6 Şubat 2023’te gerçekleşen büyük depremler sonrasında Hatay, ciddi bir yeniden yapılanma sürecine girdi. Bu süreçte, sadece fiziksel yapıların değil, çevresel altyapıların da yeniden düzenlenmesi büyük önem taşıyor. İstanbul’da yaşanan yağmur suyu kaybı sorunu, Hatay için de benzer bir tehdit oluşturuyor. 23 Kasım 2023 ile 24 Kasım 2024 tarihleri arasında İstanbul bölgesine yaklaşık 136 milyon 525 bin metreküp yağmur yağarken, bu yağmur suyunun yalnızca 7 milyon 295 bin metreküplük kısmı barajlara ulaşabilmiş ve geri kalan yaklaşık 129 milyon 230 bin metreküp su hasat edilememiştir. Hatay’daki mevcut durum ve deprem sonrası hasar göz önüne alındığında, çevresel sürdürülebilirlik için bu kayıpların önlenmesi kritik bir öneme sahiptir.
Hatay için Yağmur Suyu Hasadı: Yeniden Yapılanma Sürecinde Su Yönetimi
Hatay’ın yeniden yapılanma sürecinde, suyun verimli bir şekilde kullanılması ve deprem sonrası çevre yönetiminin güçlendirilmesi için yağmur suyu hasadına yönelik çözüm önerileri önemli bir yer tutuyor. Bu çerçevede, İstanbul’da yaşanan su kaybı sorunu örnek alınarak, Hatay’a özgü şu adımlar atılmalıdır:
1. Binalarda Yağmur Suyu Hasadı: Hatay’daki yeni yerleşim alanlarında ve özellikle depremlerden zarar gören bölgelerde, binaların çatılarında yağmur suyu hasadı yapılmalıdır. Özellikle AVM’ler, okullar, hastaneler, iş merkezleri ve büyük siteler gibi yerleşim alanları için bu tür sistemler devreye sokulmalıdır. Bu, Hatay’daki su kaynaklarının daha verimli kullanılmasını sağlayacaktır.
2. Yağmur Bahçeleri ve Doğal Alanların Kullanımı: Hatay’daki parklar, bahçeler, yol kenarları ve açık otoparklar gibi geniş alanlarda yağmur bahçeleri yapılmalıdır. Bu alanlar, yağmur suyunun doğrudan toprakla buluşmasını sağlayarak, suyun yeraltı su seviyelerine ulaşmasına yardımcı olur. Ayrıca, Hatay’daki tahrip olan doğal alanların yeniden düzenlenmesi, çevresel dengeyi sağlamak adına önemlidir.
3. Yağmur Hendekleri ve Akış Yönüne Uygun Yapılar: Hatay’daki kent ormanları, tarlalar ve diğer açık alanlarda yağmur suyu akışına uygun hendekler ve su toplama sistemleri oluşturulmalıdır. Bu sayede, suyun yeraltına sızarak yerel ekosistemin canlanmasına olanak tanınacaktır.
4. Derelerin Doğal Haline Getirilmesi: Hatay’daki derelerin betonlaşması yerine, bu dereler doğal yapısına kavuşturulmalı ve yağmur suyu hasadına uygun hale getirilmelidir. Ayrıca, bu su yolları, yerel su kaynaklarıyla birleşecek şekilde yeniden yapılandırılmalıdır.
Su Kaybı ve Çevresel Kirlilik Riski: Hatay’daki Durum
Hatay gibi depremden ağır yaralar alan şehirlerde, ayrık sistemin yetersizliği ve yağmur suyu hasat edilmediği takdirde ciddi çevresel sorunlar ortaya çıkmaktadır. İstanbul örneğinde olduğu gibi, temiz yağmur suları kanalizasyon sistemine karışmakta, bu da atıksu arıtma tesislerinin verimli çalışamamasına neden olmaktadır. Üstelik, yağmur suyu ile seyreltilmiş atıksular doğaya deşarj edilmekte, bu da alıcı ortamın kirlenmesine yol açmaktadır.
Hatay’da benzer sorunların önlenmesi için, bu suyun doğrudan kanalizasyon sistemine karışmasının önüne geçilmesi, suyun doğru şekilde hasat edilmesi gerekmektedir. Aynı zamanda, yerel yönetimler ve çevre kuruluşları tarafından yürütülecek olan projeler, bu kirliliği engelleyebilir ve çevresel dengeyi koruyabilir.
Sonuç: Hatay’ın Yeniden Yapılanmasında Çevresel Sürdürülebilirlik Kritik
6 Şubat 2023 depremlerinin ardından Hatay, sadece fiziksel altyapısını değil, çevresel altyapısını da yeniden inşa etme sürecindedir. Yağmur suyu hasadı gibi çözümler, şehirdeki su kaynaklarını verimli kullanmanın yanı sıra, çevresel kirliliğin önlenmesine de yardımcı olacaktır. Hatay’ın yeniden yapılanma sürecinde, su yönetimi ve çevre dostu uygulamaların ön planda tutulması, hem bugün hem de gelecekte temiz su kaynaklarına erişimi güvence altına alacaktır.