ŞEHİRLERİ YÖNETENLER AKIL ‘DIR MANTIK‘ TIR

Bana göre .получить онлайн займ на карту

Merhaba .

Aynı zamanda, çözüm üretebilen yetkileri var ve genellikle koşullara sahipler.

Halkın beklentileri bu sebeptendir.

Bir kaç şey anlatmak istiyorum izninizle.

Dağların yamaçları çoraklaşıyor ve inşaatlar, binalar çoğalmaya devam ediyor.

Şehirde de durum böyle.

Geçen yaz kaldırımda sıcaktan baygın yatan vatandaşı ben gördüm, kimse anlatmadı, etrafında duyarlı insanlar bekliyordu.

Şemsiyeyle gezenler gördüm , sıcaktan korunmak için .

Binalar çoğalırken ağaçlandırmanın da çoğaltılması herkesin yararına olur mu? olur tabi ama.

Ağaçların durumu ortada ve aslında burası Akdeniz iklimine sahip bir bölge .

Ve yaz geliyor. Yaz aylarında vatandaş evde oturmak zorunda kalırsa nasıl olacak?

Şimdi sırası mı diyenler olabilir, amatörlüğüme verin lütfen.

Diyeceğim şu .. bizde 2000’ li yıllarda mı binalar çoğalmaya başlamıştı?

Ankara’dan gelen bir arkadaşım “kentiniz göç mü alıyor?” diye sormuştu .

Bilmiyorum demiştim, bilmiyorum çünkü anlamamıştım. Soru da garip gelmişti .

Sebebi de… ben kendimi bildim bileli, bu şehirden, beldelerinden, köylerinden sürekli olarak, Arabistan’a vb.

Almanya vb . çalışmaya giden çok insan olmuştur.

Sanki çoğunluğun kocası, oğlu, torunu yurt dışına çalışmaya gitmiş. Bizimkiler dahil.

Hal böyleyken…

Hala binalar çoğalıyor ve hızla doluyor.

Yani buraya yerleşen çok mu var? Bu olumlu olumsuz, zaman gösterecek.

Yanılıyor da olabilirim, bilmiyorum.

Yerini yurdunu bırakıp şehirlere akın eden ya da başka yerlere gitmek zorunda kalan insanların, uyum sağlayıp, sağlayamadığı hem biliniyor hem de çözümlenemiyor çoğu kez ,

Çözüm, kişinin içinde bulunduğu koşulların iyileştirilip yerinde, yurdunda kalmasıdır muhtemelen..

Benim umudum ve güvenim var.

Şöyle ki …

Bu kent ‘in şanslı olduğu çok önemli hususlar var.

Bu kenti ayakta tutmak ve gelişimine katkı yapmak için çalışan ve didinen çok insan olmuştur .

Yıllarca ve yıllarca ve hala şu anda da.

Gerek yönetici ve yönetim kademelerinde, bürokrasi kademelerinde, siyaset ve sivil toplum kuruluşlarında, basın ve medya emekçileri gibi bir çok insanın emeği çok .

Sağduyusu yüksek bu akıllı insanların …

Dik duruşu, çabaları, fedakarlıkları, dengeleri oluşturmaları ve korumaları sayesinde bu günlere gelindi.

Tabi bunu tamamlayan ve destekleyen de, vatandaşın sosyal kültürü, anlayışı, sabrı ve dayanışmasıdır… ve bu çok değerlidir.

Buna göre …

Şehirleri yönetenler akıl ve mantığın sembolüdür. Yani akıl ve mantığın kendisidirler.

İnsanlar sürekli çözümü onlarda aradığına göre öyle olmalı. Beklenti bu çünkü.

Sebebi de, konumları itibarı ile her duruma objektif bakabilme şansları ve kullanabilecekleri yetkileri ve imkanlarının olması.

Halkın beklentileri bu sebeptendir.

Bunu… vatandaşın, son çare olarak kapılarına dayanıp yardım istemesinden anlamak kolaydır.

Zorda kalan çocuğun, babasından yardım istemesi gibi… aynı şey.

Bu yeni bir şey değil, herkesin bildiği üzere. Çok eskiden beri böyledir.

Diyeceğim şu ki …

Vatandaş, yaşam zorlukları ile boğuşurken, kendini, yetki sahibi insanların himayesinde hissettiğinde, kendisini iyi ve güvende hisseder …

Ve hangi koşullarda olursa olsun panik yapmaz. Bu dünyanın her yerinde böyledir.

İş işten geçmeden, şehirlerdeki yığılmalar ve düzensizlik artarken, bunu daha ciddiye alıp yerini, yurdunu terketmek zorunda kalan insanların, dayanışma ve elbirliği ile koşullarını birazda olsa iyileştirip yerlerinde, yurtlarında, evlerinde yeniden hayata başlamalarını sağlamak …

Köylerin, beldelerin, iklimsel koşullarına göre üretim yapması, yerinde pazarlar kurulup satış sağlanması … alıcının üretim yerinden alışverişin kolaylaştırılması mümkündür .

Bu büyük bir çoğunluğun, alıştığı yaşam koşullarından kopmasını engelleyebilir. Geniş kapsamlı iyileşme yaratabilir. İnanıyorum ..
Huzurla kalın