Üç gün sonra, 8 Mart, Dünya Emekçi Kadınlar Günü’dür.
8 Martta ülkemiz başta olmak üzere, dünyanın her yerinde kadınlar; pankartları, flamaları, rengârenk giysileriyle, binlerce yıllık ezilmişliğe karşı, alanlara inecekler, üzerlerindeki sömürü ve baskıyı protesto edecekler.
Türkiye Yazarlar Sendikası, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü Bildirisi’ni Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü kaleme aldı: TYS, “Bu senenin 8 Mart’ını barış umuduna ve kadın dayanışmasına adıyoruz.”
Sayın Canan Güllü’nün kaleme aldığı Dünya Emekçi Kadınlar Günü bildirisinde, “Bu 8 Mart’ı yanı başımızdaki savaşın karanlığı altında kutluyoruz. Suriye’den Yemen’e, Filistin’den Afganistan’a kadınların, çocukların ve sivillerin kanlarının döküldüğü coğrafyalara Ukrayna da eklendi. Bu senenin 8 Mart’ını barış umuduna ve kadın dayanışmasına adıyor, Ukraynalı kadınları ve direnişlerini selamlıyoruz.”
“TKDF olarak 40 seneyi aşkın zamandır sürdürdüğümüz kadının insan hakkı mücadelesinde çok zor zamanlara tanıklık ettik, ediyoruz. Ancak her şeye rağmen umutluyuz; çünkü Türkiye kadın hareketi kararlılık ile örülü bir gelenekten geliyor ve kadınlar mücadeleden vazgeçmiyor. Kadın hareketi, kadına yönelik şiddete, tüm ayrımcı tutum ve uygulamalara karşı onurlu ve mücadeleci duruşuyla bu ülkenin umududur. Aynı zamanda dünyanın dört bir yanından erkek egemen zihniyete karşı yükselen kadın mücadelesi ve dayanışması bize şiddetsiz ve özgür bir yaşamın kadınlar için mümkün olduğunu müjdeliyor. Zor, fakat dayanışma ile mümkün.”
Kadın Cinayetleri’ni Durduracağız Platformu’nun verilerine göre 2013 yılında 237, 2014 yılında 294, 2015 yılında 303, 2016 yılında 328, 2017 yılında 409, 2018 yılında 440, 2019 yılında 474, 2020 yılında 300, 2021 yılında 280, 2022 yılının Ocak ayında 26 kadın öldürüldü. Şüpheli ölümler bu sayıların içinde değildir.
Kadın cinayetleri ve kadına şiddet devam ediyor.
“Başka bir dünyanın mümkün olduğunu bildiğimiz için… Daha adil, daha barışçı, daha eşit, daha özgür, daha iyi, daha güzel bir dünya için… Geleceğimiz için…” diye sesleniyor. kadınlarımız.
Türkiye’de 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü ilk kez 1921 yılında “Emekçi Kadınlar Günü” olarak kutlanmaya başlandı. 8 Mart, 1975 yılında daha yaygın olarak kutlandı ve sokağa taşındı. “Birleşmiş Milletler Kadınlar On Yılı” programında Türkiye de etkilenmiş, 1975 yılında “Türkiye 1975 Kadın Yılı” kongresi yapılmıştır. 1980 askeri darbesinden sonra dört yıl anılmadı 8 Mart. 1984’ten itibaren her yıl çeşitli kadın örgütleri tarafından Dünya Kadınlar Günü kutlanmaya başlandı.
Bütün insanların ( Kadın-erkek) eşit, özgür, mutlu ve refah içinde yaşayacağı başka bir dünya özlemiyle bütün kadınlarımızın 8 Mart’ını kutluyor ve sözlerimi dünya şairi Nazım’ın dizeleriyle noktalıyorum.
HOŞGELDİN KADINIM
Hoş geldin kadınım benim, hoş geldin.
Yorulmuşsundur;
nasıl etsem de yıkasam ayacıklarını,
ne gül suyum, ne gümüş leğenim var.
Susamışsındır;
buzlu şerbetim yok ki ikram edeyim.
Acıkmışsındır;
sana beyaz keten örtülü sofralar kuramam
memleket gibi esir ve yoksuldur odam.
Hoş geldin kadınım benim, hoş geldin!
Ayağını bastın odama
kırk yıllık beton, çayır çimen şimdi.
Güldün,
güller açıldı penceremin demirlerinde.
Ağladın,
avuçlarıma döküldü inciler;
gönlüm gibi zengin,
hürriyet gibi aydınlık oldu odam.
Hoş geldin kadınım benim, hoş geldin…
Not: Türkiye Yazarlar Sendikası Antakya Temsilciliği olarak, 8 Mart 2022 Salı günü, saat 15.00’te Antakya Ticaret ve Sanayi Odası Konferans Salonu’nda “8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü Etkinliği” düzenleyecektir. Fedva Çekmecelioğlu’nun sunacağı etkinliğin konuşmacısı Av. Filiz Haksöz olacak. Etkinlikte TYS’nin kaleme aldırdığı Bildiri okunacak, 8 dakikalık bir belgesel gösterilecek ardından kadın şairlerimiz şiirlerini seslendirecek, dört kadın yazarımız kitaplarını imzalayacaklardır.
Kadın, erkek ayırımı olmaksızın tüm halkımızı aramızda görmeyi diliyoruz.