21 Ocak’ta, Büyükşehir Belediyesi, sosyal medya hesabı üzerinden verdiği mesajda, “Parkta başlattığımız yenileme çalışmaları kapsamında yakın zamanda yıkılacak olan nikâh salonu, Spor Kompleksi ve Yaşam Merkezi’nde hizmet vermeye başlamıştır” demiş, geride kalan hafta sonu ise iş makineleri çalışmaya başlamıştı. Ancak çalışmadan yükselen tozun ve toprağın önlemi alınmayınca, olan, parktaki vatandaş kalabalığına oldu!
Bina yıkımı ile ilgili olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanan ‘Yıkım İşlemleri ile Hafriyat Toprağı, İnşaat ve Yıkıntı Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği’, yapılara yönelik yıkımın; iş ve işverenler, can ve mal güvenliği, çevre ve insan sağlığı yanı sıra ilgili standartların dikkate alınması suretiyle gerçekleştirilmesinin usul ve esaslarına değinir.
Antakya Atatürk Parkı içinde, Asi Nehri kenarında bulunan, nikah salonunu da içeren yapının yıkım çalışmalarını izleyenler mi? Eldeki yıkım çalışmasının hangi standarda göre yapıldığını soruyor. Sorarken de, yıkım çalışması sırasında oldukça geniş bir alanı etkileyen toz ve toprağın yarattığı rahatsızlığın altını çiziyor.
-YÖNETMELİK!-
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanan Yıkım İşlemleri ile Hafriyat Toprağı, İnşaat ve Yıkıntı Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği’nin 2. Bölüm, ‘Genel İlkeler, Görev, Yetki ve Yükümlülükler’ kısmında, yıkım ve hafriyat faaliyetleri ile bu faaliyetler sonucu açığa çıkacak hafriyat toprağının/atıkların yönetiminde uyulması gereken ilkeler oldukça açık bir şekilde belirtilir. Buna göre;
“Yıkım faaliyetinde; insan sağlığını, can ve mal güvenliğini ve çevreyi korumak esastır. Yıkım faaliyetinin; yıkımın çevre ile insan sağlığına zararlı olabilecek etkilerine ve risklerine karşı gerekli tedbirleri ihtiva edecek şekilde planlanması ve uygulanması şarttır.”
Yönetmelik, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün görev ve yetkileri için de şu ifadeyi paylaşır:
“Yönetmelik kapsamında yürütülen iş, işlem ve faaliyetlerin kontrolünü ve denetimini yapmakla,
-YÜKÜMLÜ!-
İlgili Yönetmeliğin 4. Bölümü, “Hafriyat Toprağı ile İnşaat ve Yıkıntı Atıklarının Toplanması, Taşınması ve Malî Yükümlülükler” konusunda taraflara ne yapılması gerektiğini bildirirken, hafriyat sırasında ve geçici biriktirme öncesinde alınacak tedbirler noktasında şu net ifadeyi ortaya koyar:
“Atık üreticileri veya yetki verdiği gerçek veya tüzel kişiler, yapılacak hafriyata ilişkin olarak hafriyat toprağı, bitkisel toprak ve inşaat ve yıkıntı atığı yönetimi planı hazırlayarak veya hazırlatarak, hafriyat işlemlerini bu plan çerçevesinde gerçekleştirmek, hafriyat toprağının çıkartılması sırasında gürültü ve görüntü kirliliği ile toz emisyonlarını azaltacak tedbirleri almak ve faaliyet alanının çevresini kapatmakla yükümlüdür.”
İlgili Yönetmelik, ‘Toz Emisyonu’ ara başlığında ise alınması gereken tedbirleri şöyle sıralar:
“Hafriyat, inşaat, tamirat, tadilât ve yıkım işlemleri sırasında oluşacak toz emisyonları ile ilgili olarak, 03/07/2009 tarihli ve 27277 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe konulan ‘Sanayi Kaynaklı Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği’nde belirtilen hava kalitesi standartlarının sağlanması gerekir. Oluşacak toz emisyonlarının asgariye indirilmesi, görüntü
-VATANDAŞ!-
Yıkım çalışmalarını izleyen ve çıkan tozun ardından, yaşadıkları rahatsızlık nedeniyle parktan çıkmak durumunda kalan bazı vatandaşların söyledikleri mi? Alınması gereken tedbirler noktasında oldu.
S.H. > Aslında birebir etkilenmedik. Çünkü o tarafa doğru yürüyorduk. Çıkan tozu fark edince geri döndük. Zaten o taraftan gelenler de yapılan işin bu kadar özensiz olmasından dolayı söylenip durdu. Hatta bir tanesi yanımızdan geçerken, ‘ağzımız burnumuz toz doldu’ diyerek şikayetini bize bakarak tekrarladı. İnsanlar da haklı tabi. İş yapılsın tabi, ama… Temiz yapılsın. Düzenli de! En basitinden, bir taraftan yıkım yapılırken, diğer taraftan yıkım yerleri sulanabilirdi. Toz engellenirdi en azından. Toplumun tepkisizliğine onlar da alıştı belki de! Nasılsa kimse bir şey demez, diye böyle yapmışlardır.
G.Ü. > Bir arkadaşımla yürüyüşe çıkmıştık. Yani böyle iş mi olur? Banklarda oturan insanlar uzaklaşmak zorunda kaldı. Spor yapanlar vardı. Keyif yapmak için orada olanlar da… İlla ki yıkılması gerekiyorsa yıkın. Ama böyle mi? Bir kere insan sağlığı önceliğimiz olsun Allah aşkına! Dağın başında taş ocağı işletmiyorsun ki! Bu şehrin tek bir tane parkı var ve sen o parkta yıkım yapıyorsun. Öyle bir yık ki, herkes takdir etsin, böyle eleştirmesin! Yazık…
O.C. > Tam parka girerken fark ettik. Zaten geri döndük. Ne dememi istersiniz? Ben bir şey demeyeyim, ama siz şu işin fotoğrafını çekin yeter! Dedikleri gibi… ‘Burası Türkiye!’
-CEVAP GELİR Mİ?-
Yıkım çalışmasını ‘toz emisyonu’ ve çevresel hassasiyetler ışığında yapması gerekenlerin yarattığı bu görsel ve teknik’yanlışlık’ için, ilgili ve sorumlu kurumlardan bir açıklama gelir mi? -Tamer Yazar-