Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

SES’e göre, Sağlıkçılar tükeniyor, sistem alarm veriyor:

Sağlıkçıların Tamamı Kadrolu Olmalı

Sağlıkçıların Tamamı Kadrolu Olmalı

Kısa adı SES olan Sağlık Emekçileri Sendikası’nın Hatay Şubesi, sağlık sektöründeki çalışanların tükendiğini ve sistemin alarm verdiğini kaydederken, çalışanların tamamının kadroya alınması gerekliliğine vurgu yaptı.
SES Hatay Şubesi Örgütlenme Sekreteri Zeynep Bolat’ın bu konudaki açıklaması şöyle:
“Kovid-19 salgınının geldiği nokta, sağlık emek ve meslek örgütleri tarafından açıklanan vaka sayıları, sağlık emekçilerinin ve hizmet alanların her gün her dakika yaşadığı ve aktardığı sorunlar, salgının artık kontrol edilemediğine işaret etmektedir.
Test- temaslı- tedavi algoritmalarının bilimsel yaklaşımlarla uyuşmayacak şekilde değiştirilmesi, sağlık ve sosyal hizmet emekçilerini korumaktan fersah fersah uzak sağlık ve sosyal hizmet politikaları, salgın kontrolü için alınması gereken önlemlerin ısrarla hayata geçirilmemesi, salgının sonraki süreçleri için kaygılarımızı çok daha artırmaktadır. Bu durum, tabi ki sendikamıza düşen sorumlulukları da artırmaktadır.”
SES açıklamasında, sağlık çalışanlarının sayısının arttırılmamasının ne anlama geldiği de şöyle anlatıldı:
“Sağlık emekçilerini uzun saatler, arka arkaya, yorgun şekilde çalıştırmak; salgın döneminin gereksinimi olan dinlenme olanaklarının artırılması, mesai saatlerinin kısaltılması, 24 saat çalışmanın kaldırılması gibi önlemleri uygulanamaz hale getirilmesi demektir. Yıllık izinlerinin kaldırılması demektir. Sağlık emekçilerine test yapılmaması demektir. Az test demek, enfekte sağlık emekçilerinin o kadar az tespit edilmesi demektir. Temaslı sağlık emekçilerinin, hatta pozitif sağlık emekçilerinin çalıştırılması demektir. İdari izinli sayılması gereken, risk gurubu sağlık emekçilerinin canları pahasına çalıştırılması demektir. Hamile olup, enfekte olan sağlık emekçisinin yerine, yine bir hamile sağlık emekçisi koymak demektir. Sağlık emekçilerinin, açık kapatmak için bir gün oraya ve bir gün buraya güvensiz şekilde görevlendirilmesi, salgının yayılım riskini de artırmak demektir. Yani, ‘ne olursan ol, yeter ki çalış’ denmektedir.
Zaten zor koşullar altında çalışan sağlık emekçileri, tüm bu süreç boyunca yorulmuş, tükenmiş, yıpranmış, sağlığından canından olmuştur. Toplu şekilde istifalar, emekli olarak alandan ayrılmalar söz konusudur. Artık bu yolun sonu gelmiştir.”
Kadrosuz çalışma olmamalı
SES Sözcüsü Zeynep Bolat, açıklamasında, tüm sağlık çalışanlarının kadroya alınası gerektiğini söylerken de şunları aktardı:
“Türkiye’de sağlık kurumları, şirket mantığı ile çalıştırılmaktadır. Bu politikaların en önemlilerinden birisi de, kamuda kadrosuz- güvencesiz çalışmanın yaygınlaşmasıdır. Pandemi süreci, sağlık ve sosyal hizmetlerin bir ekip işi olduğunu, ekibin her parçasının emeği ve katkısının vazgeçilmez olduğunu bize bir kez daha göstermiştir. Ancak pandeminin daha görünür kıldığı şeylerden birisi de, bu ekip işini bozacak her türlü ayrımcı uygulamanın, başta emekçiler olmak üzere halka ve hizmetlere ne kadar zarar verdiğidir.
Pandemi sürecinde; aynı koridorda, aynı serviste birlikte ter döken, birbirini tamamlayan, aynı risk altına giren farklı mesleklerden sağlık ve sosyal hizmet emekçilerine ve birlikte verdikleri mücadeleye tanık olduk. Ama bu birlikteliğe de, emeğe de zarar veren, üstelik kendilerinin neden olmadıkları, kendilerinin karar vermedikleri sorunlara da daha yakından tanık olduk:
Sağlık ve sosyal hizmetlerin kamu hizmeti olmasını gerektiğini tartıştığımız yerde, bu alanda çalışanların da kadrolu kamu emekçileri olması zaruridir. Ve artık bu sorun çözülmelidir.
Tüm bu nedenlerle, ‘güvenceli iş güvenli gelecek’ şiarıyla, tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin kadroya alınması ve güvencesiz çalışmanın kalıcı olarak sonlandırılması, ayrıca sağlık ve sosyal hizmet alanlarında yetersiz olan emekçi sayısının kadrolu atamalarla artırılması için, her iki alanda da, en azından OECD ortalamasına ulaşacak şekilde güvenceli istihdam yapılması düzenlemelerini detaylı olarak içeren bir kanun teklifi hazırladık ve ilimizdeki emekçilere imzaya açtık. Kanun teklifini ve topladığımız imzaları ilimizdeki Milletvekillerine ilettik. T.B.M.M. Başkanlığı’na iletmesi için de bugün sendikamızın Genel Merkezi’ne gönderiyoruz.
Kanun teklifinin karşılık bulmasının, taleplerimizin karşılanması için, sağlık ve sosyal hizmet emekçilerini mücadeleye, halkımızı da desteğe davet ediyoruz.” -Cemil Yıldız-