Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Piyasada Spekülasyon Yaratan Kişi

Ya da Kurumlar Tespit

Ya da Kurumlar Tespit Edilip Önlemler Alınmalı

Milletvekili Serkan Topal, para piyasalarında yaşanan dalgalanmalardan çıkar sağlayanlar olup olmadığı ile ilgili önergeyi Meclis Bakanlığı’na sundu

      CHP Hatay Milletvekili Serkan Topal, bir grup Milletvekiliyle birlikte Meclis Başkanlığı’na sunduğu önergede,  Merkez Bankası’nın faiz kararlarının ülkemiz ekonomisine etkilerinin, son dönemde uygulanan ekonomi politikaları sonucu Türk Lirasında yaşanan olağanüstü değer kaybı ve bunun vatandaşlarımızın yaşamlarına etkilerinin, para piyasalarında yaşanan dalgalanmalardan çıkar sağlayan, piyasada spekülasyon yaratan kişi yada kurum ve kuruluşların tespit edilebilmeli ve gerekli önlemler alınmalının gerekliliğini bildirdi.

Spekülasyon göstergeleri…

      18 Kasım 2021 tarihinde Merkez Bankası’nın son faiz kararını açıklamadan önce ekonomi piyasalarında oldukça kuşkulu hareketlerin yaşandığını belirten Milletvekili Serkan Topal, özellikle 15 Kasım 2021 tarihi sonrasında Türk lirasının önemli oranda değer kaybettiğini, ancak bu değer yitimi öncesinde piyasada spekülasyon işaret eden önemli göstergelerin ortaya çıktığını ifade etti, dövizdeki büyük dalgalanmaların da bunun göstergelerinden biri olarak değerlendirildiğini bildirdi.  

      Özellikle Kasım ayında Merkez Bankası’nın 100 baz puanlık faiz kararının ardından dolar/TL’nin yukarı yönlü hareketlendiğini, karar öncesi 10,55 civarında seyreden dolar kurunun faiz kararı sonrası 11,30’u gördüğünü, karar öncesi bir saat için ise dolar kurunun 10 lira 48’e kadar gerilediğini belirten Milletvekili Serkan Topal, 1 Kasım 2021 tarihinde 9,55 TL civarında seyreden doların, bu tarihten sadece 17 gün sonra tarihi zirveyi gördüğünü, özellikle 17 Kasım 2021 tarihinde Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın partisinin grup toplantısında faiz konusunda yaptığı açıklamaların sonrasında 24 saatte ise döviz kurunda ciddi dalgalanmalar yaşandığını ifade etti.

Döviz TL karşısında Cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyelerine çıktı…

      Aynı dalgalanmaların 22-23 Kasım tarihlerinde de devam ederek TL’de büyük değer kaybı yaşandığını, döviz Türk lirası karşısında Cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyelerine çıktığını belirten Milletvekili Serkan Topal, önergede şunlara yer verdi: “Bu gelişmeler üzerine Merkez Bankası tarafından döviz açıklaması yapılmış, bu açıklamada ‘Döviz kurları, serbest piyasa dinamiklerince arz ve talep koşullarınca belirlenmektedir. Döviz piyasalarında gerçekçi olmayan ve iktisadi temellerden tamamen uzak, sağlıksız fiyat oluşumları gözlemlenmektedir’ şeklindeki tespitler dile getirilmiştir. Dolayısıyla spekülatif hareketleri doğrulayıcı bir noktaya işaret edilmiştir. Ancak bunlara karşı ilgili kurumların hangi önlemleri aldıkları ya da ne gibi adımlar attıkları konusunda kamuoyu bilgilendirilmemiş, ‘dalgalı kur rejimi altında kur seviyesine ilişkin bir taahhüdü yoktur’ denilerek piyasa koşullarına adeta teslim olunduğu izlenimi oluşmuştur.

Suistimali olanlar tespit edilmeli…

      Aynı şekilde 16 Aralık 2021 tarihinde Merkez Bankası bir kez daha faiz indirimine giderek politika faizini 100 baz puan indirmiştir. Bu kararın açıklanmasından bir gün önce, göreve yeni atanmış olan Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin kardeşi Seydullah Nebati’nin, ‘yarınki Merkez Bankası toplantısının çok önemli olduğunu düşünüyorum. Merkez Bankası’nın bence pas geçmesi lazım. Ama kanaatimce bir puan falan gibi bir indirim yapacaktır’ yorumunu yaparak adeta açıklanacak faiz kararının çok önceden bilindiği izlenimi yaratmış, dolayısıyla ekonomi kurumlarımıza güveni zedeleyen bir manzara ortaya çıkmıştır. Bu cümlenin sarf edildiği gün ise dövizde ciddi dalgalanmalar yaşandığı dikkate alındığında piyasadaki hareketlerin geriye dönük incelenmesi, varsa suiistimali olanların tespit edilmesi, ülkemiz vatandaşları adına hem vicdanı hem de yasal bir zorunluluk olarak belirmektedir.”

      Mehmet ÖZGÜN