Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Beste Mum

‘’Sarkopeni ve Kanser: Kas Kütlesini Korumaya Yönelik Beslenme Stratejileri’’

Sarkopeni, yaşlanma sürecinde kas kütlesi ve kas gücünde azalma ile karakterize bir durumdur.
Ancak, sarkopeni sadece yaşlı bireylerde görülmez; kanser hastalarında da sıkça rastlanan bir
komplikasyondur. Kanser ve tedavisi sırasında ortaya çıkan inflamasyon, anoreksi, metabolik
değişiklikler ve fiziksel aktivite azlığı, kas kütlesinin kaybına neden olabilir. Bu durum, hastaların
yaşam kalitesini düşürür, tedaviye yanıtı olumsuz etkiler ve mortalite riskini artırır. Bu nedenle,
kanser hastalarında sarkopeniyi önlemek ve kas kütlesini korumak, tedavi sürecinin önemli bir
parçasıdır.

Sarkopeni ve Kanser İlişkisi
Kanser hastalarında sarkopeni gelişimi, çeşitli faktörlere bağlıdır. Bunlar arasında tümörün neden
olduğu sistemik inflamasyon, iştah kaybı, besin alımında azalma ve kanser tedavilerinin yan etkileri
sayılabilir. Kemoterapi ve radyoterapi gibi tedaviler, kas protein sentezini azaltabilir ve kas yıkımını
artırabilir. Ayrıca, kanser hastalarında sıklıkla görülen kilo kaybı ve malnütrisyon da sarkopeni
riskini artırır.

Malnütrisyon ve Kanser İlişkisi
Kanser hastalarında malnütrisyon, hastalık sürecinin seyrini doğrudan etkileyen ciddi bir klinik
durumdur. Kanserin kendisi ve uygulanan tedaviler, hastalarda besin alımını, besin emilimini ve
metabolik dengenin korunmasını olumsuz etkileyebilir. Özellikle ileri evre kanserlerde,
malnütrisyonun yaygınlığı artmakta ve bu durum hastaların tedaviye yanıtını, yaşam süresini ve
yaşam kalitesini olumsuz yönde etkilemektedir.

Malnütrisyon, kas kaybının hızlanmasına ve bağışıklık sisteminin zayıflamasına neden olarak
enfeksiyon riskini artırabilir. Aynı zamanda yara iyileşmesini geciktirir, tedaviye toleransı azaltır ve
hastanede yatış süresini uzatır. Kanser hastalarında görülen malnütrisyon, genellikle kanser
kaşeksisi olarak adlandırılan kompleks bir sendromla ilişkilidir. Kanser kaşeksisi, istemsiz kilo
kaybı, yağ dokusu kaybı ve özellikle iskelet kası kaybı ile karakterizedir. Bu durum, proinflamatuar
sitokinlerin aşırı üretimiyle ilişkilidir ve vücut protein dengesinin bozulmasına yol açarak kas
kaybını hızlandırır.

Kanser kaşeksisinin önlenmesi ve tedavisi, beslenme desteği ile mümkün olabilir. Yetersiz protein
ve enerji alımı, kas kaybını hızlandırırken, doğru beslenme stratejileri ile kas kütlesinin korunması
sağlanabilir. Bu nedenle, bireysel beslenme planları oluşturulmalı ve gerektiğinde tıbbi beslenme
destekleri kullanılmalıdır. Ayrıca, hastaların metabolik ihtiyaçları değerlendirilerek uygun makro ve
mikro besin desteği sağlanmalıdır.

Kas Kütlesini Korumaya Yönelik Beslenme Stratejileri
Kanser hastalarında kas kütlesini korumak için beslenme stratejileri, bireysel ihtiyaçlara göre
planlanmalıdır. İşte etkili beslenme stratejileri:

1. Yüksek Protein Alımı
Protein, kas protein sentezini uyarmak ve kas kütlesini korumak için esastır. Kanser
hastalarının günlük protein ihtiyacı, sağlıklı bireylere göre daha yüksektir.
Önerilen protein alımı, kilogram başına 1.2-1.5 gram arasında olmalıdır. Bu miktar, hastanın
klinik durumuna ve beslenme durumuna göre ayarlanmalıdır. Kaliteli protein kaynakları
arasında yumurta, balık, tavuk, kırmızı et, süt ürünleri, baklagiller ve soya ürünleri bulunur.
Özellikle lösin, izolösin ve valin gibi dallı zincirli amino asitler, kas protein sentezini uyarmada
önemli rol oynar. Bu amino asitler, hem hayvansal hem de bitkisel protein kaynaklarında
bulunur, ancak gerekli durumlarda takviye olarak da alınabilir.

2. Enerji Dengesinin Sağlanması
Kanser hastalarında yeterli enerji alımı, kas kütlesinin korunması için kritik öneme sahiptir.
Enerji alımı yetersiz olduğunda, vücut enerji ihtiyacını karşılamak için kas proteinlerini yıkabilir.
Enerji ihtiyacı, hastanın yaşı, cinsiyeti, fiziksel aktivite düzeyi ve hastalık durumuna göre
belirlenmelidir.

3. Antioksidanlar ve Anti-inflamatuar Besinler
Kanser ve tedavisi sırasında oluşan oksidatif stres ve inflamasyon, kas yıkımını artırabilir.
Antioksidanlar (C ve E vitamini, selenyum) ve anti-inflamatuar besinler (omega-3 yağ asitleri,
zencefil, zerdeçal) bu süreci hafifletebilir. Omega-3 yağ asitleri (balık yağı, keten tohumu, ceviz)
kas protein sentezini artırabilir ve kas yıkımını azaltabilir.

4. Fiziksel Aktivite ve Egzersiz
Beslenme ile birlikte düzenli fiziksel aktivite ve direnç egzersizleri, kas kütlesini korumak ve
artırmak için önemlidir. Kanser hastalarına uygun egzersiz programları, kas fonksiyonunu
iyileştirebilir ve sarkopeni riskini azaltabilir.

5. Vitamin D ve Kalsiyum
D vitamini eksikliği, kas güçsüzlüğü ve kas kaybı ile ilişkilidir. Kanser hastalarında D vitamini
düzeyleri düzenli olarak kontrol edilmeli ve gerektiğinde takviye yapılmalıdır. Kalsiyum da kas
kasılması ve kemik sağlığı için gereklidir. Süt ürünleri, yeşil yapraklı sebzeler ve kalsiyum
takviyeleri önerilebilir.

6. Fiziksel Aktivite ile Kombine Edilmiş Beslenme
Beslenme stratejileri, fiziksel aktivite ile birleştirildiğinde daha etkili olur. Direnç egzersizleri, kas
protein sentezini artırarak kas kütlesinin korunmasına yardımcı olur. Hastaların fiziksel
durumuna uygun egzersiz programları, bir fizyoterapist veya egzersiz uzmanı tarafından
planlanmalıdır.

7. Oral Beslenme Destekleri:
Yetersiz beslenen veya iştah kaybı olan hastalarda, oral beslenme destekleri (protein tozları,
yüksek kalorili içecekler) kullanılabilir. Bu ürünler, hastaların enerji ve protein ihtiyaçlarını
karşılamada yardımcı olabilir.

Kanser hastalarında sarkopeni, yaşam kalitesini ve tedavi sonuçlarını olumsuz etkileyebilen önemli
bir komplikasyondur. Kas kütlesini korumaya yönelik beslenme stratejileri, hastaların klinik
sonuçlarını iyileştirebilir ve sarkopeni riskini azaltabilir. Yeterli protein alımı, enerji dengesinin
sağlanması, antioksidanların kullanımı ve düzenli fiziksel aktivite, bu süreçte kilit rol oynar. Kanser
hastalarının beslenme planları, bireysel ihtiyaçlarına göre düzenlenmeli ve multidisipliner bir
yaklaşımla ele alınmalıdır.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

SON HABERLER