Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Rengarenk baharatlardan reçellere…

Biberli ekmekten nar ekşisine…

Biberli ekmekten nar ekşisine…

Hatay’ın UNESCO imzalı Gastronomi ünvanının görkeminde durup da bu keyfi yaşayabileceğiniz tek yerin bu kentin şık restoranları olduğunu düşünmeyin, ki buna dair asıl tur, yöresel lezzetlerin tarihle iç içe olduğu yerler! O zaman sizi Samandağ’a davet edelim mi? Titus Tüneli ve Beşikli Mağara yönünde ilerlerken de karşılayalım hatta…

Binlerce yıllık bir kentin coğrafyasında ‘turist’ olarak geziyorsanız eğer, sizi karşılayan her detayda şöyle kısa bir mola verip o anı dinler, ‘dinlediklerinizin’ kalbinize eklediği ile de yolunuza devam edersiniz. Çokça, yaşanan sıkıntılı ve bir türlü düzeltil-e-meyen sorunlarına işaret ettiğimiz yerlerin başında gelse de, Musa Dağı eteklerindeki Seleukia Pieria Antik Kenti’nin ev sahipliğinde duran Samandağ, o ‘dinlenenlere’ dair bugünkü mola yerimiz olsun mu? Olsun! Beraberce mola verelim! Çünkü bugüne dair detaylarımız keyif verecek cinsten…
-GÜLÜMSEYEN YÜZLER-
Geride kalan bir haberimizin başına şunu eklemiştik… ‘Samandağ’a geldiniz ve Titus Tüneli için yolunuzu Çevlik sahilinden yukarı mı çevirdiniz? Tarih merakı için gelip de lezzet yolculuğu için mola verenlere katılmaya hazır olun o zaman… Çünkü tam da o yerdesiniz…’ Bugün o yerdeyiz! Bir kez daha! Ama biz değil, mola anımıza eşlik eden yabancı bir turist söylesin o keyif veren detayları…
“İlk kez geliyoruz. Aslında İstanbul’dan buraya gelirken tereddüt geçirmedik değil. Haberler malum. Siz de biliyorsunuz. İnsanı tedirgin eden çok şey var. Amerika’dan bakıldığında burada savaş varmış gibi görünüyor. Suriye’den bizdeki medyaya yansıyan fotoğraflar oldukça korkutucu çünkü. Ama şu an buradayız ve iyi ki de gelmişiz diyoruz. Tarih güzel, ama biz en çok insanları sevdik. Bir kere yol boyunca (Titus Tüneli’ne ilerleyen patika yol) bu bölgede yaşayan insanların satış yerleri karşıladı bizi. Çoğu bilmediğimiz şeyler. Ama ev yapımı reçeller nasıl diye sorduğumuzda, ‘almadan önce deneyin’ dediler mesela. Küçük bir tabağa koyup bize birazını servis ettiler. Çok güzeldi. Ortam çok samimi. Herkes gülümsüyor. Çaylar da keyif verdi, bir de yanında yapılan hamur işleri. Tatları değişik, ama lezzetli. Çok güzel fotoğraflar çektik. Gülümseyen fotoğraflar, gülümseyen yüzler…”
-YOK ‘YOK’-
Odun ateşi üzerinde demlenen çayın semaverinden bardaklara dolan keyifli lezzetin sohbetler eşliğinde servis edildiği Titus Tüneli ve Beşikli Mağarası noktasında sıklıkla karşılaştığımız ‘memnun yüzler’ adına yöre insanına ayrıca teşekkür etmek gerekiyor. Çünkü gerek satışını yaptıkları ürünlerle, gerek o satışa ekledikleri samimiyetle, gerekse de yorgun turizmi taçlandıran sıcacık kalpleriyle ‘özel’ ve ‘resmi’ bir teşekkürü hak ediyorlar.
Başlığımıza ekli ‘yok YOK’ derken de şaka yapmıyoruz! Kurutulmuş baharatlardan salamura zeytinlere, kavanoz kavanoz reçellerden ev yapımı nar ekşisine ve biber salçasına her şey var… Peki, mevsiminde dalından toplanan turunçların annelerin geleneksel tarifleri ile ortaya çıktığı bu mola noktasına bu defa yerli bir turist eklesin mi kendi kelimelerini? O eklesin ve bizler de bugünün mutlu eden bu mola anına bir nokta koyalım…
“Samandağ – Çevlik sahiline bu kadar tepe noktadan bakarken çaylarımızı yudumladık. Sıcacık biberli ekmekler de gözlemeler de çok güzeldi. Tahta sandalyeler, tahta masalar, samimi yüzler… Ama en önemlisi de, her şey çok organik! Buraya gelmenin en güzel kısımlarından biri bu mola oldu diyebilirim. Herkesin eline sağlık. Tarih de, kültür de, yemekler de müthiş. Şanslısınız! Bunun kıymetini bilin…” -Tamer Yazar-