Milletvekili Oruç, konu ile ilgili önergeyi meclis başkanlığına sundu
Hatay Samandağlı, HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğuları Oruç, çok dilli ve kültürlü Türkiye toplumunda yok olmaya yüz tutan dillerden biri olan Roman dillerinin yaşatılmasının sağlanması, Roman dillerinin de Yaşayan Diller ve Lehçeler kapsamında müfredata seçmeli ders olarak eklenmesi, Roman dilleri üzerine çalışmalar yapmak için üniversiteler bünyesinde bölümlerin/enstitülerin açılması amacıyla Meclis Başkanlığına önerge verdi.
Görünülürlüğü sağlanmalı …
1990 yılında Polonya’da toplanan 4. Dünya Roman Kongresi’nde, 7-12 Nisan 1971 tarihlerinde Londra’da toplanan 1. Dünya Roman Kongresi onuruna alınan kararla “8 Nisan Dünya Romanlar Günü”nü olarak kutlanmaya başlandığını hatırlatan Milletvekili Oruç, o gün dünyanın farklı yerlerinden bir araya gelen Romanların Kongre’de ele aldıkları gündemlerden birisinin Romanes ve bir Roman dili ansiklopedisi olduğunu bildirdi, fakat Romanesin bugün kaybolma tehlikesi altında olan diller arasında yer aldığını ifade etti.
Türkiye’de Romanes, Domari dillerinin konuşulduğu bölgeler varken; bu dillerin gündelik yaşamda görünür olmadığını ve gelişebilecekleri alanların yer almadığını belirten Milletvekili Oruç, bir toplumun dilinin canlı kalması ve konuşulmaya devam edilmesinin, kültürün ve tarihin en önemli unsurlarından olduğuna değindi.
Milletvekili Oruç, bu nedenle Roman grupları olarak bilinen Rom, Dom ve Lomların dillerinin (Romanes, Domari, Lomavren) geliştirilmesi için alanların ve kurumların oluşturulması, dillerin tanınması/kabul edilmesinin ve görünürlülüğünün sağlanmasının, kaybolma tehlikesi altında olan Roman dilini canlandırması anlamında çok önemli bir adım olacağını bildirdi.
Okullarda seçmeli ders olmalı …
Milletvekili Oruç, konu ile ilgili önergesinde şunlara yer verdi: “Ortaokul 5, 6, 7 ve 8. sınıfların müfredatında ‘Yaşayan Diller ve Lehçeler’ olarak seçmeli dersler yer almaktadır. Yaşayan Diller ve Lehçeler kapsamında; Kurmancî, Zazakî, Adığece (Kiril Alfabesine göre), Adığece (Latin Alfabesine göre), Abazaca, Lazca, Gürcüce, Boşnakça ve Arnavutça dillerinin dersleri okutulmaktadır.
Okullarda seçmeli ders uygulamasında genellikle her okul yönetimi, kendi imkanları ve ihtiyaçları doğrultusunda MEB’in belirlediği seçmeli dersler havuzunda yer alan azami 10 dersten bir grup oluşturup öğrencilere bu seçmeli derslerin olduğu standart bir dilekçe iletir. Çoğunlukla bu standart dilekçelerde yukarıda sayılan dillerin yer almaması, seçmeli derslerin açılabilmesi için en az 10 öğrencinin başvurması gerekliliği gibi zorluklar yaşanıyor olsa da 10 öğrencinin başvurması halinde sınıf açılmak zorundadır ve ders yılı içerisinde öğrenci sayısı azalsa bile o dersin okutulmasına devam edilmelidir.
Milli Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürlüğü tarafından ifade edildiği şekliyle; ‘Yaşayan Diller ve Lehçeler’; ‘Ülkemizde var olan yaşayan diller ve lehçeleri gelecek kuşaklara aktarabilmek ve bu alanda toplumun da ihtiyaçlarını karşılayabilmek amacıyla 2012-2013 eğitim öğretim yılından seçmeli olarak uygulanmaya başlanan…” olarak anlatılmaktadır. Bu bağlamda yaşayan diller ve lehçeler olarak seçmeli derslerin okutulmasında pratikte kimi zorluklar yaşanıyor olsa da; Türkiye’de yaşayan Romanlar da, dillerinin (Romanes, Domari, Lomavren) ‘Yaşayan Diller ve Lehçeler’ kapsamına eklenmesini talep etmektedir.
Üniversitelerde çalışmalar yürütülmeli …
Ayrıca Üniversitelerde Roman dillerine yönelik çalışmaların yürütüldüğü bölümlerin/enstitülerin açılması; Romanes, Domari ve Lomavren’in geliştirilebileceği kurumların, mekanizmaların oluşturulması Romanların talepleri arasında yer almaktadır.
Çok dilli ve kültürlü Türkiye toplumunda yok olmaya yüz tutan dillerden biri olan Roman dillerinin yaşatılmasının sağlanması, Roman dillerinin de Yaşayan Diller ve Lehçeler kapsamında müfredata seçmeli ders olarak eklenmesi, Roman dilleri üzerine çalışmalar yapmak için üniversiteler bünyesinde bölümlerin/enstitülerin açılması ve bu seçmeli derslerin tümünün açılması yönünde pratikte yaşanan zorlukların ortadan kaldırılarak, yurttaşların bu haklarına erişmelerini mümkün kılmak amacıyla meclis araştırması açılmalı.”
Mehmet ÖZGÜN