En geç Haziran ayında yapılması gereken seçimde, seçmen tercihini sadece Cumhurbaşkanı ve milletvekili adayları için kullanmayacak, aynı zamanda sistem tercihi de yapacaktır.
Bu nedenle önümüzdeki seçimin Türk demokrasi tarihinde çok önemli bir yerinin bulunduğu gözden uzak tutulmamalıdır.
Seçmen, sistem tercihini yaparken, şu hususları da göz önünde bulunduracaktır:
Başkanlık yani tek adamlık sistemi mi, yoksa parlamenter sistem mi?
Kuvvetler ayrılığı ilkesinin tüm kurum ve kuralları ile uygulandığı bir sistem mi, yoksa bunun aksini yansıtacak olan kuvvetler birliği sistemi mi?
Yargı bağımsızlığı, yani kararların yasalara ve vicdani kanaate göre verildiğinin gerçek olarak yansıtan ve vatandaşı da bu konuda ikna eden bir uygulamanın yaşama geçirilmesi mi, yoksa eski halin aynen devam ettirilmesi mi?
Eğitimde, bilimin ve çağdaşlığın ön planda tutulması suretiyle bir yol haritası çizilmesi gerekliliği mi, yoksa bunun aksine bir yol izlenmesi mi?
Göreve getirmelerde, liyakat ve deneyimin ön planda tutulması suretiyle hareket edilmesi mi, yoksa bunun aksine bir yol izlenmesi mi?
Yapılan sınavların hiçbir şüpheye yer vermeyecek şekilde uygulanması mı, yoksa aksine bir tutumun devamı niteliğindeki uygulamalara yol açacak tutum ve davranışlar mı?
Dünyanın hemen hiçbir ülkesinde var olmayan mülakat sistemi yerine, sınav sonuçlarına göre hareket edilmesi mi, yoksa bunun aksine bir yol izlenmesi mi?
Ekonomide iktisat kurallarının gereklerinin yerine getirilmesi suretiyle hareket edilmesi yoluna gidilmesi mi, yoksa ben bilirim, benden başka kimse doğruyu bilemez anlayışı ile hareket edilme yolunun devam ettirilmesi mi?
İşte seçmen sandık başına gittiğinde, kendine bu soruları soracak ve inancına göre hangi sistemin yaşama geçirilmesi gerektiğine karar verdikten sonra oyunu kullanacaktır.
Bu nedenle önümüzdeki seçimlerin önemi ve seçmenin oyunu kullanırken fazla düşünmesi gerekliliğini ortaya koyuyor.
Çünkü yapılacak olan seçimde, seçmenin kullanacağı oy, ülkenin kaderinin belirlenmesinde büyük bir rol oynayacaktır.
Eğer bugünkü sistemden memnun ise, oyunu bu doğrultuda kullanacak ve ülkenin geleceği başkanlık sistemine bağlı olacaktır.
Eğer bugünkü uygulamadan memnun değil ise, sistemin değişmesini isteyecek ve böylece demokrasinin tüm kurum ve kuralları ile uygulandığı bir yolun izlenmesi görüşü ortaya çıkacaktır.
Bu nedenle de, seçmenin oyunu kullanırken çok dikkatli olması ve ülkenin geleceğinin şekillenmesine neden olacak bir sonucu sağlayacak olan oyunu, bu doğrultuda kullanmak suretiyle, kendine bir yol çizmesi gerekliliğinin ayırdına varmalıdır.
Eğer seçmen bu bilinç ve anlayış içerisinde sandık başına giderek oyunu kullanırsa, ülkenin geleceğinin doğru bir şekilde şekilleneceği inancındayız.
Böyle hareket edildiğinde, parlamenter rejimin tüm kurum ve kuralları ile yaşama geçtiği, içinde bulunulan dönemde yaşanan olumsuzlukların sona erdiği, her türlü yakınmaların kaynağına inilmek suretiyle yapıcı çözümler üretildiği, gençlerin beklentilerinin karşılandığı, başta sistemden kaynaklanan olmak üzere, tüm sıkıntıların sona ermesi doğrultusunda olumlu adımların atıldığı görülecektir.
Bu nedenle önümüzdeki seçimin, ülke geleceğinin şekillenmesi yönündeki önemini ve seçmenin bunları bilerek sandık başına gitmesi gerekliliğini de bir kez daha hatırlatmakta yarar görüyoruz…
YORUMLAR