Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

“Saint Pierre Geçidi” ile Tarih ve Mitoloji Bir Arada

Ange Yayınları etiketiyle okurlarla buluşan Saint Pierre Geçidi, Havariler ve Kehanet, Osman Tok, Gülnaz Tok ve Sevil Arık Tok’un ortak çalışmasıyla, tarihi ve mitolojik unsurları harmanlayan sürükleyici bir üçlemenin ilk kitabı olarak dikkat çekiyor. Yazarlar, eserde tarihin gizemli sayfalarına derin bir yolculuk yaparken, okuru inanç, cesaret ve kaderin sınandığı epik bir serüvene davet ediyor.

Ange Yayınları etiketiyle okurlarla

Tarihi Bir Macera: Saint Pierre Geçidi’nin Başlangıcı
Kitap, M.S. 37 yılında Antakya’da başlıyor. Hz. İsa’nın mesajını yaymak için şehre gelen iki havari, halkın direnci ve Diriliş Tarikatı’nın tepkileriyle karşılaşırken, şehrin ilk inananlarından Habib-i Neccar’ın acımasızca katledilmesi, büyük bir felakete yol açar. Bu olay, Tanrı’nın Antakya’yı cezalandırmasının başlangıcı olur ve sonuçta Diriliş Tarikatı’nın üç üyesi, lanetlenerek karanlık bir geçitte kıyamete kadar hapsolur. Ancak bu lanet, bir gün soylarından biri gelip onları özgürleştirene kadar devam edecektir.

Geçmişin Karanlık Sırlarındaki Kehanet
Yüzyıllar sonra, hikâye günümüze taşınır. Genç üniversite öğrencisi Çağrı, Saint Pierre Kilisesi hakkında rahatsız edici kâbuslar görmeye başlar. Başlangıçta sadece korkutucu rüyalar gibi görünen bu kâbuslar, kısa süre sonra Çağrı’nın kaderinin büyük bir görevi ortaya koyduğunu fark etmesine yol açar. Arkadaşları ve bir arkeolog hocasıyla yaptığı bir ziyaret, karanlık bir kehanetin kapılarını aralar. Kilisenin vaftiz kuyusundan akan kan, mühürlü laneti bozarak karanlık güçleri yeniden uyandırır.
Antakya’nın Kadim Tarihine Yolculuk
Saint Pierre Geçidi, sadece Çağrı’nın kişisel mücadelesini değil, insanlığın kaderini tehdit eden karanlık güçlere karşı verilen büyük savaşı da konu alır. Çağrı ve arkadaşları, tarih boyunca izini kaybettirmiş bir örgütün peşine düşerken, Antakya’nın kadim tarihine dair gizemler bir bir gün yüzüne çıkar. Bu süreçte, okurlar, gerçek ve kurgu arasındaki ince çizgide gezdirilerek hem Antakya’nın tarihi zenginlikleriyle tanışıyor hem de gerilim dolu bir fantastik maceraya şahit oluyor.


Tarih ve Mitolojinin Buluştuğu Nokta
Romanda tarihsel olaylar ve mitolojik öğeler ustaca bir araya getirilirken, karakterler de dini ve mitolojik temalarla donatılıyor. Antakya’nın tarihi, Hz. İsa’nın havarileri ve Saint Pierre Kilisesi gibi unsurlar üzerinden anlatılırken, tarihsel gerçeklerle kurgu arasındaki sınır bulanıklaşır. Okur, her sayfada daha derin bir bilinmeze çekilirken, aynı zamanda insanın en temel korkuları ve arzularıyla yüzleşiyor.
Serinin İlk Adımı
Saint Pierre Geçidi, Çağrı ve arkadaşlarının hem fiziksel hem de manevi olarak zorlu bir yolculuğa çıktığı bu serinin ilk adımıdır. Geçmişin karanlık gölgeleri, sadece genç kahramanları değil, tüm insanlığı tehdit ederken, hayatları pahasına bu tehlikeye karşı koymak zorunda kalan karakterler, inançlarının ve cesaretlerinin sınandığı her adımda hem kendi içsel dünyalarıyla hem de dış dünyadaki karanlık güçlerle yüzleşirler.
Saint Pierre Geçidi, gerilim ve heyecan dolu olay örgüsüyle okurlarına hem tarihi bir yolculuk hem de fantastik bir macera vaat ediyor. Roman, güçlü karakterleri, gizemli atmosferi ve sürükleyici diliyle dikkatleri üzerine çekiyor.