SES’ten “Soma Mesajı”

İşçiler Mezarda, Sorumlular Dışarıda! Kısa adı SES olan KESK’e bağlı Sağlık Emekçileri Sendikası’nın Hatay Şubesi adına kaleme alınan açıklamada, Soma’da 5 yıl önce yaşanan faciada 301 kişinin öldüğüne işaret edildi ve “İşçiler mezarda, sorumlular dışarıda” mesajı verildi. SES Şube Başkanı Dr. Servet Alkan imzalı mesajda, işyeri sahibi Can Gürkan’ın, ölümünden sorumlu olduğu her işçi için […]

İşçiler Mezarda, Sorumlular Dışarıda!

Kısa adı SES olan KESK’e bağlı Sağlık Emekçileri Sendikası’nın Hatay Şubesi adına kaleme alınan açıklamada, Soma’da 5 yıl önce yaşanan faciada 301 kişinin öldüğüne işaret edildi ve “İşçiler mezarda, sorumlular dışarıda” mesajı verildi.
SES Şube Başkanı Dr. Servet Alkan imzalı mesajda, işyeri sahibi Can Gürkan’ın, ölümünden sorumlu olduğu her işçi için yaklaşık 5 gün hapis yatmasının ardından geçtiğimiz ay tahliye olduğu, böylece 301 maden işçisi ardından adaletin de göçük altında kaldığı savunuldu.
SES açıklaması özeti şöyle:
“İşçinin emeğinin olduğu kadar, yaşamının da ucuz olduğu bu düzende, insanlık bir kez daha göçük altında kalmış oldu. Bu göçük, ülkeyi yönetenlerin eseri olan hukuki bir göçüktür, politik bir göçüktür, ekonomik bir göçüktür, ahlaki bir göçüktür.
Ülkemizde, hukukun çöküşü, Soma davasıyla bir kez daha gözler önüne serilmiştir. Davayı Soma’dan kaçıran, katliamda sorumluluğu bulunanları yargılama konusu yapmayan, maden patronu ve yöneticilerini ‘olası kasıt’ üzerinden değil; ‘bilinçli taksir’ ile ‘cezalandırarak’ adeta ödüllendiren yargı sistemi, bir işçi için 5 gün hapis yatmayı yeterli görmüş, ülkemizde hukukun geldiği noktayı bir kez daha gözler önüne sermiştir. Demokrasi isteyenlerin, basın özgürlüğüne sahip çıkanların, yaşamı savunanların, barış talep edenlerin, iktidarı eleştirenlerin hapishanelere doldurulduğu bir ülkede, 301 kişiyi göz göre göre ölüme yollayanların serbest olması, dibi görünmeyen derinlikte bir ahlaki göçüktür.
Gerekli işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerini bilerek ve isteyerek almamak hata değil, kasıttır. Yıllık üretim planının neredeyse üç katı üretim yapmak için işçileri zorlamak hata değil, kasıttır. Madenlerdeki taşeron, rodövans, dayıbaşılık gibi güvencesiz çalıştırma uygulamalarını yaygınlaştırmak, madenleri özelleştirmek, kamu denetiminden çıkarmak hata değil, kasıttır. 301 işçi kardeşimiz göz göre göre gelen bir katliam sonucu hayatını kaybetmiştir. Karşımızda insan hayatına karşı büyük bir tehdit haline gelmiş; hukuki, politik, ekonomik ve ahlaki olarak göçmüş bir düzen vardır.
Soma katliamını unutmamak unutturmamak hepimizin görevidir. Soma’nın hesabını er ya da geç soracağız. Bu ülkede çalışırken ölmeyeceğimiz, insanca çalışacağımız, insanca yaşayacağımız güzel günleri elbet göreceğiz.” -Cemil Yıldız-

Exit mobile version