Siyaset kazanı, fokur fokur kaynıyor. Kaynamaya devam etmesi için de altına odunlar atılmak suretiyle gereken çaba gösteriliyor.
Kamuoyu yoklamaları açıklanmaya devam ettiği sürece de bunun böyle devam edeceği anlaşılıyor.
İktidar kanadında bulunanlar, iktidarı kaybetmemek için çeşitli yol ve yöntem arayışındalar.
Muhalefet kanadını oluşturanlarda iktidara gelebilmek için çeşitli arayışlar içinde bulunuyorlar.
Açıklanan kamuoyu yoklamaları, cumhur ittifakını oluşturan kanadın oy oranının giderek düşmekte olduğu doğrultusundadır.
En iyimser kamuoyu açıklamalarına göre, cumhur ittifakının oyları %40 dolaylarındadır. Yine diğer kamuoyu yoklamalarının açıklanan sonuçlarına göre ise oy oranının %30 lara kadar düştüğü görülüyor.
Buna karşılık millet ittifakını oluşturan kanadın oy oranının ise, giderek yükseldiği ve %50 leri geçmekte olduğu doğrultusundadır.
Oy oranlarındaki bu düşüş, cumhur ittifakında bulunanları derin derin düşünmeye ve bu düşüşün önlenmesi için yol ve yöntemler aramaya sevk etmiştir.
Bunun için de çeşitli arayışlara girilmekte ve bu arayışlar sonucunda, ufukta bir umut ışığı belirdiği takdirde, bu ışığı yakalayabilmek için gereken girişimler yapılmak, adımlar atılmak istenmektedir.
İlk olarak millet ittifakını oluşturan kanadı bölmek ve bir kısmını yanlarına çekebilmek için çeşitli yol ve yöntemler arama yoluna girilmiştir.
Ancak millet ittifakını sonuca etkili olacak bir şekilde bölmenin ya da etkisini azaltacak bir duruma getirebilmenin mümkün olamayacağı anlaşılmaktadır.
Bu durumda yeni kurulan partilere umut bağlama yoluna gidilmiştir.
Tümünü birden toplasanız %2-3 dolayında bir oy oranı alabilecekleri anket sonuçlarından anlaşılan bu partilerin, oylarını alabilmek için yol ve yöntemler aranmakta, girişimler yapılmaktadır.
İşte bütün bu gelişmeler ışığında, en geç 2023 yılında yapılması gerekecek olan genel seçimler için düzenlemeler yapılmak istenmekte, bu doğrultudaki arayışlar hızlandırılmaktadır.
Değişikliklerin bir kısmı anayasa değişikliği gerektirdiği için, başka yol ve yöntemler bulunmak istenmektedir.
Son zamanlardaki siyaset kazanının fokur fokur kaynamasının nedenleri bu noktada kendini göstermektedir.
Yeni kurulan partilerin oylarının, cumhur veya millet ittifakına çekilebilmesi için çabalar sarf edilmekte, çalışmalar yapılmaktadır.
Yine bir kısım seçmenin oylarını alabilmek için, gereken yasal düzenlemeler yapılması yoluna gidilerek, o oyların kendi yanlarına kanalize edilebilmesi arayışları sürdürülmektedir.
Yanlış yanlışla düzeltilmeye çalışılıyor. Örneğin İstanbul sözleşmesinden çıkış, merkez bankası başkanının görevden alınmasında olduğu gibi. Böyle olunca da iniş durdurulamıyor.
Bu arada seçmenin uyanışının da başladığı net bir şekilde görülmektedir.
Artık uyanış başladığı içinde, demokrasi anlayışı ile bağdaşmayan yol ve yöntemler, seçmenin görüşünü ve sandığa atılacak oyları değiştirmeyecek gibidir.
Aksine; seçmenin uyanışı göz ardı edilmek suretiyle hareket etmeye devam edilirse, tepkisinin daha da artacağı ve oy oranındaki düşüşün daha da hızlanacağı görülüyor.
Bu nedenle herkes başını ellerinin arasına alarak, doğruyu ve demokrasinin gerektirdiği yol ve yöntemleri arayıp bulmak suretiyle, gerekeni yapma zorunluluğunda olduğunu hatırlamalıdır. Eğer bu yapılır ve demokrasinin gerekleri yerine getirilmek suretiyle o doğrultuda hareket edilirse, bundan herkesin yararlı çıkması mümkün olabilecektir.
Böylece; siyaset sahnesindeki karanlık bulutlar dağılacak, aydınlık günlere kavuşmak suretiyle yüzlerde tebessüm belirecek, mutsuzluk yerine mutluluk, umutsuzluk yerine umut havası ve ortamı kendini gösterecektir….
YORUMLAR