CHP Hatay Milletvekili Suzan Şahin, Adalet Bakanı Gül’e, hukuk dünyasında yaşanan “Kadın-Erkek” ayırımı ile ilgili 13 soru sordu.
CHP Hatay Milletvekili Avukat Suzan Şahin, iş mahkemesinde görülen bir davada, kadın avukatın ‘etek boyunu’ sorgulayan hakimi Meclis gündemine taşıdı. Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün yanıtlaması istemiyle yazılı soru önergesi veren Şahin, sorduğu sorularda evrensel hukuk kurallarını da hatırlatarak, bir avukatı “kadın-erkek” ayırmaksızın eşit kılan avukatlık cüppesi yerine kıyafetine göre değerlendirmenin ayrımcılık olup olmadığını, hatta daha ileri gidip, hakimin fotoğrafını çekmek istemesinin “şiddet ve taciz unsuru” olup olmadığını sordu.
Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu üyesi olan CHP Hatay Milletvekili Avukat Suzan Şahin, İstanbul Anadolu 2. İş Mahkemesi’nde görülen bir davada, hakimin, duruşmada bulunan avukatın etek boyunu kısa bularak fotoğrafını çekip baroya göndermek istemesinin sosyal medyada tepkilere neden olduğunu hatırlatarak, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün yanıtlaması istemiyle şu 13 soruyu sordu:
1. İş mahkemesi hakimi tarafından, dava konusuyla davacı avukatının etek boyu arasında nasıl bir ilişki kurulmuştur?
2. Bir avukatı, kadın-erkek ayırmaksızın eşit kılan avukatlık cüppesi yerine kıyafetine göre değerlendirilmesi ayrımcılık değil midir? Hatta daha da ileri gidip, fotoğrafını çekmek istemesi, şiddet ve taciz unsuru oluşturmaz mı?
3. Söz konusu davranış, yargının ve yargı taraflarının bağımsızlık ilkesine aykırı değil midir? Kılık, kıyafet sorgulamasının yapılması ayrımcılık, kin ve nefret suçunu teşkil etmez mi?
4. Bir mahkeme hakiminin bir kadın avukatın kıyafetine karışması, yetkisini kötüye kullanması ve mahkemeyi küçük düşürmesi sonucunu doğurmaz mı? Bu durum, Anayasamıza, mevzuatımıza ve taahhütte bulunduğumuz uluslararası anlaşmalara aykırı değil midir?
5. İstanbul Sözleşmesi’ne göre, hakim ve savcılar, “toplumsal cinsiyet eşitliğine uygun davranmak zorundadır.” Bu hükme rağmen, hakimin, davanın içeriği bile alakası olmayacak bir biçimde davacı avukatının kıyafetini sorgulama hakkı nereden gelmektedir?
6. Bu işlemi ve açıklamayı tutanağa geçiren hakim derhal görevden alınacak mıdır?
7. Hakimin, öğle arasından sonra tekrar duruşmaya girmek üzere mahkeme salonuna geldiği ve bu durumdan herhangi bir rahatsızlık duymadığı iddia edilmektedir. Hakimin ifadeleri kamuoyuna yansımamış olsaydı, hakim görevine devam edecek miydi?
8. Duruşma tutanağına yansıyan ifadelerden de görüldüğü üzere, hakim, davacı avukatına hukukçu gözüyle mi yoksa ahlak kurallarına göre mi değerlendirme yapmaktadır?
9. Buna benzer hukuki olmayan ahlaki yargılama yapan hukukçular var mıdır? Bu konuda bir denetim söz konusu mudur? Böylesi bir yargılama yapan hakimin verdiği kararlar ne kadar sağlıklı, hukuki ve güvenilirdir?
10. Hakimin, daha önce Balıkesir Adliyesi’nde de bir avukatı dövdüğü, bu nedenle İstanbul’a sürgün edildiği iddia edilmektedir. Daha önce şiddet uyguladığı bilinen bir hakim görevine nasıl devam edebilmiştir? Hakkında cezai bir işlem başlatılmış mıdır? Görevden alınmak yerine neden İstanbul’a sürgün edilmiştir?
11. Hakimin, adliyede bulunan hukukçuların kıyafetlerini sorguladığı ve hakkında daha önce yapılmış bir suç duyurusunun olduğu iddia edilmektedir. Hakim neden daha önce uyarılmamıştır?
12. İstanbul Sözleşmesi’nde belirtilen, hakim ve savcıların toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimi alması konusunda bağlayıcı hüküm konusunda bugüne kadar hangi çalışmalar yapılmıştır?
13. Yargılama esnasında bir kadın avukatı aşağılayıcı, rencide edici davranışlarda bulunulması, hem bir kadın avukatı hem de toplumda kıyafetinden dolayı kadınları hedef göstermek, açısından kötü örnek teşkil etmiyor mu? -Cemil Yıldız-