Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Solğun’dan “Dünya Kadınlar Günü” Mesajı

Şehitlerimizin Eşleri Ve Annelerinin

Şehitlerimizin Eşleri Ve Annelerinin Önünde Saygıyla Eğiliyoruz

Türk Eğitim-Sen Hatay 1 Nolu Şube Başkanı Ömer Solğun, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla yayınladığı mesajında dedi.
8 Mart Dünya Kadınlar Gününün büyük anlam barındıran bir gün olduğuna değinen Solğun, mesajında şunlara yer verdi: “Hele hele ülkemizde kadın cinayetlerinin arttığı, kadınların adeta ikinci sınıf muamele gördüğü, kız çocuklarının okumadan evlendirildiği, istismara uğradığı ülkemizde bu özel günün önemi daha da artıyor.
Kadın fedakârdır, cefakârdır, mücadeleden vazgeçmez, hem iş hayatında hem de sosyal hayatta var gücüyle çalışır, hem merhametli hem meydan okuyandır, kısacası kadın her şeydir.
Atamız, birçok yenilikle kadın-erkek eşitliğini sağladı …
Ancak ne yazık ki ülkemizde kadına yönelik bakış açısı, tutum, davranış onların bulunması gereken konuma ulaşamamasına yol açmaktadır. Oysa tarihimiz Türk kadınlarının kahramanlık öyküleri ile bezenmiştir. Bu toprakların vatan yapılmasında, bayrağımızın göklerde anlı şanlı dalgalanmasında kadınların büyük emeği vardır.
Halide Edip Adıvar’dan, Gördesli Makbule’ye, Şerife Bacı’dan, Halime Çavuş’a, Kara Fatma’dan, Nezahat Onbaşı’ya kadar milli mücadelenin kadın kahramanlarının her biri ayrı ayrı gururumuzdur. Cesareti karakteri olan, inancıyla olmaz denileni başaran kahraman Türk kadınlarını saygıyla, rahmetle yâd ediyoruz.
Cumhuriyetimizin kurucusu büyük Atatürk de kadınlara büyük değer veriyordu. O, kadınların bu toplumun kalbi ve beyni olduğunu çok iyi biliyordu. Atatürk, ‘Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürüklenmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın’ demiş ve bu sözün gereğini de yerine getirmiştir. Yaptığı her inkılapta kadınların özgürlüğünü, eğitimini refahını, mutluluğunu öncelemişti. Atamız; Tevhîd-i Tedrîsât Kanunu, Medenî Kanun, kadınlara seçme ve seçilme hakkı verilmesi gibi birçok yenilikle kadın-erkek eşitliğini sağlamıştır.
Kadını koruyamayan devlet anlayışını kabul edemeyiz …
Bugüne geldiğimizde kadınların şiddete uğradığını, hakaret ve aşağılayıcı sözlere maruz kaldığını, istismar edildiğini, öldürüldüğünü görüyoruz. Kimi yerlerde kız çocuklarımızın eğitiminin önünde hala büyük engeller var, 18 yaşın altındaki kız çocukları gayri resmi şekilde evlendiriliyor, zorla ve yasa dışı şekilde evlendirilen bu çocuklar bilinçsiz anne-babalarının kurbanı oluyor, hatta ve hala başlık parası gibi çok eskiden kalan gelenekselleşmiş alışkanlıklar sürdürülüyor, kadınlar iş hayatında, kamu ve sivil toplum kuruluşlarında yönetim mekanizmalarında az sayıda temsil ediliyor, siyasette ötekileştiriliyor.
Tüm bu olumsuz tutumları önlemek için şiddete eğilimlenen değil; eğitimli, bilinçli, her türlü şiddet unsurunu reddeden bir nesil yetiştirmek en önemli husustur. Bu noktada farkındalık yaratmak, kadını toplumun asli unsuru olarak görmek, kadına yönelik şiddetin önüne geçmek için cezai müeyyideleri artırmak çok önemlidir.
Öte yandan kadını korumak devletin asli görevidir. Kadını koruyamayan, onu kaderiyle tek başına bırakan bir devlet anlayışını kabul etmemiz mümkün değildir. Bu minvalde devletimiz, kadın cinayetlerine karşı çok daha hassas yaklaşmalı, bu cinayetleri önleyici ve caydırıcı tedbirler de almalıdır.” -Mehmet ÖZGÜN-