Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Samandağ’da zeytinlik direnişi

Samandağ’da Mağaracık Mahallesi sakinleri, zeytinlik alanlarının kamulaştırılması ve rezerv alan ilan edilmesine karşı tepki gösterdi. Vatandaşlar, geçim kaynaklarının ellerinden alınmasına karşı direnmeye devam edeceklerini belirtti.

Samandağ'da Mağaracık Mahallesi sakinleri, zeytinlik alanlarının kamulaştırılması ve rezerv alan

Samandağ’ın Mağaracık Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar, zeytinlik alanlarının kamulaştırılması ve rezerv alan ilan edilmesine tepki göstermek amacıyla basın açıklaması düzenledi. El Koymalara Karşı Direniş Platformu tarafından yapılan açıklamada, bölge halkının geçim kaynaklarının tehlike altında olduğu vurgulandı.

“Tapulu Arazilerimize El Konuluyor”
Platform adına yapılan açıklamada, devletin hazine arazilerine dokunmadan tapulu arazilere el koyduğu iddiası gündeme getirildi. Bölge sakinleri, bu uygulamanın hukuka ve vicdana aykırı olduğunu dile getirerek şu ifadeleri kullandı:

“Hazine arazisine dokunulmuyor, tapulu araziler gasp ediliyor. Bu, açık bir işgal hareketidir.”

“Geçim Kaynağımız Zeytinlikler”
Vatandaşlar, zeytinliklerin ailelerinin geçim kaynağı olduğunu belirtti. Arazilerin rezerv alan ilan edilerek kendilerinden alınmasını kabul etmediklerini ifade eden mahalle sakinleri, sürecin hukuki yollarla durdurulması için mücadele edeceklerini duyurdu. Bir mahalle sakini şu çarpıcı açıklamada bulundu:

“HTŞ’ye elektrik sağlayanlar, bize çadır satanlar ama yılda saraya 16 milyar harcayanlar toprağımıza haberimiz olmadan el koyuyor. Biz buna güvenmiyoruz. Bu, sadece bizi değil, herkesi etkileyecek bir sorun.”

“Bu Durum Tüm Bölgeyi Etkileyecek”
Açıklamalarda, kamulaştırma sürecinin etap etap ilerleyeceği ve gelecekte başka bölgelerde de benzer uygulamalara neden olacağına dikkat çekildi. Zeytinliklerin korunmasının sadece bölge halkı için değil, çevrenin ve tarımsal üretimin geleceği için de hayati önemde olduğu vurgulandı.