Hamurcu, yanlış hayvancılık politikasının ibret verici sonucunu açıkladı:
Veteriner Hekimler; Saman, et ve et ürünleri ithalatının hastalık riskini yükselttiğini söylüyor.
Hatay Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Yahya Hamurcu, mesleğin; üyelerinin hak ve menfaatlerinin korunması, ülke hayvancılığının geliştirilmesi ve demokratik kitle örgütü olarak ülke sorunlarına yasal zeminde demokratik tepkiler ortaya koyması gibi görev, yetki ve sorumluluklara sahip olduğunu ve meslek mensuplarının da bu sorumluluğu yerine hakkıyla getirmeye çalışırken, mesleğin geleceğinin yok edilmesine yönelik adımları üzüntüyle izlediğini bildirdi.
Cumartesi günkü Veteriner Hekimleri Odası Genel Kurulu’nda konuşan Oda Başkanı Yahya Hamurcu, ülkenin hayvancılık politikasını eleştirerek, yanlış hayvancılık politikaları ile Türkiye’nin artık sığır ithalatında dünya ikincisi, Avrupa’nın birincisi konumuna geldiğine dikkat çekti.
Hatay Veteriner Hekimleri Oda Başkanı Yahya Hamurcu, ithalatta ulaşılması zor rekorlar kıran Türkiye’nin birçok hayvan hastalığını ithal ettiğinin üzerini de önemle çizdi ve şöyle devam etti:
“Saman, et ve et ürünleri ithalatı, hastalık risklerini daha da artırıyor. Her geçen gün daha da zorlaşan üretim koşuları yerini üretmemeye bırakıyor. Çiftçi belki de ilk kez bu kadar karamsar ve ümitsiz ama aynı zamanda da kararlı. Birçoğu üretmeyeceğini söylüyor. Yine ilk kez ciddi olarak üretmemenin maliyetini hesaplıyor. Son yıllarda giderek ağırlaşan olumsuzluklar ve bunun doğrultusunda artan fiyatlar öncelikle hayvansal gıda ile beslenme ihtiyacı olan halkımızı alım gücünü aşmaktadır. Bu durum ülkemizde hayvancılıkla uğraşan kesimler ile bu sektörde profesyonel olarak çalışan meslek mensuplarının çalışma koşullarını, istihdam alanlarını ve iş güvenliği konularını da sıkıntılı bir noktaya getirmiştir. Hayvancılıkta önemli miktarda üretimden kaçışlar, üretimde ve hayvan sayılarında önemli azalmalarla kendini göstermiştir. Şu anda yapılması gereken; et ve hayvan ithalatından vazgeçilerek hayvancılık sektöründe et ve süt üretimine yönelik bir seferberlik ilan edilerek en az beş yıl kalıcı, değişmeyen tedbirler alınarak uygulamaya konulmalıdır.
Bilindiği üzere ülkemizin gündemini işgal eden şarbon hastalığı dün Diyarbakır’da bir çocuğumuzun hayatını kaybetmesine sebep olmuştur. Ankara, İstanbul ve en son Bitlis’te tespit edilen Şarbon hastalığı tekrar göstermiştir ki bu ülkenin güçlü, hızlı hareket edebilen, bağımsız bir Veteriner hekimlik teşkilatına ihtiyacı vardır. Hayvan sağlığı, hayvan varlığı ve gıda stratejik bir alandır. Bu alanda kilit meslek olan Veteriner hekimlikte son zamanlarda yaşatılan dejenerasyon durdurulmalıdır. Hayvan sağlığı hizmeti bir hekimlik hizmetidir, çeşitli adlar altında açılan ve hekimlik yetkilerini kullanan bölümler ile yetersiz öğretim elemanı ve altyapıyla açılan Veteriner fakülteleri kapatılmalıdır.
Bakanlık bünyesinde merkez ve taşra teşkilatlarında bulunan ve yıllardır hayvan ve toplum sağlığı için fedakârca mücadele eden her kademedeki birikimli Veteriner hekimler bu teşkilatın merkezinde olmalıdır. Tek sağlık konseptine uygun olarak sağlık personeli bir bütün olarak çalışmalı, özlük hakları konusunda da ayrımcılığa tabi tutulmamalıdırlar. Bakanlık koruyucu hekimlik tedbirleri alırken sahada çalışan binlerce serbest Veteriner hekimi yetkilendirmeli, birlikte çalışmanın şartlarını oluşturmalıdır. Hepsinden önemlisi gerek taşıyacağı hastalık riskleri gerekse yerli üretime olumsuz etkileri açısından hayvancılığımızın ölüm fermanı olan hayvansal ürünlerin ve canlı hayvan ithalatından vazgeçilmelidir.”
Veteriner Hekimleri Oda Başkanı Yahya Hamurcu, izlenmesi gereken hayvancılık politikalarıyla ilgili de şunları söyledi:
“Ülke hayvancılığının gelişimi için, hayvancılık desteklemelerinin tarımsal destekler içindeki oranı gelişmiş ülkelerde olduğu gibi % 25’ten % 50’ye çıkarılmalıdır. Koruyucu hekimlik, hem ucuz hem de yüz güldürücü sonuçlar veren bir çalışma biçimidir. Meslektaşlarımızın daha ağırlıklı olarak koruyucu hekimliğe yönlendirilmeleri stratejik bir politika olarak kabul edilmelidir.
Veteriner hekimlerin, gerek teorik gerekse pratik bilgi donanımına sahip olmaları için veteriner fakültelerinin eğitim kadrosu, laboratuvar altyapısı ve hayvan hastanesinin yeterli olması gerekmektedir. Veteriner Fakültesi sayısı ülke ihtiyaçlarının çok üzerinde olup ulusal ya da uluslararası akreditasyon başarısı gösteremeyenlere öğrenci alımı durdurulmalı, öğrenci kontenjanları düşürülmeli, 5 yıl içerisinde bu şartları sağlayamayanlar kapatılmalıdır.”
Oda Başkanı Hamurcu’nun istekler paketi de ana başlıklar halinde şöyle:
-Kamuda çalışan veteriner hekimlerin, 2008 yılında 5510 Sayılı yasada yapılan değişiklikle ellerinden alınan hakların yani fiili hizmet süresi zammı yeni ifadesiyle yıpranma paylarının yeniden verilmesini talep etmekteyiz.
-6343 sayılı kanun değişikliği için TVHB Merkez Konseyi ile beraber konu uzmanlarıyla bir taslak oluşturulmalı, taslak TVHB Genel Kurulu’na sunulmalı ve yasalaşması için tüm meslek örgütleri seferber edilmelidir.
-Veteriner ilaçlarının Veteriner Hekim kontrol ve gözetimi dışında kullanılmasının önüne geçecek tedbirler alınmalı, bunun için veteriner tıbbi ürün satış ve bulundurma ruhsatı bulunmayan hiçbir yerde veteriner ilaçlarının satışına izin verilmemelidir.
-Hayvan sağlığı hizmetleri (suni tohumlama dahil), 5996 ve 6343 sayılı kanun hükümlerinde olduğu gibi muayenehane, poliklinik ve hayvan hastaneleri dışında bu hizmet verilmemelidir. Bu hizmetleri vermek isteyenlerin bu kurumlardan hizmet satın almaları zorunlu kılınmalıdır.
-Tarım ve Orman Bakanlığı’nca ruhsatlandırılan veteriner muayenehane ve polikliniklerinin, diğer serbest meslek gruplarında olduğu gibi ayrıca belediyeler tarafından da tekrar ruhsatlandırılmasının önüne geçilmesini talep ediyoruz.
-Her veteriner hekimin, Veteriner Hekimler Odalarına üye olma zorunluluğu yeniden getirilmeli, Odaların güçlendirilmesi için yeni düzenlemeler yapılmalıdır.
– Serbest veteriner hekimlerin hayvancılığımıza daha sağlıklı hizmet verebilmesi, serbest hekimlerin gelişimi için desteklenmesi ve önünün açılması gerekir. Bu amaçla, muayenehane ve poliklinik açacaklara vergi indirimi, ucuz kredi desteği gibi teşvikler verilmelidir. Hayvan sağlığı ve ıslahı konularında Tarım ve Orman Bakanlığı’nın gerekirse hizmet satın almalıdır. Serbest Veteriner Hekimlik üzerindeki kamu yararı olmayan bürokrasiyi kaldırmalıdır.
-Bu yıl uygulamaya konulan, veteriner hekim ile hasta sahibini karşı karşıya getiren E- Reçete uygulamasındaki aksaklıklar giderilmelidir. Tavsiye reçetesinin kulak küpesine değil işletme numarasına yazılması sistemin işlemesi açısından kaçınılmazdır. -Cemil Yıldız-