Hatay Sağlık Çalışanları Sendikası Yönetim Kurulu, son zamanlarda ülke gündemini meşgul eden ve günden güne artış gösteren “sağlık çalışanlarına uygulanan şiddet” konusunda bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Hatay İl Sağlık Müdürlüğü’nde bir araya gelen sendika üyeleri, görev başında hayatını kaybeden sağlık emekçileri için saygı duruşunda bulundu. Saygı duruşunun ardından söz alan Hatay Sağlık Çalışanları Sendikası Yönetim Kurulu Başkanı Burhan Daşkın’ın açıklaması şu şekilde: “Değerli meslektaşlarımız ve saygıdeğer kamuoyu… Gün geçmiyor ki, sağlıkta şiddet haberlerine bir yenisi daha eklenmesin. Henüz bir meslektaşımıza uygulanan şiddetin travmasını atlatamamışken, bir başka meslektaşımıza, öncekini aratacak derecede vahşi vicdansız saldırıların haberini almaktayız. Son günlerde kamuoyuna yansıyan, dinleyenleri dehşete düşüren olaylar yaşandı. İstanbul Çam ve Sakura Hastanesi’nde acil serviste görevi başında darp edilen hemşire meslektaşımız, kendini değil, henüz doğmamış bebeğini düşünerek, ‘Ben hamileyim, vurmayın’ dediği halde, şiddetin dozunu arttıran zorbalar, meslektaşımızı tekmeleyerek darp etti.
Yine bir başka olayda, Denizli Pamukkale Üniversitesi çocuk servisinde çalışan iki doktor arkadaşımız, elini kolunu sallayarak servise kadar giren bir seyyar satıcı tarafından odaya kilitlenip rehin alındı ve darp edildi. İşte bir başkası daha… Şanlıurfa Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görevli hemşire meslektaşımız, tartıştığı hasta yakınını şikâyet etmek için polis merkezine başvurdu. Dönüşte, şikâyetçi olduğu kişilerce yolu kesilerek darp edildi.
Ve son olarak, İstanbul Kartal’da ASM’de görevli hemşire meslektaşımız Ömür Erez, 20 suç kaydı olan bir cani tarafından görevi başındayken katledildi. Öfkemiz, acımız kadar büyük.
Dikkatinizi bir noktaya da çekmek istiyoruz. Bu cani kişi, bir sağlık merkezine silahla nasıl girebilmekte ve çalışan birini zorlanmadan nasıl katledebilmektedir? Bu acı olaydan ders alınması ve sıkı tedbirlerin alınması elzemdir.
Güvenlik personeli olmayan kamu kurumlarına acilen güvenlik personeli verilmeli, hastaneler başta olmak üzere, tüm sağlık kurumlarının girişine x-ray cihazları konmalıdır. Sağlık çalışanları işyerine gelirken hakaret, darp, hatta ölüm korkusu yaşamamalıdır. Huzurlu ve güvenli ortamlarda mesleğini ifa etmek, tüm sağlık çalışanlarının en doğal hakkıdır.
Bizler, bu bahsi geçen sözel ve fiziksel şiddet olaylarını kamuoyuna duyururken bile hicap duyarken, bu zorbalığı yapanlar, utanıp sıkılmadan toplum içerisinde gezmektedirler. Çünkü sağlıkta şiddeti engelleme adına yapılan yasalar caydırıcı olmaktan uzaktır. Yapılan tüm bu zorbalıklar, yapanların yanına kar kalmaktadır. Artık bıçak kemiğe dayanmış, sağlık çalışanlarının sabrı taşmıştır. Bu çirkin olayların son bulması adına, sağlıkta etkin ve yenilenmiş şiddet yasası için İçişleri Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı’nı göreve çağırıyoruz.
‘Yaşam veren eller, yaşamından olmasın’ diyor, sağlıkta şiddet yasası etkin ve caydırıcı bir hale gelene kadar, tüm sağlık çalışanlarını belli bir gün sınırlaması olmadan, siyah kurdele takarak çalışmaya davet ediyoruz.”
-Ahmet Doruk Alkan-