“Benim ilaçlık durumum yok” demeyin…
Samandağlı Doktor Ali Kahlıoğulları, koronavirüs ile mücadelede, saha içinde olan bir isim. Dr. Kahlıoğulları, virüs bulaşan kimselerin mutlaka tedavi olması gerektiğini söylerken. “Bazı kardeşlerimiz, ‘benim ilaçlık durumum yok’ diyerek tedaviyi redediyor. Ancak herkes tedavisiz bu hastalığı atlatmayabilir” uyarısında bulundu.
Dr. Ali Kahlıoğulları, koronavirüs tedavisi yaptığı bir nöbeti sırasında, uyarıcı olması açısından şunları yazdı:
“Dünyayı tehdit eden korona salgınını artık yakından müşahede eder hale geldik. Maalesef facebook, taziye platformu haline geldi. Önü alınamaz bir şekilde hızla yayılan ve hangi sevdiğimiz, değer verdiğimiz, özlem duyduğumuz, aynı ortamı paylaştığımız kişilerden kapabileceğimizi veya bulaştırabileceğimizi bilemediğimiz bu virüse karşı alabileceğimiz en etkili önlemler; maske, mesafe, temizlik ve sosyal alışkanlıklarımızın (ziyaretler, kutlamalar, dini vecibeler…) kısıtlanmasıdır. Taktığımız maske, karşımızdaki kişilere karşı gösterdiğimiz saygının bir ifadesidir. Çünkü maskemiz, bizden çok karşımızdakini bizden korur. Bizim de ondan korunabilmemiz için, karşımızdakinin maske takması şarttır.
Alınacak bütün önlemlere rağmen, virüs yayılmaya devam edecektir. Bu hastalık konusunda akıl verenler dahil olmak üzere, hepimiz risk altındayız. En yıkıcı ihmaller, aslında hastalığı kaptıktan sonra başlamaktadır. Bu ihmallerden bir tanesi, hastalığın seyrinin hafif olduğu ilk 1 haftada kendimizi izole etmeyip işimize, sosyal faaliyetlerimize devam etmek ve hastalığı her girdiğimiz ortama bulaştırmaktır.
İzolasyona tabi olmamak için, hastalığın pençesine iyice düşmedikçe sağlık kuruluşuna başvurmayan hastalar aramızda dolaşıyor olabilirler. İkinci en önemli ihmalse, tedaviye erken başlamama ve tedaviye karşı, halk arasında cahiller tarafından geliştirilen dirençtir.
Hastalığın ilk günleri çok hafif bulgularla geçecektir. Bu süreç bir haftayı bulabilir, ama bu süre zarfında virüs sinsi bir şekilde vücudumuza yayılıyor olabilir. Hiçbir öksürük, nefes sıkıntısı olmadığı dönemde bile, akciğer tomografisinde virüsün istilasına ait akciğer bulguları saptanabilmektedir. Dolayısıyla, test pozitifliğinde veya tomografi bulgusunda veya temas öyküsü olup belirti olması durumunda, doktor tarafından size verilecek ilaçları lütfen kullanınız. Virüse karşı kullanabileceğimiz en etkili olduğu tahmin edilen ilaçlar, şikayetler hafifken, ‘benim ilaçlık bir durumum yok’ diye düşündüğümüz aşamalarda etki etmektedir. Bu ilaçlar, erken aşamada kullanılmadığında ve hastalık tablosu ağırlaştığında, maalesef elimizde virüse karşı kullanacağımız sihirli bir ilaç bulunmamaktadır.
Yoğun bakıma ihtiyaç duyan hastaların çoğu, maalesef erken tedaviye başlamayan ve kronik hastalığı olan kişilerdir. Elbette bazı kişilerde, bu hastalık, hiçbir tedaviye gereksinim olmadan hafif bir şekilde atlatılabilecektir ama… Bizim bu şanslı sayılabilecek kişiler arasında olduğumuzun garantisi yoktur. Dolayısıyla, sağlığımıza kumar oynamadan ilaçlarımızı kullanmalıyız.
Özellikle, hastalığın başlangıcında etki eden ve verilebilecek en etkili ilaç olan Favipravir etken maddeli ilacın ilk gün alınacak yüksek dozları sizleri rahatsız edebilir (Mide şikayetleri, halsizlik, iştahsızlık, yorgunluk hissi…gibi), ama ilaca devam etmeniz durumunda, bu şikayetleriniz günler içinde azalacak ve tamamiyle geçecektir.
Bu ilacı kullanmaktan vazgeçip, sağlığınız için çok önemli bir fırsatı kaçırmayın lütfen. Bu yazıyı, dikkat çekmesi amacıyla, pandemi polikliniğinde nöbet bitiminde arkadaşlarla çekildiğimiz bir resmimizle birlikte sunuyorum.
Bu vesileyle, büyük bir özveri ile bu salgınla mücadele eden bütün sağlık çalışanlarına, bu uğurda hayatını kaybeden sağlık şehitlerimize minnet ve şükranlarımı sunuyorum. Siz, sayfa arkadaşlarıma ve halkımıza sağlıklı günler diliyorum.” -CemilYıldız-