Samandağ Turizm Bölgesi Planı Askıya Çıktı

Tartışmalar, Suçlamalar Başladı

Bölge insanı, Baro Başkanı Av. Ekrem Dönmez, hukukçu kimliğiyle ve bir yurttaş olarak mağdur olan herkese hukuki desteğe hazır olduğunu söylerken, yetkililere de, “Hatay’ın 11 Milletvekili ve yerel yöneticiler… Onaylanan planların eski haline getirilerek, yurttaşların kazanılmış haklarının ellerinden alınmaması gerekir” dedi.
Av. Dönmez, yurttaş olarak uyarılarını yaparken de, “Askıya çıkartılan planlamanın tam karşısında ve buna karşı verilecek her türlü girişim ve mücadelenin yanında olacağım. Her kimseniz, çekin elinizi halkın helal alın terinden, mülklerinden. Düzenleme için kolay ve hazır olana konmayın. Gidin, ötede bakir ve düzenlenmemiş ne alan varsa, projelerinizi oraya yığın, yapın. Yeni kent, yeni yaşam alanları yaratın” dedi.
-MAĞDURİYET!-
Samandağ ilçesine ait “Turizm bölgesi” planı 18 Kasım’da askıya çıkarken, 1 aylık süre içinde vatandaşlarca incelenebilecek ve itiraz edilebilecek olan planın, bölge halkını mağdur eden içeriklerle dolu olduğu öne sürülüyor. Konuya ilişkin bir değerlendirme yapan Hatay Barosu Başkanı Av. Ekrem Dönmez, bir hukukçu ve bölge insanı olarak, mağdur olan kişilere hukuki desteğe hazır olduğunu söyledi, Milletvekilleri ile yerel öneticileri de, bölge insanına liderlik yapmaya, destek olmaya çağırdı.
–SORULAR-
Av. Ekrem Dönmez’in, yurttaş kimliği ile hukuki desteğe hazır olduğunu bildirdiği açıklaması şöyle:
“Lütfen, kimse mağdur olmasın diye, elden ele yayalım ve duyuralım! Bir haftadan beri herkes, bana, Samandağ sahil şeridinde mevcut nazım ve uygulama imar planı içinde yer alan, neredeyse tüm sahil şeridi ile sahil şeridinin arka bölgesindeki planlı alanların, yeşil alan, günübirlik alan haline getirilmesine ilişkin Samandağ Belediyesi’nde askı ve ilan edilen Hatay Samandağ Turizm Bölgesi’nin, Samandağ yerleşimini kapsayan 1. Etap İlave ve Revizyon 1/5000 ölçekli Nazım ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı’nı soruyor. Şimdilik söyleyebileceklerim ve öncelikle Samandağ Belediyesi’nin derhal açıklama yapmakla yükümlü olduğu, tespit edebildiğim hususlar ve düşüncelerim şunlar:
Planlar askıya çıkarılmadan önce, bu sürecin ne zaman başladığı… Samandağ Belediyesi’nin bu süreçten haberinin olup olmadığı… Samandağ Belediyesi’nin, plan yapım sürecinde görüş ve değerlendirmelerinin alınıp alınmadığı… Samandağ Belediyesi’nin görüş ve değerlendirmesi alınmış ise, bunların ne olduğu… Samandağ Belediyesi’nin mevcut imarlı ve planlı alanların korunması yönünde herhangi bir girişiminin olup olmadığı…
Samandağ Belediyesi’nin, planlamaya dahil edilen bölgede yaşayan hemşehrilerimizi, onları doğrudan ilgilendiren tasarruf, proje ve süreçle ilgili ve geniş katılımla bilgilendirip bilgilendirmediği… Kıyı kenar çizgisi sebebiyle zaten yeteri kadar mağduriyet yaşayan hemşehrilerimizin, kıyı kenar çizgisinin yarattığı mağduriyetin giderilmesi için tüm çaba ve mücadeleleri bilinmekteyken, askıya çıkartılan planların, kıyı kenar çizgisi ile yaşanan mağduriyetlere ilave ve aşırı bir mağduriyet yaratıp yaratmayacağının hesaplanıp hesaplanmadığı…
Hali hazırda ve askı sürecinde, mevcut Belediye yönetiminin askıya çıkartılan planlarla ilgili olarak düşüncesinin ne olduğu… Planlardan, hemşehrilerimizin mağduriyete uğrayacağı düşünülüyorsa, herhangi bir girişiminin olup olmayacağı… Kamuoyuna marka proje olarak sunulan, Kültür Bakanlığı’nın da projeye önem verdiği ve Türkiye’nin inanç turizmi konusunda uluslararası tanıtımında kullanacağı Hızır A.S. Projesi’nin, askıya çıkarılan planlarla bir ilgisinin olup olmadığını… Hz. Hızır A.S. makamı ve çevresinde yapılacak olan düzenleme ile ilgili olarak, hayırsever ünlü işadamları olarak tanıtılan kişilerle yapılan toplantı ve girişimlerin, ziyaretlerin, askıya çıkartılan planlarla bir ilgisinin olup olmadığını… Hayırsever ünlü işadamları olarak tanıtılan kişilerle yapılan toplantılarda, Hatay’ın ve Samandağ’ın kaderini değiştirecek, şimdiye kadar hiç ulaşılamayan vizyona bizi götürecek projeler olarak ifade edilen projelerin, askıya çıkartılan planlarla bir ilgisinin olup olmadığını…
Hayırsever ünlü işadamlarının ilçeye ziyaretlerinin geçmişinin ne kadar eskiye gittiği, bu kişilerin, bölge ile olan ilgilerinin, amaçlarının nereden ve nasıl doğduğu… Hz. Hızır A.S. projesinde yeşil alan, kütüphane, ibadethane, otopark, aşevi bölümleri olarak planlama yapılırken, bu projenin hangi bölgeyi kapsadığın ve neden kamuoyuna detayları ile açıklanmadığı… Proje yapımında kimlerden ve ne şekilde istifade edildiği… Proje ile ilgili olarak, yereldeki halkın, kendilerini doğrudan ilgilendiren tasarruf ve projelere yönelik kararlara katılım hakkı kapsamında bilgilendirilip bilgilendirilmediği, düşünce ve onaylarının alınıp alınmadığı konusunun açıklanmasını istiyor ve bekliyoruz.
Planın, Bakanlık tarafından onaylanmış olması ve itirazların da uygulamayı durdurma imkanı yaratmaması sebebiyle, plandan etkilenen tüm hemşehrilerimizin, bu plana karşı, planlar askıdan inmeden tüm yasal haklarını kullanarak itirazlarını belirtmeleri için, belediye, gerekli ve yeterli duyuruları yapmak zorundadır. Planın belediye duvarına asılması, sorumlu bir yöneticilik örneği değildir.
Söz konusu planlamanın; ne Hz. Hızır Türbesine, ne Turizm Bölgesi olarak sahil şeridine, ne de sadece plandan etkilenen binlerce hemşehrimize değil, Samandağ ve Hatay’da yaşayan halkımızın tamamına bir faydası yoktur.
Niyet proje ise; hemşerilerimizin uzun yıllardır mülkiyetinde olan ve alın terleriyle, birikimleriyle elde ettikleri kazanımlarını ellerinden alacak yöntemlerle, planlı alanları plansız hale veya yeşil alan haline getirmekle değil, mevcut hakları korunarak, mevcut planlarda kazanılmış haklarına dokunmadan ve kazanılmış haklarını geriye götürmeden çare üretmek ve niyet proje ise, yeni kent ve yaşam alanları yaratmaktan geçer.
Daha sahilde yürüyen yurttaşlarımızın, ayaklarındaki kumu temizleyecekleri, bu kaynakları veya ihtiyaçlarını giderecekleri alan yaratma noktasında tüm geçmiş ve mevcut yerel yönetimler acziyet yaşarken, Turizm Bölgesi adı altında, hiç uygulanması mümkün olmayan ‘askıya çıkartılan planlar’, mevcut imarlı ve planlı alanları yeşil alana dönüştürerek, bölgeyi imarsız hale getirecektir.
Mevcut imarlı ve planlı alanları yeşil alana dönüştürerek, hemşehrilerimizin yorganını üstünden alacak nitelikteki askıya çıkartılan bu plan değişiklikleri, var olan mülkiyetleri yurttaşlarımızın elinden fiilen alma, mülkiyetten mahrum etme, hukuken el atma ve kişileri yoksullaştırma yolu açacaktır.
Örneği, kıyı kenar çizgisi uygulaması sebebiyle, önümüzde gün gibi duran ve sahilde harabe evler yaratan somut örnekler varken, harap olan bölgeyi, mevcudu koruyarak geliştirmek yerine, zaten yeteri kadar harap halde olan planlı ve imarlı bölgeyi, plansız ve imarsız bırakarak yeşil alan haline getirmek, durumu daha da harap hale getirmekten başka bir işe yaramayacaktır.
Kıyı kenar çizgisi ile zaten yeteri darbeyi yiyen ve mülkiyetten yoksun bırakılan hemşehrilerimizin yaptığı mücadeleyi tamamen boşa çıkartacak ve çok daha ileriye götürecek, yeni mülkiyetten yoksun kılma ve ağır mağduriyetler yaratma projesi için, yerel belediye başta olmak üzere ve önderlik yaparak, ildeki 11 Milletvekili ile tüm yerel yöneticiler; yeni olarak onaylanan planların eski haline getirilmesi, yurttaşlarımızın kazanılmış haklarının elinden alınmaması için doğrudan halkımızın yanında olmak, birlikte yürümek, gerekli tüm müdahaleleri yapmak zorundadırlar. Tekerlek kırılmadan ve dönülecek yol varken, bir yurttaş olarak uyarılarımı yapıyorum. Yoksa vebalin altında kalmak ağırdır.
Planlar, 18.11.2019 tarihinde askıya çıktı. Etkilenenlerin itiraz için, 18.12.2019 tarihine kadar bir aylık itiraz süresi var. Askıya çıkartılan planlamanın tam karşısında ve buna karşı verilecek her türlü girişim ve mücadelenin yanında olacağım. Her kimseniz, çekin elinizi halkın helal alın terinden, mülklerinden.
Düzenleme için kolay ve hazır olana konmayın. Gidin, ötede bakir ve düzenlenmemiş ne alan varsa, projelerinizi oraya yığın, yapın. Yeni kent, yeni yaşam alanları yaratın.”
-Cemil Yıldız-