Siyaset dünyasında her şey birbirine karışmış durumda.
Kimin ne söylediği, kimin bu söze karşı ne cevabı verdiği, ne yazık ki anlaşılamıyor ve anlaşılamayınca da söylemler daha da sertleşiyor.
İster iktidar, ister muhalefet kanadında olsun, bulunulan makamı koruyabilmek ve iktidar koltuğunu elde edebilmek için büyük bir arayış ve çaba var.
Kamuoyu yoklamalarında iktidar kanadının oy kaybetmekte olduğu, buna karşılık muhalefet kanadında da iktidara gelebilme umudunun artmaya başlaması sonucu karşılıklı söylemler giderek sertleşiyor.
Böylesi bir ortam içerisinde ülke yararı ve ülkenin geleceği ile ilgili beklentiler bir türlü tam anlamıyla gerçekleşemiyor, yerine getirilemiyor.
Pandemi olanca acımasızlığı ile bireyleri vurmaya devam ediyor.
Pandemi nedeniyle ekonomi daha da içinden çıkılmaz bir duruma giriyor.
İktidar kanadı ise gücünü arttırabilmek için büyük bir çaba ve arayış içerisinde.
Buna karşılık muhalefet kanadı da eline geçen fırsatı değerlendirmek suretiyle oyunu arttırmak ve en geç 2023 tarihinde yapılacak olan seçimde iktidar olabilmek için gereken çabayı gösteriyor.
Durum böyle olunca da sertleşmeler giderek artıyor.
Birbirlerine karşı söylenen ağır sözler havalarda uçuşuyor. Bu sözler duyulduğu zaman da insanın bunlar nasıl ağızdan çıktı diye sormasına ve yanıt araması gibi bir sorgulama yapma gereğini duymasına engel olunamıyor.
Oysaki özgürlükçü demokrasilerin tüm kurum ve kuralları ile var olduğu ülkelerde, böylesi sertleşmelere gerek kalmadan siyasi mücadele yapılır ve sandığa atılan oylarla da beliren seçmen iradesi sonucu kimin iktidar kimin muhalefet kanadını oluşturacağı belli olur.
Ama bazı ülkelerde bu kural unutuluyor. Unutulunca da taraflar arasındaki sertleşme giderek artıyor ve tatsız bir durum ortaya çıkıyor.
Bizdeki duruma şöyle bir baktığımızda, tablonun hiçte iç açıcı olmadığını görmek ve anlamak zor değil.
İktidarda bulunan gitmemek için her türlü yol ve yöntemi denemekten geri kalmıyor. Söylemleri, kararları ve attığı adımları ile bunu göstermekten geri kalınmıyor.
Muhalefetteki partiler ise, ülkenin içinde bulunduğu zor durumdan çıkabilmek için uzlaşı aramak ve bu doğrultuda gereken adımları atma yolunda kararlar almak istese de, iktidar kanadının sert tutumu ve acımasız sözleri karşısında bir türlü başarıya ulaşamıyor.
Olaylar, alınan kararlar, atılmak istenen adımlar, bulunulan konuma göre değerlendiriliyor ve böylece sertleşme giderek artıyor.
İşte siyaset dünyamızdaki görünen durum buna benzemektedir.
Sertleşmenin kimseye bir yararı olmadığını iyice bilmek ve anlamak gerekir.
Demokrasilerde sertleşme yerine uzlaşma kültürü vardır. İktidar icraatta bulunacak, muhalefet ise bu icraatı izleyecek. Hatalı bulduğu uygulamalara dikkat çekecek, uyarı görevini yerine getirecek. Böylece huzurlu bir ortam içerisinde de hizmet üretilecek.
Özellikle iktidar kanadını oluşturanların bu kuralları göz ardı etmeden hareket etmesi gerekir.
Gittikçe gerginleşen ortamın normale dönmesi ve ülke yararına atılacak adımların tez elden atılabilmesi için siyaset dünyasında gereken yapılmalı ve gereken olumlu kararlar alınmalıdır.
Eğer gereken yapılır ve olumlu adımlar atılırsa, demokrasimizin ve ülkemizin geleceği açısından mutlu ve umutlu bir tablonun oluşabileceği akıldan uzak tutulmamalıdır.
Diliyoruz ki; bu gergin hava ve tablo sonlandırılır ve özgürlükçü demokrasinin gerektirdiği anlayış egemen olur…
YORUMLAR