Milletvekili Oruç, 20 günde 21 kadının öldürüldüğüne dikkat çekti, önerge ile konuyu meclis gündemine getirdi:
HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları Oruç, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’un yanıtlaması ve yazılı olarak cevaplandırması amacıyla TBMM Başkanlığı’na ilettiği önergede, küresel salgın sürecinde 20 günde 21 kadının öldürüldüğünü bildirdi, salgınla birlikte kadına yönelik erkek şiddetinin arttığına vurgu yaptı. Aslen Hataylı olan Milletvekili Oruç, pandemiye önlem olarak evlerde kalınması çağrılarının yapıldığı bugünlerde, kadınların ev içinde şiddet yaşama riskinin arttığını ve şiddete uğradığında ise alabileceği desteklerin kısıtlandığını ifade etti.
Virüsün yayıldığı bir çok ülke, benzer durumda …
Bu riski önlemek yerine, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun 6284 Sayılı Kanun kapsamındaki koruma hükümlerini kısıtlamasının, kadınlar için çok daha güvencesiz bir ortam oluşturduğuna değinen Milletvekili Oruç, “30 Mart 2020 tarihinde HSYK’nın aldığı “6284 sayılı Kanun kapsamında verilen tedbir kararlarının yükümlülerin koronavirüs kapsamında sağlığını tehdit etmeyecek şekilde değerlendirilmesi gerektiğine” ilişkin tedbir kararı, daha fazla muğlaklığa ve endişeye neden olmuştur. Kadınlar, şiddet uygulayanı evden uzaklaştırma gibi önleyici tedbir kararlarını almakta normal zamanlarda bile zorlanmakta iken HSYK bu tedbir ile önleyici tedbir kararları vermekten, bunları uygulamaktan imtina eden kamu personeline gerekçe sunmuştur. Alınan tedbir, erkek şiddetini teşvik edeceği gibi kadınların yasal mekanizmalara başvurma çabalarına karşı da caydırıcı bir etki oluşturacaktır.
Uluslararası Kalkınma Departmanına bağlı UK Aid Direct Kuruluşu tarafından yayınlanan rapora göre, Çin’in Wuhan kentinde 2020 Şubat ayı itibari ile karantina süresince kadınların şiddete uğrama oranı üç kat, polise yardım talebi ile ulaşan kadınların sayısı iki kat, kadın kurumlarına yapılan başvurular da yüzde 90 artmıştır. Aynı durum virüsün yayıldığı birçok ülke için de benzer durumdadır.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun yayınladığı 2020 Mart ayı raporuna göre, Türkiye’de 29 kadın öldürülmüştür. 11 Mart’tan 31 Mart’a kadar ilk 20 gün içinde 18’i kendi evinde olmak üzere 21 kadın erkekler tarafından öldürülmüştür” dedi.
Sığınaklara kabul koşulları kolaylaştırılmalı…
Milletvekili Oruç’un, önerge ile Bakan Selçuk’a yönelttiği sorular şöyle sıralandı: “
Bakanlığınız tarafından kadına yönelik erkek şiddetine karşı kriz koordinasyon kurulu oluşturulacak mıdır? Kadınların başvurabileceği, karakol, ŞÖNİM, adliyeler, adli yardım büroları, Kaymakamlıklar, Sosyal Hizmet Merkezleri gibi birimlerin eşgüdümlü çalışmasını sağlamak için her ilde kadına yönelik şiddet kriz koordinasyon masaları kurulması için çalışmalarınız var mıdır? Sığınak ve acil barınma ihtiyaçları için kapasite artırılması sağlanacak mıdır? Sığınaklara kabul koşullarını kolaylaştırmak ve böylece kadınların korunmasız olduğu hissini ortadan kaldıracak adımlar atılacak mıdır? Alo 183 Acil Yardım Hattının sadece kadına yönelik şiddet konusunda kadın uzmanlar tarafından destek vermesi ve kapasitesinin artırılması için Bakanlığınızca çalışmalar başlatılmış mıdır? ŞÖNİM’lerin 7/24 telefonla ve online olarak sosyal, psikolojik ve hukuki destek vermesi için adım atılacak mıdır? Karantinada erkek şiddetine uğrayan kadınların hangi kurumlarla nasıl iletişime geçeceklerini, 6284 sayılı Kanun kapsamındaki haklarının neler olduğunu anlatan çok dilli, basit ve bilgilendirici açıklamalar yapılması için çalışmalarınız olacak mı? Emniyet personeli, hakim, savcı, sosyal hizmet uzmanı, psikolog gibi ilgili tüm kamu personellerine bu süreçte kadınlara nasıl destek verilmesi gerektiği ve izlemekle yükümlü olduğu uygulamalar konusunda bilgilendirilmeleri için çalışmalar planlanmakta mıdır? Kadınlara mali destek sunularak şiddet alanlarından çıkmalarının olanaklarını yaratmak üzere bir fon ayırmak üzere çalışmalarınız olacak mıdır? Koronavirüs salgını nedeniyle evlerde kalmak zorunda olan kadınlara yönelik şiddetin artmasını önlemek üzere 6284 sayılı Kanununda tedbir kararının kaldırılması ile başlayarak, İstanbul Sözleşmesi ile etkin bir şekilde uygulanması sağlanacak mıdır?” Mehmet ÖZGÜN