Haftalardır süren karantina, ‘evde kal’ uygulaması, sokağa çıkma yasakları, evden çalışma süreçleri ve çok daha fazlası… Bu zorlu zaman dilimi içinde bekleyişini sürdüren, Antakya’nın kalbindeki hayalet bina, artık finalini istiyor!
“Depreme dayanıksız”, dendi… Kent siluetine uygun bire proje ile yenileneceği söylendi… Ancak beklenmedik bir şekilde, binanın proje aşaması sırasında, Vakıflar ile Hatay Büyükşehir Belediyesi arasında “bu alanın kullanım şekli” üzerinden bir tartışma çıktı. Kamuoyu desteğini arkasına alan Büyükşehir Yönetimi, konuyu önce Valilik bünyesindeki Anıtlar Kurulu’na, ardından da Ankara’ya taşıdı.
Antakya kent merkezinin Asi Nehri kıyısında kaderini ve ona dair alınacak kararı bekleyen bina kadar, binanın ‘boş’ ve ‘kirli’ halini izleyenler de artık bir ‘final’ istiyor. Bu konuda fikrini beyan eden Antakya Gazetesi okurları ise o finalde duruyor…
M.Z. >> Ben, çalışmaya devam edenlerdenim. Her zaman olduğu gibi, yanı başından yürürken, ara ara kafamı yukarı kaldırıp düşünüyorum. “En azından şu ölü zamanı değerlendirselerdi”, diye! Ama kavgamız bitmiyor. Olmuyorsa olmuyor! Sanki “yeşil alan” olsun diye ısrar edenler de Greenpeace savaşçıları! Bilmiyor muyuz, bu kentte istedikleri zaman ne kadar ağaç kesebildiklerini! Şimdi bir bina üzerinden ‘yeşil’ kavgası verenler, o yüzden hiç de inandırıcı değiller. Bence, bu şehre daha fazla zaman kaybettirmesinler.
U.B. >> Açık ve net, size bir şey söyleyeyim mi? Ulus Meydanı denen yerde, künefecilerin önündeki o güzelim ağaçları kesen bir şehirde, “yeşil alan kavgası” bana o kadar yalan geliyor ki! Bir moda başlattılar hatta! Her yere saksı içinde ağaçlar, çiçekler yerleştiriyorlar! Bir de bunu hizmet adı altında yapıyorlar! Düşünün! Topraksız ve yeşilsiz bir memlekette geldiğimiz son hal! Saksılara gömülü yeşil alanlar!
J.İ. >> Her konuda fikrini beyan edebilen ve yönetsel gücünü kullanabilen Sayın Vali’nin bu konuda da bir uzlaşı yaratma adına kurumları bir araya getirmesini beklerdim. Çünkü konu ne Vakıflar, ne de Büyükşehir Belediyesi. Kaybeden, bizleriz! Şu hale bir bakın ve düşünün! Kazanan kim? Tamer Yazar