Tarihler 16.08.2017’yi gösterirken, Defne’de çıkan, ancak ‘resmi’ bir gizlilik içinde kamuoyundan uzak tutulan mozaikler ve eski Roma mimarisi parçalar için, “Battı-Çıktı denen projenin kurbanı mı oldular yoksa hak ettikleri değerin karşılığında ‘özene benzene’ korundular mı bilinmez ama, Defne ilçesi Uğur Mumcu’da çıkan, ancak bugüne kadar gün yüzüne çıkartılmayan mozaiklerden bir kaçını sizler için fotoğrafladık” demiş ve cevap beklemiştik. Beklenen cevap, 1 yıl 3 ay 26 gün sonra geldi.
Amerika’dan Anadolu’ya uzanan hikâyesinde Gaziantep’i ve Zeugma Müzesi’ni dünya gündemine oturtan Çingene Kızı Mozaiği ile beraber bir kez daha gözlerin çevrildiği Defne ilçesi Uğur Mumcu Meydanı’nda çıkartılan mozaiklerin “ne olduğu ve akıbeti” konusu, buna dair haberlerin çıktığı ilk günden bu yana geçen 1 yıl 3 ay 26 günlük sürenin sonunda cevap buldu. Konuya ilişkin olarak Antakya Gazetesi ile kısa bir bilgi notu paylaşan Hatay Valiliği, bahse konu mozaik zeminlerin, Hatay Arkeoloji Müzesi denetiminde ve Müze Laboratuvarı ortamında restorasyon ve konservasyon çalışmalarının devam ettiği bilgisini verdi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde, Türkiye genelinde, 10 ‘Restorasyon ve Konservasyon Bölge Laboratuvar Müdürlüğü’ bulunuyor. Bunlar; İstanbul, Ankara, Antalya, Bursa, Diyarbakır, Erzurum, Gaziantep, İzmir, Nevşehir ve Trabzon Restorasyon ve Konservasyon Bölge Laboratuvarı Müdürlüğü olarak sıralanıyor. Hatay; ‘Adana, Adıyaman, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye, Şanlıurfa’ illerini kapsayan sorumluluk sahasında çalışan Gaziantep Restorasyon ve Konservasyon Bölge Laboratuvarı Müdürlüğü’ne bağlı ve söz konusu çalışmaları da Gaziantep Müdürlüğü koordinasyonunda yürütüyor. Defne’de çıkan ‘taban mozaiklerinin’ restorasyon ve konservasyon çalışmaları da bu kapsamda devam ederken, mozaiklerin ve diğer eski dönem mimari parçaların ‘sergi alanlarına çıkış tarihi’ ise merak ediliyor.
Şu ana kadar, Müze İdaresi’nden ya da İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nden beklenen ve istenen açıklama gelmezken, “Çingene Kızı lansman ile… Peki, Defne’nin Mozaikleri?” haberimizin ardından Antakya Gazetesi’ne özel ‘kısa bir açıklama’ yapan Hatay Valisi Rahmi Doğan, bahse konu mozaiklerin “Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü” izniyle yerinden kaldırıldığının altını çizerken, her bir parçanın şu an Müze korumasında olduğuna işaret etti.
Söz konusu ‘mozaik parçalar’ için, Gaziantep Restorasyon ve Konservasyon Bölge Laboratuvarı Müdürlüğü’ne bağlı olarak restorasyon ve konservasyon çalışmalarının devam ettiği bilgisini de veren Vali Doğan’ın açıklaması şöyle:
“Uğur Mumcu Meydanı’nda, kurtarma kazısı sonucu ortaya çıkartılan mozaik zeminlerle ilgili Adana Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 28.03.2017 tarih ve 7659 sayılı kararıyla, alt geçit çalışmaları sırasında ortaya çıkan mozaiklerin ‘uygun yöntemler’ kullanılarak Müze’ye taşınabileceğine karar verildiği belirtilmiştir.
-ZARARIN BOYUTU-
Valilik açıklaması, mozaikler konusundaki çalışmaların devam ettiği yönünde. Ancak, çalışmaların sürdüğü mozaiklerin, bulundukları alanda, geçmiş dönem bir alt yapı çalışması sırasında ciddi anlamda zarar gördüğü biliniyor. Tam da bu 
O zaman, bundan bir önceki haberlerimizin sorduğu, sorguladığı noktada durup, bir kez daha tekrarlayalım…
“Giderek daha karmaşık bir hale geldiği gözlenen eldeki tabloya ekli haberleri yapan bizlere ulaşan son bilgi oldukça dikkat çekici. Zira gelen bilgi, Adana Anıtlar Yüksek Kurulu tarafından ‘çok değerli’ olduğunun altı çizilen ve ‘çıkartılmasının uygun olmadığı’ özellikle belirtilen mozaiklerin, geçmiş dönemli bir ‘belediye’ çalışması nedeniyle ciddi anlamda zarar 
-KENT TANITIMI-
Şu ana kadar bu konuda yapılmış haberlerin çıkış noktası, ‘Çingene Kızı Mozaiği’nin Gaziantep adına yarattığı ‘tanıtım fırsatının’ da aynısı aslında! O nedenle, bir kez daha soralım mı?
Bahse konu restorasyon ve konservasyon çalışmalarının devam etmesi güzel, ama… Antakya ve Defne özelinde, Hatay’ın turizm pastasının güçlendirilmesine katkı sunacak böylesi bir keşfin ulusal ve uluslararası kamuoyunun dikkatinden şu ana kadar uzak tutulmasının özel bir sebebi var mı? Cevap gelir mi? -Tamer Yazar-