Side’de yankılanan notaları, Saint Simon’da buluştursak

Samandağ ilçesinin Aknehir noktasında, 500 rakımlı bir tepenin zirvesinde yer alan 1500 yıllık Saint Simon Manastırı için şu ana dek yapamadıklarımızın biriktirdiklerini ‘Side’ örneği ile ödesek mi?

Tarihi ve kültürel alanlarda sanatsal etkinlikleri sıkça hayata geçiren Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın son izin noktalarından biri, Antalya’nın ünlü Side Antik Tiyatrosu oldu. Antalya Büyükşehir Belediyesi Bando ve Orkestrası (ABBO), unutulmaz film müziklerini Side Antik Tiyatrosu’nda Manavgatlılarla buluşturdu. Filmleriyle olduğu kadar müzikleriyle de sinemaseverlerin ve müzikseverlerin hafızasına kazınan eserler, ABBO Şefi İbrahim Yılmaz yönetiminde Ümit Burak Tekinay, Nurşen Kuru ve Alperen Yeşilyurt’un solo performanslarıyla seslendirildi.
-BİZDE NEDEN YOK?-

Side Antik Tiyatro’nun eşsiz atmosferinde gerçekleşen konseri izleyen bir Antakyalı, turizmini süresiz nadasa yatıran Hatay coğrafyası içinde de bu tür etkinliklerin düzenlenmesini isterken, “Bu tür etkinlikler, zaten markasal değeri olan bu tür tarihi yapıları bir kez daha gündeme taşırken, bu görkemli yapı içinde bulunanlara da neye sahip olduklarını, ama yüksek sesle anlatıyor. Turistik ilgi bağlamında Antalya ile karşılaştırmak yanlış olur belki ama, Antakya, Defne, Harbiye ve Samandağ’da biriken tarihi ve kültürü bilen bizler için soru net… Bizde neden yok? Bizler niye benzer örnekleri kendimizde de hayata geçirmiyoruz? Bunun için aslında en güzel mekan, Samandağ Aknehir’deki Manastır. Öyle güzel bir tepede ve zirvedeki, yer müsait ve geniş. Mekan 1500 seneye yakın bir geçmişe sahip. Orada bir klasik müzik dinletisi verildiğini düşünsenize… Ne muhteşem olurdu. Böylesi bir konserin orada yaratacağı ambiyans ne ses getirirdi hatta. Tabi bunların olabilmesi için eldekini buna hazır hale getirmek gerek. Oradaki manastır kalıntılarını temizlemek mesela! Ya da manastırın hemen yanı başındaki insan yapısı bir binadan geride kalanları temizlemek de…
Antalya’daki konseri izlerken, duyduğum her notada, Antakya’ya dair bu ‘olabilir mi’ kısmını düşündüm. Bence bizdekiler de düşünsün. Antalya neye sahipse, Hatay da bir o kadar şeye sahip, hatta fazlasına. Bunu fark edip harekete geçmek gerekiyor sadece. Yoksa o notalar için yüzlerce kilometre gitmeye devam ederiz. Eldekileri de rafta tutmaya…”
Fotoğraf/Haber : Tamer Yazar/AA