Sekiz gün oldu… Antakya Gazetesi’nin sahibi, patronumuz, hocamız, abimiz Sinan Seyfittinoğlu’nu kaybedeli sekiz gün oldu. Ama hala kabullenmek zor. O, farklıydı… Onu anlatmak, kelimelerle çizilecek bir resim gibi değil; kalpten gelen bir hissin yankısı gibi… Neden farklıydı, kendi tanıklıklarımdan yola çıkarak anlatayım.
6 Şubat depremlerinden sonra herkes gibi ben de çok şey kaybettim. Ve yine herkes gibi şehrime, Hatay’ın yeniden ayağa kalkmasına nasıl bir katkım olabilir diye düşünürken, sosyal medya üzerinden vatandaş gazeteciliğine soyundum. Şehirdeki haksızlıkları, hukuksuzlukları gün yüzüne çıkarmaya, kamuoyu oluşturarak sorunları çözüme kavuşturmaya çalıştım. O dönemde öfkeli, sarsılmış, bireysel hareket eden biriydim. Topluma karışmakta zorlanıyordum. Kimseye güvenmiyor, “en iyisi tek başına ilerlemek” diyordum.
Tam da bu noktada çıktı karşıma Sinan Abi. Yerel medyaya, sosyal medya sayfalarına olan güvensizliğim tam da en derinindeyken, gazeteciliğin gerçek kurallarını öğrenmem gerektiğini fark ettiğim anda elimden tuttu. Antakya Gazetesi benim için bir okul oldu, Sinan Abi ise hocam… 5N1K’yı ondan öğrenmiştim. Haber yazmanın inceliklerini, başlık atmanın sanatını ondan…
Peki Sinan Abi neden farklıydı? Anlatayım.
Bu şehirde büyüyenler iyi bilir: Patronlar ulaşılmazdır. Hele ki medya patronları, hele ki ekonomik gücü yerinde olanlar… Ama Sinan Abi bambaşka biriydi. O, parayla değil fikirleriyle anılmayı tercih ederdi. Burnu havada bir patron olmak yerine, kalemi eline alıp sahaya inen, çamurun, toprağın, gerçeklerin içine giren bir gazeteciydi. Kimi zaman mikrofonu eline alır, kimi zaman esnafı dinler, kimi zaman biz muhabirlerle birlikte saatlerce haberin mutfağında emek verirdi.
Ofise girdiğinde kibirli bir patron gibi değil, bir abi gibi selam verirdi. Bir şeyi rica ederken “lütfen” demeden edemezdi. Ve en önemlisi, “Teşekkür ederim” cümlesi onun dilinden hiç düşmezdi.
Bugün ofise girdiğimde eksiklik hissediyorum. Sesi yok. Fikirleri yok. Bir şeyi tartışırken en doğru cevabı veren o adam, artık yok. Daha ondan öğreneceğim çok şey vardı…
Hatay’ın acılara alışmış çocukları olsak da, Sinan Abi bu şehre bambaşka bir yara bıraktı.
Ona hep ilk hocam diyeceğim. Ve her zaman hatırlayacağım.
Hoşçakal Üstad…
YORUMLAR