Pis kokuya mecbur muyuz?

Antakyalı ve Defneli vatandaşlar, her yaz Asi Nehri’nin pis kokusunu ve görüntüsünü yaşamaya mecbur mu? Kent merkezi ile çevresinde Asi Nehri’ne bağlanan 10’un üzerinde dere var. Tamamı ıslah edilmeyen, ilaçlanmayan ve de kanalizasyon suları ile beslenen bu derelerin suyu Asi’ye akıyor. Sonuçta da kentin orta yerinde “çirkin görüntüler ve pis kokular” ortaya çıkıyor. Avrupa’da, gelişmiş […]

Antakyalı ve Defneli vatandaşlar, her yaz Asi Nehri’nin pis kokusunu ve görüntüsünü yaşamaya mecbur mu?

Kent merkezi ile çevresinde Asi Nehri’ne bağlanan 10’un üzerinde dere var. Tamamı ıslah edilmeyen, ilaçlanmayan ve de kanalizasyon suları ile beslenen bu derelerin suyu Asi’ye akıyor. Sonuçta da kentin orta yerinde “çirkin görüntüler ve pis kokular” ortaya çıkıyor.
Avrupa’da, gelişmiş ülkelerde kent merkezinden geçen nehirler kenti adeta birer “cazibe merkezi”ne dönüştürürken, Antakya’nın ortasından akan Asi Nehri ise “utanılacak görüntüler” yaşatıyor. Antakya ve Defne’de yaşayan 700 binin üzerinde hemşerimiz ve kente gelen konuklar, her yaz boyunca bu çirkinliği yaşamaya mecbur mu?
Antakya ve Defne’nin yollarını plansız, programsız, hesapsız, öngörüsüz delik-deşik ederek her gün binlerce sürücüye ıstırap çektiren HATSU’dan; ‘Günlük 30-40 metre boru döşedik” gibi küçük işlerle uğraşacağına, kentin içinden geçen ve ASİ Nehri’ne bağlanan derelerin ıslahı, akıtılan fosseptikler, en önemlisi Asi Nehri “çirkin görüntüsü ile pis koku” sorununa çözüm üreten MEGA PROJELER üretmesi isteniyor.
-Cemil Yıldız-

Exit mobile version