilseniz ve duruma artık adapte olmamışsanız, oradaki devasa reklam panosundan patlayan ışıkla irkiliyorsunuz. Bir tanesi de çıkıp demiyor, “bu durum sürücüler için sorun yaratır” diye!
J.M. >> Yeni bir şey değil ki, sorduğunuz! Uzun zamandır böyle, hem de çok uzun zamandır. Alan memnun, satan memnun! Vatandaş memnun, belediye memnun! Ta ki, bu yüzden bölgede bir kaza oluncaya kadar! İşte o zaman, birileri çıkıp şunu der… “Şunlara bir düzen getirelim!”
Y.Z. >> Bir kere belediyecilik yapanların hepsi şunu iyi bilir! Peyzaj projeleri kapsamında aydınlatma konseptleri yapılırken, planlamanın en başından itibaren, ışık kirliliğinin her türü engellenir. Aşırı parlayan ve rahatsız edici olan ışıklara ayar yapılır. Tamam, bu bir reklam panosu ve reklam veren de ürünü konusunda hassas, ama… Senin önceliğin reklam verenler değil ki, vatandaş, ki asıl olarak da o bölgeden her gün geçen binlerce aracın kalabalığında ilerleyen trafik güvenliği. Karayolları bu duruma belki karışmıyor belki ama, bu kenti yönetenler hiçbiri görmüyor mu bu durumu?
F.D. >> Net olan bir şey var ki… Her yerimiz reklam oldu. Kentin her yerinde sayıları her geçen gün daha da artan devasa billboardlar, kaldırım üzerinde enine uzanan panolar, elektrik direklerinden bize el sallayan diğerleri, en son da Asi’nin adeta peyzajını sıfırlayanlar… Bu kentin turizmi adına konuşanların toplantı üzerine toplantı yaptığını izliyoruz da, onlar, bu kentte olan bitenleri izlemiyor mu? Hiç mi etraflarına bakmıyorlar. Kusura bakmasın kendisi ama, en çok da Sayın Vali’ye şaşırıyorum ben! Kendi konutu yanı başındaki Asi, geceleri, gece lambası gibi yanıp sönen o reklam panolarının işgali altında. Kendisi rahatsız olmuyor mu bu durumdan? Belki oluyor, ama müdahil olamıyor! Kim bilir!
R.C. >> Artık şaşırmıyorum. Bu kent adına yapılanlara dair üzülmek de istemiyorum. Her şey daha da kötüye gidiyor. Ben, ara ara Antakya’ya geliyorum. Berlin’de yaşıyorum. Belediyecilik, bu değil! Bunu biliyorum. Konu sadece o reklam panoları değil ki… Her şey! O kentte yaşayanlara rağmen bir şeyler yapamazsınız! Ama yapıyorsanız eğer, bu artık belediye hatasından değil, vatandaşın kayıtsızlığından ileri geliyordur. O yüzden kimse şikayet etmesin. Eğer o reklam panosunun geceye yansıyan ışıklı halinden herkes bir şekilde şikayetçi ise, seçmen sizsiniz! Düşünün! Değiştirme, değiştirtme gücünüz var! Bunu kullanamıyorsanız, hata onların değil, sizin!
-KENT KONSEYİ!-
Belli aralıklarla toplanan ve kentin gündemine dair görüşlerin, önerilerin, sorunların masaya yatırıldığı Hatay Kent Konseyi’nin, kent içinde yaşanan bu duruma dair ne yaptığını sorgulayanlar, çözüm için, Konsey üyeleri tarafından ilgili yerel yönetime öneri götürülmesini, yeşil alanların işgaline neden olan ve trafik güvenliğinde risk yaratan ögelerin ortadan kaldırılmasını istiyor. -Tamer Yazar-