Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Şam İdlib’de ilerliyor

Ankara asker yığıyor Şam

Ankara asker yığıyor

Şam Yönetimi, Hatay’ın Reyhanlı ilçesinin karşısındaki Suriye topraklarında, neredeyse iç savaşın başından bu yana muhaliflerin ve rejim karşıtı silahlı grupların kalesi niteliğindeki İdlib haricindeki yerleri, Rusya’nın hava desteği sayesinde ele geçirdi.

17 Eylül 2018’deki Soçi mutabakatından bu yana, Şam ve Moskova eksenli askeri birliklerin İdlib’e yönelik saldırılarında şu ana kadar 1800’den fazla sivil can verdi. Ocak 2019’dan beri Türkiye sınırı yakınlarına göç edenlerin sayısı ise 1 milyon 767 bine ulaştı. Bu rakamın önemli bir bölümü ise Hatay sınırında oluşan çadır kentlerde yaşam savaşı veriyor. Bu kapsamda çalışmalarını sürdüren Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın (AFAD) son çalışması, sınırdaki kalabalığa yönelik oldu. 16,5 metrekare büyüklüğündeki 272 adet çadır, Suriye sınırına ulaştırılmak üzere 2 tıra yüklendi. Tırlar, çadırları Adana AFAD Bölgesel Afet Lojistik Deposu’na götürmek üzere bölgeye hareket etti.
-TAKVİYE-
Türkiye, Şam rejiminin operasyonlarını yoğunlaştırması üzerine, İdlib’deki gözlem noktalarını geçen haftadan beri güçlendirmeye çalışıyor. Meydana gelen son saldırının ardından, İdlib’in sınır komşusu Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde askeri hareketliliğin daha da arttığı bildirildi. Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’nin aktardığı bilgilere göre, son günlerde yaklaşık 6 bin Türk askeri ve bin 400 askeri araç İdlib ve Halep çevresine geçti.
-SON NOKTA!-
İdlib, Suriye’de muhalif grupların elinde kalan son bölge. İdlib’in büyük bir bölümü, El Kaide’ye yakınlığıyla bilinen Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) terör örgütünün elinde. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’a bağlı birliklerin Nisan ayından bu yana düzenlediği operasyonlar sonucu, İdlib’de 600 kilometrekareden büyük bir alanı kontrolü altına aldığı belirtiliyor. BM’nin verilerine göre, operasyonlarda şimdiye kadar yaklaşık bin 500 sivil hayatını kaybetti. Çatışmalardan kaçan 500 binden fazla kişinin de Türkiye sınırına doğru ilerlediği belirtiliyor.
-ÇATIŞMA!-
Konuya ilişkin tespitlerini paylaşan 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Milli Güvenlik ve Dış Politika Araştırmaları Merkezi Başkanı, Emekli Albay Erol Bural, Suriye’nin İdlib bölgesinde özellikle son bir haftada yaşananların savaş seviyesinde olduğunu düşünmüyor, daha ziyade “yüksek yoğunluklu çatışma” olarak değerlendiriyor.
Euronews Türkçe’ye konuşan Bural, “Savaş olarak isimlendirmek uygun olmayabilir. Bu durumu daha çok, ‘yüksek yoğunluklu bir çatışma’ olarak niteleyebiliriz. Şehit verdik, yaralılarımız var. Geçen hafta zaten bir acı olay daha yaşamıştık. Onun üzerine Pazartesi beş askerimizin şehit olduğu saldırı yaşandı. Bu nedenle Türkiye’nin de bir cevabı olacaktır, kaçınılmaz olarak. Bir yandan Ruslarla görüşmeler de sürüyor. Hiçbir ülke çatışmaya girmek istemez. Mümkünse, anlaşma yoluyla, ağırlıklı olarak diplomasiyle çözüm istenecektir. Ancak bugünkü saldırıya karşılık da, cezalandırıcı bir cevap beklenmeli” dedi.
-ASKERİ HAMLE!-
Bural, Türkiye’nin son dönemde İdlib’de güçlü bir yığınak yapmasının sebebini ise, Şam rejiminin, İdlib şehir merkezine girmesini engellemeye yönelik olduğuna işaret etti. Bilindiği gibi Türkiye, Pazartesi günkü saldırının ardından, İdlib’e 100’ün üzerinde zırhlı araç daha konuşlandırdı.
Olası göç riskinin de askeri takviye bağlamında değerlendirildiğini ifade eden Bural, şöyle konuştu:
“Sınırımıza gelen 1 milyon kişiden bahsediliyor. İdlib şehir merkezinde 2 milyon insan daha var. Rejimin şehir merkezine girmesi demek, askeri taktik olarak, hedef göstermeksizin uçaklarla hava harekatı yapması demektir. Bu yöntemle yerleşim yerlerini boşaltıp ardından, ele geçirmek üzere bir taktik izliyorlar. İdlib’de yaşayanlar, rejimin yoğun hava harekatının ardından Türkiye sınırına kaçacaklar. Bu da ilave en az 1 milyondan fazla insanın sınırımıza gelmesi demek. Böyle bir şey olursa, büyük bir felaket olur.” -Tamer Yazar-