Yapılan son kamuoyu yoklamaları, özellikle gençlerin seçimlerde AKP’ye oy vermeyeceğini gösterdiği için, Cumhur ittifakında bir telaş, bir tedirginlik ve bu kararlılığı tersine çevirebilmek için bir arayış başladı.
Uzun süredir Z kuşağı ile bu kuşaktan bir önceki ve bir sonraki kuşakların da aynı görüşte oldukları kamuoyu yoklamalarından, bu kuşağı temsil eden bireylerle yapılan konuşmalardan ve açıklamalardan anlaşılmaktadır.
Bu nedenle de geçtiğimiz günlerde AKP kanadından, sen kimsin tarzında bir video paylaşımı yapıldığı, basına yansıyan haberlerden öğrenilmiştir.
Öncelikle bu genç kuşağa, sen kimsin deme yerine, onların yeterli eğitim yapmalarının yolları aranmalı, imkânlar sağlanmalı ve eğitimlerini tamamladıktan sonra da konumlarına uygun bir iş sahibi olmalarına ilişkin gereken çalışmalar yapılmalıdır.
Oysaki özelikle pandemi sürecinde, eğitim hemen hemen unutulmuş ya da geri plana ötelenmiştir.
Bazı sınıfların, bazı günler ve saatle sınırlı olmak üzere eğitime açılmış olması elbette ki olumlu bir başlangıç olarak kabul edilebilir. Ancak bu şekilde yapılacak bir eğitim öğrencilerin çağdaş bilgilerle beyinlerinin donatılabilmesi için yeterli olmayacaktır.
Cumhuriyetimizin kurucusu olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk, daha Cumhuriyetin ilk yıllarında şu öğütte bulunmuş idi: Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür bir nesil yetişmelidir. Bunun içinde eğitime büyük bir önem verilmelidir.
Dünyanın takdirle izlediği ve keşke bizimde böyle bir liderimiz olsa idi dediği Mustafa Kemal Atatürk’ün bu öğüdüne ne yazık ki uyulmamıştır.
İşte bu pandemi döneminde de okullar hariç kapalı bir mekânın kalmamış olması bile bunun tipik bir göstergesi olarak kabul edilmelidir.
Dünyanın hemen hemen hiçbir yerinde, ister demokrasi ile yönetilsin, ister diktatörlükle yönetilsin, eğitimin bu şekilde askıya alındığı sanıyorum görülmemiştir.
Uzaktan eğitimin hiçbir yararı olmadığı tecrübelerle anlaşılmıştır kanısındayız.
Bu nedenle vakit geçirilmeden yüz yüze eğitimin tüm sınıflarda ve kesintisiz olarak uygulanması için gereken yapılmalı, alt yapılar hazırlanmalı, önlemler alınmalı ve derhal uygulamaya geçilmelidir.
Eğer fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür bir neslin yetişmesini istiyorsak, yüz yüze eğitimin derhal başlaması için gereken yapılmalıdır.
Bu yapıldığı takdirde, var olan birçok sorunun kısa sürede çözümleneceği ve yaşanan sıkıntıların giderilmesi için olumlu çareler üretileceği bilinmelidir.
Bunlar yapılmadığı takdirde sorunlar daha çok birbirine karışacak, mutsuzluk ve olumsuzluk bulutları daha da karararak ufkumuzu kaplayacaktır.
Gelmekte olan genç nesil, iyi bir eğitim imkânına sahip olmak ve bu surette gerekli bilgilerle beyinlerinin donatılmasından sonra bunları insanlığa kazandıracak olan buluşlar yapmak istemekte ve bu doğrultuda çalışma imkânlarının kendilerine sağlanmasını beklemektedir.
Yaklaşık 18 yıldır tek başına iktidar olan bir partinin, fikri iktidarımızı hala tesis edemedik yolunda yakınmada bulunmaya hakkı olmadığını hatırlatmakta yarar görüyoruz.
Eğer fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür bir neslin yetişmesi için gerekenler bugüne kadar yapılmış olsa idi, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün gösterdiği doğrultuda ve çağdaş bir anlayışla yetişmiş, üretken bir neslin ülkenin sorunlarına eğilmesi ve bu sorunları çözmek suretiyle müreffeh bir ülkede yaşamamız sağlanabilecekti.
Bu nedenle AKP’ye oy vermeyeceğini ifade eden genç neslin görüşlerine, sorunlarına ve beklentilerine kulak vermek ve çözüm yolları üretmek gerekir.
Eğer bunlar yapılırsa o zaman sen kimsin sorusunu sorma ve istenen cevabı alabilme imkânı ortaya çıkar.
Eğer bunlar yapılmaz ve ülkenin çağın gerisine götürülmesi yolundaki çabaları güçlendirecek sinsi çalışmalar şu veya bu nedenle görmezden gelinirse istenildiği kadar sen kimsin denilsin alınacak cevap benden sana oy yoktur olacaktır.
Bu nedenle okullar hemen açılmalı, fikri hür,vicdanı hür,irfanı hür bir neslin yetişmesi için mümkün olan yapılmalıdır….
YORUMLAR