Sahte

Artık hiçbir nesnenin, işin aslı kalmadı. Her nen sahte. Başta insan görünümlü sahte varlıklar sarmış her yanı. Gerçek insan mı? Tek tük. Alışveriş yerindeki fiyatları görünce bunalıma girip, haykırmaya başlayan adamı sakinleştirmek yerine karga tulumba dışarıya çıkarıyorlar.

Tohum sahte. Bal, süt, gübre, ilaç, hekim, memur, yargıç, avukat, savcı, sendika, kooperatif, hastane, üniversite, köylü, kentli,  balık, et, tavuk, hıyar, domates, mısır, ekmek, peynir…sahte. imzalar sahte, yönetim sahte, muhalefet sahte, partiler sahte… Depremler gösterdi ki yapılar sahte.

Bugünlerin sahtelik konusu usa dolar, euro. Altın da eklenirse şaşırmayın. Her gün yeni sürpriz. Sıkılmamıza zinhar meydan verilmiyor!

Yine bir hükümet düşünün. Sınırlarından her tür çöp, elinde poşetle, yürüyerek girdiği gibi, sahte dolarlar, eurolar giriyor; emniyetin, istihbaratın haberi olmuyor. Kimi 600 milyon dolar, kimi 1 milyar dolardan söz ediyor. Bankalar dolar kabul etmezken, bir gün içinde euro da kabul 7etmemeye başladılar. Öylesine ustaca yapılan paralarmış ki ne ATM ne makine anlayabiliyormuş.

Bu döviz denen nen fotokopiyle mi çoğaltılıyor ki kimsenin ruhu duymuyor? Bu iş bir yanıyla sahte rakıya benziyor. Siz bir usa doları 35 liraya yükseltirseniz, euroyu 40 liraya dayandırmışsan sahtesi de basılır, güvence için, vurgunculuk için dövize hızla yönelen kesimleri dizginlemek amaçlı işler de yapılır.

Peki, “kur korumalı mevduat” uygulamasını ve hazineye devasa yükünü nasıl anlamlandıracağız? Bu yöntem de dövize istemi baskılamak içindi elbette ama inanılmaz kur fiyatının nedeni ekonomi “hatalarını” kime soracağız? Sınırsız sorumsuz ekonomi yönetimi.

Sahi Mr. Mehmet Şimşek İngiliz yurttaşlığından çıktı mı? Böyle bir açıklama duyduk mu?