Mehmet Daşkapan: “Bu bölge, inanılmaz bir betonlaşma yaşıyor. Her geçen sene, çok katlı binaların sayısı da, kapladıkları alanlar da artıyor. Bu ne demek? Bu toprakların üzerinin betonla örtülmesi demek!”
Mozaiklerin kenti Antakya’dan Harbiye’ye uzanan topraklarda, hatta daha geniş bir coğrafyada attığınız her adımda başka bir mozaikle karşılaşmanız mümkün. Denildiğine göre, bölgedeki evlerin bahçeleri de yolları da bu taban mozaiklerin üzerinde! Peki, bu hazine değerindeki emanetler iyi korunuyor mu?
-HALA ÇOK ŞEY VAR-
Sorduğumuz sorunun cevabında duran isim, Harbiyeli Mozaik Ustası Mehmet Daşkapan oldu. Bölgeyi yakından bilen, sanat eseri niteliğindeki mozaiklerini de bu bölgeden topladığı taşları kırarak şekillendirdiği parçalarla ortaya çıkaran Daşkapan, mevcut müzeden çok daha fazlasını dolduracak kapasitede mozaiklerin olduğunu söylerken, kurumsal ilginin bu denli kapasiteyi kaldıracak durumda olmadığının altını çizdi.
-YAĞMURLA ÇIKTI-
Son dönemde yağan yoğun yağmurların etkisiyle, birçok alanda, fotoğraflara yansıyan taban mozaiklerine benzer parçaların ortaya çıktığını söyleyen Mehmet Daşkapan, şöyle konuştu:
“Bu bölge, eski dönemde, yani 1932-1939 yıllarında Princeton Üniversitesi’nin yaptığı araştırmalara konu olan bir bölge ama… Halen ortaya çıkan bu parçalar ve taban mozaikleri, geride bırakılan daha çok fazla tarih emanetinin olduğunu gösteriyor. Aslında gönül ister ki, hepsi gün ışığına çıksın ve bu topraklar, hak ettiği Roma ihtişamını herkesle paylaşsın. Ama teknik olarak çok da mümkün görünmüyor. Çünkü görüyoruz ki, eski Müze’deki eserler bile halen taşınamadı. Hatta eklendikleri duvarlardan sökülemedi.”
-MÜZE SORGUSU-
Venüsün Doğuşu adlı mozaiğin Harbiye’den çıkarılan bir mozaik olduğuna işaret eden, Harbiyeli Mozaik Ustası Mehmet Daşkapan, “Ben inanıyorum ki, daha niceleri bu topraklarda ve bulunmayı bekliyor” dedi. Yeni Müze’nin halen tüm alanlarıyla hizmete girememesinin de yaşanan bu trafiğe katkı sunduğunu söyleyen Daşkapan, “Bizler, buradaki eserlere sahip çıkılmasını en çok da niye istiyoruz, biliyor musunuz? Bu bölge, inanılmaz bir betonlaşma yaşıyor. Her geçen sene, çok katlı binaların sayısı da, kapladıkları alanlar da artıyor. Bu ne demek? Bu toprakların üzerinin betonla örtülmesi demek!” diye konuştu. Belki de en önemli tehlikeye dikkati çekti.
-Tamer Yazar-