Savaş bitsin ve herkes memleketine dönsün…

Başkan Savaş, Suriyeliler ile aramızda sosyo kültürel, dil ve entelektüel birikim farkı olduğunu vurguladı… Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş, bir TV programında yaptığı konuşmada, Suriyelilerin kader kurbanı olduklarını bildiklerini söyledi, ancak savaşın bitmesinin ve herkesin memleketine dönmesinin önemine vurgu yaptı. Suriyelilerin, hem esnafın hem de tarım işçilerinin ekmeğine ortak olduğunu belirten Başkan […]

Başkan Savaş, Suriyeliler ile aramızda sosyo kültürel, dil ve entelektüel birikim farkı olduğunu vurguladı…

Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş, bir TV programında yaptığı konuşmada, Suriyelilerin kader kurbanı olduklarını bildiklerini söyledi, ancak savaşın bitmesinin ve herkesin memleketine dönmesinin önemine vurgu yaptı.
Suriyelilerin, hem esnafın hem de tarım işçilerinin ekmeğine ortak olduğunu belirten Başkan Savaş, konuşmasında şunlara yer verdi:
“Bizler, onların kader kurbanı olduklarını biliyor olsak da, Suriye’deki savaşın bir an önce bitmesini istiyor ve Suriyelilerin memleketlerine dönmesini istiyoruz. Nihayetinde biz küçük bir iliz. 500 bin nüfusu altı yıldır misafir ediyoruz. Ama savaş bitince de gitmelerini istiyoruz. Çünkü insanlarımıza sorduğunuz zaman bu sıkıntıyı dile getiriyorlar. % 22 oranında altyapı sorunu, % 21 işsizlik ve %19 Suriye meselesi diyorlar. Suriyeliler ile aramızda sosyo kültürel, dil ve entelektüel birikim farkı var. Kültürel eğitimde de farklılıklar var. Savaş bitsin ve herkes memleketine dönsün istiyoruz.”
-% 89’U İLİMİZDE YAŞIYOR-
Beşinci Teşvik Bölgesi için görüşmeler gerçekleştirdiğini belirten Başkan Savaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hatay Günleri’nde Ankara’ya gittiğimde, Bakanımız, bana Hatay Günleri’nden bir gün önce randevu verdi. Benim de Bursa’da deniz uçağı için toplantım vardı. İstanbul’da, Hatay’ın belli bölgeleri için çalıştığımız bir ışıklandırma olayı var. Bakan Bey ile buluşamadık. İnşallah bu hafta buluşmaya çalışacağız. Bu konuda Ankara’daki yetkili kurumlar bize set çekmiş değil. Bu nedenle Sanayi Bakanımızın bakışından umutluyum. 17 tane 4’üncü bölge var. 17 ilin içinde Suriyelilerin %89’u bizde yaşıyor. Türkiye’de, Suriyelilerin en fazla yaşadığı üçüncü iliz. Biz, hakkımızın verilmesini istiyoruz. Biz, 2011-2012 yılında sosyo ekonomik gelişmişlikte 45’inci ildik. Şimdi 58’e düşmüş durumdayız. Bizim suçumuz ne? Biz, sadece Hatay halkı adına hakkımızı istiyoruz. Sayın Milletvekillerimizden rica ediyoruz. 10 tane milletvekilimiz var. Hangi partiden olursa olsun lütfen el atsınlar. Kimse sadece benim sırtıma yüklemesin. Biz, bütün çalışmalarımızı ve hesaplarımızı onlarla paylaşmaya hazırız. Hatay, 5 yıl önce 4’ü hak ediyordu. Ama şimdi 5’i hak ediyor. Bizim gelirimiz kişi başına 7 bin 637 dolar iken şu anda 6 bin 122 dolara düşmüş. Beş yılda geriye gitmişiz. Hatay’ın 2012’de 6 buçuk miyar dolar ticaret hacmi ise 2016 sonunda 4,3 milyar dolara düşmüş. Hatay, beş yılda negatife inmiş. Hakikaten EXPO, gastronomiden sonra 5. Teşvik Bölgesi’ni de alırsak, Hatay artık aşağı doğru değil yukarıya doğru bir ivme kazanır.”
-Ortadoğuda’ki Kan ve Gözyaşının Sebebi Cehalet-
Hatay’ın terör şehri olarak anılması hakkında yanlış bir algı oluşturulduğunu da ifade eden Başkan Savaş, şunları söyledi:
“Önce EXPO ile olumsuz algıyı değiştirdik. Düsseldorf’ta final toplantısına gittiğimde, Çin ile Avustralya ile yarışıyorduk. Orada, Kanada’nın temsilcisi, Hatay’da terör ve savaşın olduğunu söyledi. Herkes dondu kaldı ve ben söz aldım. ‘Hatay’a verilmeyip nereye vereceksiniz’ dedim. Eğer Hatay’da terörü bitirmek istiyorsanız, Ortadoğu’da savaşı bitirmek istiyorsanız, oradaki umutlu insan sayısını arttırılması gerektiğini söyledim. Bu yüzden Hatay’a verilmesi gerektiğini söyledim. Herkes şaşırdı. Herkes haklı gördü beni.
Suriye’den gelen çocuğa ‘resim çiz’ derseniz, silah resmi ya da bıçak resmi çiziyor. Bir kısmı da evsiz kalmış diye ev çiziyor. Ama siz, o çocuğu ilk günden itibaren eğitimle tanıştırırsanız, o çocuk ev, çiçek, uçak veya ağaç çizer. Böylece pozitif algı oluşturacak şeyler çizer. Ama o çocuk savaş ortamında okula gidemiyorsa, her gün silah görüyorsa, onu çiziyor. Hatay’da Allah’a şükür öyle bir algı yok. Ama Ortadoğu’da kanın ve gözyaşının akmadığı gün yok. Bunun sebebi cehalet, umutsuzluk ve ekonomik olarak sıkıntılardan kaynaklanıyor. Ekonominizi düzeltmezseniz, eğitilen insan sayısını arttıramazsanız bunları yok edemezsiniz. Eğitimi artan insanının ufku da geniş olur. O insan mutlu olur ve etrafına gülücük saçar. Biz tabi ki terör ortamında her gün konuştuk, ‘Hatay’da terör yok’ diye. Londra ve Paris ne kadar güvenliyse Hatay da o kadar güvenli. EXPO, gastronomi ve teşvik konusu olunca, millet savaşı unuttu. Ankara’ya gidiş dönüşlerde uçaklarda yer yok.”
-Mehmet ÖZGÜN-

Exit mobile version