“Her sabah, Antakya’nın büyük parkı içinde koşarken, yanı başımdan geçenlere mesafeli durmaya özen gösterdim hep ama… Sonra bir haber okudum!” Bir Antakya Gazetesi okurunun bizle paylaştığı haberi, bugün herkes noktasında konuşalım ve her gün koşmaya devam edenleri de uyaralım!
Koronavirüs salgını ile beraber, Antakya Büyük Parkı’na gidenleri karşılayan önemli bir şey var, eski halini bilenler için! Güvenlik şeritleri! Parkın kullanım alanını daraltan ve aslında sabahları burada koşanları ya da yürüyenleri ve hatta mola verenleri engellemek için çekilmiş olanlar!
Ancak tüm bu uyarılara rağmen, bu alan kullanılmaya devam edildi, edilmeye de devam ediliyor. Çekilmiş olan güvenlik şeritlerinin bir kısmı ise yerlerde! Peki, özellikle de bu alanı ‘koşmak’ için kullananlar için bir risk söz konusu mu? Temiz hava ve açık alan başlığında, virüsten uzak bir alan yaratmak mümkün mü?
-ELDEKİ!-
Net olan şu ki… Dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgınına karşı aşı geliştirme çalışmaları sürerken, mevcut aşamada, Covid-19 ile mücadelede birçok ülke, sosyal mesafe kuralları ile virüsün yayılma hızını azaltmaya çalışıyor. Bu çerçevede hükümetler, uzmanların tavsiyeleri doğrultusunda, vatandaşlarına minimum 1 ile 2 metre arasında değişen mesafe kuralının uygulanması konusunda sık sık çağrıda bulunuyor. Peki ya spor yaparken sosyal mesafe kuralları değişiyor mu?
-SPOR!-
Karantinanın uygulandığı ülkelerin çoğunda; koşu, yürüyüş, bisiklet gibi spor aktiviteleri kısıtlamalardan muaf tutuldu. Ancak Belçika’nın KU Leuven ile Hollanda merkezli TU Eindhoven üniversitelerinin ortak araştırmasında, spor yaparken hareket halindeki kişinin, özellikle geride bıraktığı hava akımından kaçınmanın önemine dikkat çekiyor.
Birçok ülkede üzerinde durulan 1-2 metrelik sosyal mesafe uygulaması, kapalı ortamda ya da dışarıda hareketsiz halde iken, bulaşıcı hastalıklardan kaçınmak için ideal bir mesafe olarak görülüyor. Ancak koşu ve yürüyüş gibi durumlarda daha dikkatli olunması gerekiyor. Çünkü koşan ya da yürüyüş yapan kişinin; nefes alıp verirken, hapşırırken ya da öksürürken ağzından çıkan partikülerler geride kalıyor. Dolayısıyla, arkada kalan kişi, önünde koşan kişinin geride bıraktığı hava akımına maruz kaldığı için, bu durum sağlık açısından tehlike oluşturuyor.
-RİSK!-
Söz konusu üniversitelerdeki araştırmacılar, yaptıkları simülasyonlar sonrası bu sonuca ulaştı. Çalışmada; yan yana, çaprazlama olarak birbirinin arkasında olanlar ile aynı çizgi üzerinde birbirinin arkasında olanların, hareket halindeyken ortaya çıkardıkları salya partikülleri simüle edildi.
Araştırmada ortaya çıkan sonuçlar, hareketli grafikler ile canlandırıldı. Buna göre, koşan kişinin geride bıraktığı damlacıklardan oluşan bulut kümeleri açıkça görülüyor.
Araştırmayı yürütenlerden Prof. Bert Blocken, sadece öksürme ya da hapşırma gibi daha güçlü bir refleksle yapılan hareketler sonucu değil, spor sırasında nefes alıp verirken de geride partiküler bırakıldığını söyledi. Blocken, hareket halindeki kişinin geride bıraktığı partikülerlerin hemen yere düştüğünü, ancak bunun, arkadaki kişinin yakın ya da uzak oluşuna göre, üzerindeki giysilerine de yapışabileceğini dile getirdi. Dolayısıyla simülasyona göre, spor yapan kişilerin aynı çizgi üzerinde hemen birbirlerinin arkasında olmaları, bulaşıcı hastalık kapma riskini de artırıyor.
Araştırmacılar, aynı çizgi üzerinde yürüyüş yapan kişilerin arasında güvenli mesafenin en az 4-5 metre, koşu ya da bisiklet sporu yapanlar arasında ise bu mesafenin 10 metre olması görüşünü ortaya koyuyor.
-KOŞMUYORUM!-
Antakya ve Defne’de oturup da, sabahları Büyük Park’ta koşanlardan gelen okuyucu mesajlarının yarattığı tablo ile devam edelim…
K.Ş. >> Her gün koşmasam da, ki çalışma tempom hem yüksek hem de ağır, ama hafta sonları fırsat buldukça Büyük Park’ta koşuyorum. Yok! Artık koşmuyorum! Yaşananların ardından ara verdim. Komşum hala koşuyor. Açıkçası, ben tedirginim. İnsanlarla yan yana gelmesem de, aynı havayı solumak bile korkutuyor. Çünkü dünyanın hali ortada. Bir kere siz istediğiniz kadar dikkatli olun, ama diğerleri hiçbir şeyi umursamadan hareket ediyorsa, bu durum sizi de aynı tehlikenin içine atıyor. Yani kontrol edemediğiniz bir yaşam içindesiniz ve bazen bir şeyleri ertelemek de hayati oluyor.
O.B. >> Parkta güvenlik bantları vardı en son gittiğimde, ama şimdi birçoğu yerde. İnsanlar yine park içinde. Sabah koşanları da görüyorum, yürüyüş yapanları da. Sanırım herkes biz kadar korkmuyor. Ama yine de bu alanlarda kurumsal denetimin biraz daha sıkı olması, tercihim! O bant çekildiyse, orada kalmalı ve herkes de kurallara uymalı! Aksi halde ceza kesilsin!
U.Ç. >> Her sabah, Antakya’nın Büyük Park’ı içinde koşarken, yanı başımdan geçenlere mesafeli durmaya özen gösterdim hep ama… Sonra bir haber okudum! O ana kadar çok defa aynı hatayı yaptığımı fark ettim. Orada diyor ki, aynı yerdeki koşanlarla aranızdaki mesafe bazen yanıltıcı olabilir. Çünkü koşarken, önden gidenin nefesinden çıkanlar, arkadan gelenler için tehlikeli olabilir! Sanırım her birimiz, potansiyel birer taşıyıcıyız ve işimizi de şansa bırakamayız! Tamer Yazar