Hatay’ın Suriye sınır komşusu İdlib’de bekleyiş sürerken, Şam’da, İdlib’e yönelik yeni bir askeri operasyonun, M-5 karayolunun üst kısmında yer alan silahlı grupların Türkiye sınırına itilmesi amacıyla yapılabileceği tahminleri gündemi meşgul ediyor.
“Burada değişen bir şey yok. Sıkıntılar aynı. İhtiyaçlar da. Çadırlarda nefesi birbirine karışanların kalabalığı da. Açık da. Kaygılar da. Yaklaşan bir kış daha ‘ne yaparız’ diyenlerin cevapsızlığı da. Anlayacağınız, Hatay’ın Suriye’ye bakan tarafında dururken, karşıdan bize bakanların gözlerindeki o umutsuzluk dün de, bugün de aynı. Yitip giden bir ülke ve o kaybolmuşluğun içinde ayakta ve hayatta kalmaya çalışan insanların yaşam mücadelesi, bizlerin her gün şahit olduğu tek şey.
Bazen, bana da soruyorsunuz, ‘Türkiye’dekiler döner mi tekrar?’ diye! Dönmezler! Bunu, konuştuğumuz insanlardan biliyorum. Sınırın ötesinde, hala yokluklar içinde olan, yıkıntılar arasında nefes almaya çalışan bir ülke dururken, biliyorum, dönmezler. Siz olsanız döner miydiniz? Sizi bekleyen bir hayat yok, iş yok, şehirler yok, eviniz ya da işiniz yok! Okullar, hastaneler, çarşılar yok. ‘Bu kadar yokluk içinde, gidin var olun’ demek kolay! Zaten İdlib çözülmeden Suriye de çözülmeyecek. Bu net!”
Antakya’da yaşayan, Reyhanlı üzerinden bölgeye giden yardımlar içinde gönüllü olarak çalışan bir Suriyeli anlattı gördüklerini, yaşadıklarını ve sınırın ötesinde sessizce devam eden savaşın birkaç küçük fotoğrafını da bizlerle paylaştı.
-İDLİB!-
Deutsche Welle Türkçe’den Hediye Levent’in son haberine yansıyan detaylar da buna dair. M-4 ve M-5 karayollarının merkezinde durduğu sorunlara işaret eden Levent’in İdlib merkezli mücadelenin bu sessiz savaşından Türkiye’ye yansıttıkları, ara başlıklar halinde şöyle:
-ÖNEMLİ!-
M-4 ve M-5 karayollarının adlarını, İdlip meselesi gündeme geldiğinden beri yaklaşık iki yıldır sık sık duyuyoruz. Her iki karayolu da, 2011’de başlayan savaş döneminde yüzlerce çatışmanın hem sebebi hem de şahidi oldular. Bu iki karayolu, çatışma ile değil, siyasi düzeyde de hâlâ mücadele konusu. Nitekim İdlip sorununun çözümü için Rusya’nın inisiyatifi ile başlayan Astana görüşmelerinin istisnasız hepsinde iki karayoluna atıf yapıldı, önemi vurgulandı.
-OPERASYON MU?-
Bugünlerde, Rusya destekli Suriye ordusunun İdlip’e yönelik yeni bir askeri harekat başlatacağına dair tahminler sıkça dile getiriliyor. Aslında İdlib’e yönelik askeri hamleler, iki yıldan uzun süredir devam ediyor ve yakınlarda başlayacağı öne sürülen yeni harekat da son olmayacak gibi görünüyor. İdlip ve Halep dahil, Suriye’nin kuzeyindeki savaşların seyrini değiştiren iki karayolu, yeni harekâtın da temel sebeplerinden biri.
-NEDEN ÖNEMLİ?-
Suriye içindeki karayolu nakliyatının büyük kısmını sağlayan iki ana güzergahtan M-5 karayolu, ülkenin en güney sınırındaki Dera’dan başlayıp Şam’a, Şam’dan Humus ve Hama’yı geçerek İdlib’e ulaşıyor. Bu yolun Dera-Hama arasındaki kısmı, savaş döneminde Suriye ordusunun kontrolündeydi. Ancak çeşitli silahlı grupların kısa süreli de olsa yolun bu kısmını kontrol ettiği dönemlerde, Şam’da; gıdadan suya, undan ilaca kadar birçok ihtiyacın temininde ciddi sıkıntılar baş gösterdi.
Yolun Hama-İdlib arasındaki kısmı ise 2012 yılından beri kapalıydı. Bu durum, Şam ile Halep’in bağlantısına da ağır darbe vurdu. Çünkü M-5, Şam’ı da Halep’e bağlayan ana güzergahtı. Yolun kapalı olduğu dönemlerde, IŞİD Rakka’nın elinde olduğu zamanlarda, Şam-Halep bağlantısı, Rakka sınırlarından geçen bir tali yolla sağlanabiliyordu. Bu durum, Halep’te sık sık yiyecek, yakıt, sağlık malzemesi gibi ihtiyaçların temininde krizler yaşanmasına yol açtı. Savaş döneminde M-5 karayolunun küçük bir kısmını bile ele geçiren, savaşın seyrini de değiştirdi.
Silahlı gruplar, yolun tamamını kontrol edemese de, sadece İdlib kırsalındaki bölümünü ellerinde tutmaları bile uzun süre Halep’i kuşatma altında tutmalarını, Hama ve Humus kırsallarına kadar inmelerini sağladı. Savaş döneminde M-5’in stratejik önemi nedeniyle de, yol etrafına sıralanmış kasabalar ve köyler, yıkıcı çatışmalara sahne oldu. Şimdiyse, M-5 karayolu boyunca, Şam’dan İdlib kırsalına kadar yüzlerce terk edilmiş yerleşim birimi sıralanıyor.
-TÜRKİYE-
2019’un son aylarında, Rusya destekli Suriye ordusu, M-5’in tamamını ele geçirmek üzere bir hamle daha yaptı ve savaş döneminde adını sıkça duyduğumuz İdlib’in en büyük ilçesi olan Han Şeyhun’dan, M-4 ve M-5 karayollarının kesiştiği Serakib’e kadar ilerledi. Buna, İdlib dosyasına garantör olarak katılan Türkiye tepki gösterdi ve Suriye ordusunun İdlib’in kapısı olarak da adlandırılan Han Şeyhun kasabasına dönmesini istedi. Rusya ile Türkiye arasında yoğun diplomatik trafik başladı. Ancak sahada aynı şiddette çatışmalar da sürüyordu. TSK ve Suriye ordusu arasında çatışmalar yaşandı ve TSK askerleri uçaklarla vuruldu. İdlib’deki süreçlere garantör olarak dahil olan Türkiye’nin kentteki ateşkes süreçlerini izlemek üzere oluşturduğu gözlem noktalarının bir kısmı da Suriye ordusunun kontrolündeki bölgelerde kaldı. Günümüzde, Şam’dan İdlip’e M-5 karayolunu kullanarak yolculuk yapanların bu gözlem noktalarından dört tanesini görebilmesi mümkün. Suriye askeri noktalarına birkaç yüz metrede bulunan bu gözlem noktalarının güvenliğinin garantörü ise Rusya.
-GÜVENLİK-
Türkiye-Rusya arasındaki görüşmelerin ardından; Suriye ordusunun ilerlediği noktada kalması, sekiz yıldır kapalı olan M-5 karayolunun tamamen açılması, yolun güvenliğinin Türk-Rus devriyeler ile sağlanması kararlaştırıldı. Yol açıldı. Türk-Rus devriyeleri ise aktif. Ancak yolun güvenliği konusunda hala endişeler var. Nitekim sık sık saldırıya uğrayan Türk-Rus devriyeleri devriye görevini ertelerken, yolun üst tarafında İdlib’i kontrol eden silahlı gruplar, alt tarafında ise Suriye ordusu bulunuyor.
-EKONOMİK KRİZ-
Türkiye’nin, Hatay ve diğer kentlerdeki Suriyeli sığınmacıların dönüşü için politikalar ürettiği bir dönemi yaşasak da, Suriye’deki derin ekonomik kriz ve güvenlik kaygıları, bu dönüşün önündeki en büyük iki engel.
Zira Suriye’de yıllar süren savaşın ardından, ağır da bir ekonomik kriz yaşanıyor. Şam ve Moskova sık sık bu iki karayolu tam olarak aktif olmadan, yeniden imar ve inşa, şehirlerarası ticaret ve nakliyat gibi ekonomik krizi hafifletecek adımların gerçekleşmeyeceğini savunuyor. Bu çerçevede, Şam’a göre M-5 karayolu birkaç aydır açık olsa da, yolun üst kısmında ve gözle görülebilecek mesafede yer alan silahlı grupların varlığı bu süreçlere tehdit olabilir.
-GÖÇ KAYGISI!-
Analizin finali ise yine olası bir ‘göç kaygısını’ hem Ankara’nın gündemine taşıyor hem de Hatay gibi sınır kentlerinin gündelik sorguları arasına! Buna en büyük neden ise, Şam’da, İdlib’e yönelik yeni bir askeri operasyonun, M-5’in üst kısmında yer alan silahlı grupların Türkiye sınırına itilmesi amacıyla yapılabileceği tahminleri. Tamamen kapalı olan M-4’ün de bir kısmının açılmasının hedeflendiği yorumları da dikkat çekiyor. Tabi tüm bu olasılıklar, olası bir çatışma durumunda, İdlib’deki zorunlu göçün milyonlarını, kapalı Türkiye sınırının ötesinde ne kadar tutulabileceği sorularına da cevap arıyor. -Tamer Yazar-