PSİKOLOJİNİ SAĞLAM TUT

Merhaba sevgili okuyucu. Yaşanan sürecin bir de psikolojik sonuçları olacak. Covid 19; günlük hayatımıza, insan ilişkilerimize, ekonomiye ‘freni patlamış kamyon’ misali hızla etki ederken unutmamamız gereken bir diğer unsur da İNSAN PSİKOLOJİSİ. Psikiyatri, içinde bulunduğumuz yüzyılın vahşi kapitalizm ile birlikte en çok hortlayan sağlık sorunuydu. Özellikle çağa ayak uydurmak noktasında, bireyin; yoğun sosyal bombardımandan olumsuz […]

Merhaba sevgili okuyucu.

Yaşanan sürecin bir de psikolojik sonuçları olacak. Covid 19; günlük hayatımıza, insan ilişkilerimize, ekonomiye ‘freni patlamış kamyon’ misali hızla etki ederken unutmamamız gereken bir diğer unsur da İNSAN PSİKOLOJİSİ.

Psikiyatri, içinde bulunduğumuz yüzyılın vahşi kapitalizm ile birlikte en çok hortlayan sağlık sorunuydu. Özellikle çağa ayak uydurmak noktasında, bireyin; yoğun sosyal bombardımandan olumsuz etkilendiği, kendini iyi hissetmediği, duygu durum bozukluğu yaşadığı bir gerçekti. Bu durumda insanlarımızın büyük bir bölümünün hayatına antidepresanlar girmişti. İtiraf etmem gerekirse, ben de 2000 yılından bu yana düzenli olarak psikiyatriste giden ve yine düzenli olarak antidepresan kullanan bir gazeteciyim.

Şimdi burada, insan psikolojisini değerlendirmek açısından söz söyleme hakkım var. İnsan psikolojisinin bozulmasında en etkili unsur; en kötüyü düşünmesi ve takıntıdır. Kuşkusuz bu saydıklarımın dışında, irsi (genetik) olarak tanımlanacak başka veriler de mevcuttur. Birçoğumuz, kafamızı en kötü ihtimale karşı fazlasıyla yorup; birçok insanın gülüp geçtiği ayrıntılara saatler, günler, hatta aylarca takılıp kalabiliyoruz.

Hal böyle olunca; duygu durumu sarsıntılar içinde yoğrulan, normal bir bireyin tepkilerinden çok daha fazlasını gösteren çok sayıda hasta var. Eğer benim gibi maddi imkanları ve sosyal çevresi güçlü bir insan iseniz, özel ve kariyerli bir psikiyatrist ile yola devam edip, başta terapi ve ilaç tedavisi ile dimdik ayakta durabilirsiniz. Lakin herkes benim kadar şanslı değil. Birçok kişi maddi yetersizlikler, ailesel nedenler, kişisel saplantılar yüzünden psikolojik bir destek almaktan uzak. Bu, üzücü bir durum.

Bilim Kurulu’nda eminim çok saygın insanlar vardır. Dünyayı kasıp kavuran virüs hakkında en doğru adımları atıyorlardır. Ben, bu Kurul’a, hızla yaşam bulması gerektiğini düşündüğüm bir icraat önermek istiyorum. Halkımıza psikolojik destek verecek hatlar, kanallar inşa edin. Bir telefon kadar yakın olacak uzmanlar, ÜCRETSİZ bir şekilde bu süreçten olumsuz etkilenen kişilere destek olsun. Yeni yaşam koşullarına, yeni yaşam biçimine ayak uydurmayı kolaylaştıracak, bireyi içine sıkıştığı darboğazdan çıkaracak bir adım atılmalı. Bu, herkese virüs testi yapılması kadar önemlidir.

Edindiğim izlenim o ki; son derece hazırlıksız yakalandığımız bu krize, birçok birey koşulları itibariyle sancılı girdi. Çocuk, genç ve yaşlı birçok insanımız evinde, odasında, gelecek kaygısı içinde daralmaya başladı. İçini etrafındakilere açamayan, sıkıntısını dile getiremeyen çok sayıda birey var. Bu insanlara, devletin psikiyatrik bir destek hattı ile ulaşması, ilerde doğacak büyük sorun ve hasarları gidermesi lazım.

Unutmayalım; ruh sağlığı güçlü olanların bedensel sağlığı da güçlü olur. Covid 19 ile mücadelede, bilim adamları, özellikle bağışıklık sistemimizi güçlü kılacak yol ve yöntemler önerdiler. Bir diğer tavsiye ise temizlik, hijyen ve temas konusundaydı. Bol bol meyve yememiz, yoğurt, kefir içmemiz, sağlıklı beslenmemiz çok önemliydi. İyi de duygu durumu alabora olmuş bir birey bu tavsiyelerin hiçbirine uyamaz. Eğer başarılı bir terapi ile duygu ve düşünceleri rahatlatılamaz ise bedensel sağlığını da kaybeder. Çok daha vahim bir diğer unsur ise, iyi bir destekten yoksun kalmış birey, hem kendine hem de çevresindekilere zarar vermeye başlar.

İlk büyük şoku yavaş yavaş atlatıyoruz. Birçok kişi yeni koşullara adapte oldu, olmak üzere. Şimdi sıra bu duruma ayak uyduramayan bireylere destek olmaya geldi. Tabi her şeyi devletten beklememek lazım. Belki de İl İl; Tabipler Odasının bu duruma yön vermesi yerinde olur. Ne de olsa yakınımızdaki kişilere daha çok güven duyarız. Bir telefonun ahizesini kaldırıp, hiç tanımadığımız robotik bir sese güvenmektense, mahallemizdeki, sokağımızdaki, şehrimizdeki psikoloğa güvenmek daha kolay olur.

Ülke genelinde ya da İller bazında PSİKOLOJİK DESTEK seferberliğinin başlamasını tüm samimiyetimle öneriyorum.

Evde kalın, sağlıkla kalın.

Sevgiler.

Exit mobile version