Antakyalı Arkeolog Kenan Yurttagül tarafından, “Ben inanıyorum ki, 5 metre ya da 6 metrede olmasa bile, 7 ya da 8 metrede mutlaka bir kültür tabakasına rastlanılacaktır” tespiti ile gündeme taşınan eski otogar alanına dair ‘satış’ ihalesi dün yapıldı! Peki, ‘sondajda bir şey bulunamadı’ kısmında kalacak mıyız, yoksa düne dair keşfin fırsatında duracak mıyız?
Antakya’nın eski kent denen doğu yakasında yer alan ‘eski otogar’ için bir süredir başlayan tartışmalar, ‘sit alanı’ ve ‘tescil’ başlıkları üzerinden ilerliyor. Ancak tüm bu tartışmalara şu ana kadar katılması beklenen Hatay Koruma Bölge Kurulu, sessiz! Konu, “taşınır ve taşınmaz kültür varlıkları ile taşınır tabiat varlıklarının tespit edilmesi amacıyla bilimsel yöntemlerle yapılan kazı”, yani ‘sondaj’ başlığında sıkışmış durumda. Peki, bu sıkışmışlıktan çıkışımız hangi yönde olacak?
-AÇIKLASINLAR!-
Büyükşehir Belediyesi tarafından ‘satış ihalesi’ dün gerçekleşen alan için muhalif kanatta yer alan kurumlar ve kişiler, durumu yasal çerçeve içine taşıyacakları yönünde beyanatlarını kamuoyu ile paylaşırken, sokaktaki vatandaş ise ‘tartışmalı başlık’ konusunda kararsız…
P.Ş. >> Herkes bir şey söylüyor. Belediye ‘otel yapacağım’ derken, haklı olarak kasasına girecek parayı düşünüyor. Ama sorun şu ki… Madem bunu yapıyorlar, şehri rahatlatmaları gerekiyor! Bunu nasıl yapacaklar? Sondaj yapmışlar ve burada bir şey bulamamışlar, öyle mi? O zaman, yaptıkları sondajın raporunu bizlerle paylaşsınlar. Dediğiniz gibi, kaç metreye inmişler, bilelim. Çünkü sizlerin haberinde Antakyalı bir Arkeoloğun dediği gibi, daha derinde bir şeyler illa ki olacak. Peki, bu şansı neden kaçıralım?
Ç.Z. >> Ben şunu anlamıyorum… Büyükşehir bir şeyler söylüyor! Ak Parti’nin yöneticileri “dava açarız” diyor! Herkes bir şekilde bu tartışmanın bir tarafı, ama… Hatay Koruma Bölge Kurulu, sessiz! Peki, neden sessizler? Neden konuşmuyorlar? Tamam, onlara sunulan bir şey yoktur şu aşamada ve onlar da, her hangi bir başvuru yokken ya da belge sunulmaksızın açıklamada bulunamıyorlardır! Tamam da, kent, ‘sit alanı’ denen bir yer konusunda bu kadar tartışırken, konuşması gerekenler listesinde ilk sırada olan onlar! Susacaklar mı?
H.J. >> Aslında otel projesi de kötü bir fikir değil. Hilton markası ile başlayan, sonradan yoluna yalnız yürüyen Müze Otel gibi bir şey olabilir belki. Ama oradaki maliyetleri düşününce, bu da zor bir ihtimal! Yine de, yatırım önemli olsa da, bir şeyi unutmamak gerekiyor belki de… Bu kente onlarca ya da yüzlerce otel de yapsanız, geleceklere bir ‘gelme nedeni’ vermezseniz, o otelleri dolduramazsınız. Demem o ki… Bu kentin tarihi ve kültürü, bu kentin ana ve asıl sermayesi. Sermayeden yerseniz, bir gün elinizde sadece o oteller kalır ve o otellerin boş odaları!
G.U. >> Eski evler, dar sokaklar, taş avlular… kapı tokmaklarının gizli hikayeleri… Ve çok daha fazlası! Ben bir turizmci olarak diyebilirim ki… Bu fırsatı iyi kullansınlar. Çünkü bu durumun geri dönüşü yok. Yakıp yıktıktan sonra, gideni yerine koymak hele ki! Hep diyorsunuz ya… Düşünsünler. Ama iyi düşünsünler. En çok da eski kenti! Daha doğrusu… Eski kentten geriye kalanları!
U.C. >> Aslında, şehri ilgilendiren böylesi konularda, Valilik makamı, ‘tartışmaya dahil olma’ gereği bile duymadan, çözüm makamı olmalı! Konu, salt belediyenin gelir amaçlı arsa satışlı değil ki! Bu kentin ‘sit alanından’ bir parçanın otel projesi için ayrılması, ki bu bölge, kazıldıkça altından çok şey çıkacak bir alan. Tamam, belediye de kazansın ama… Şehir, birileri kazanırken, kaybetmesin! Konu bu. Değil mi?
-NE DENMİŞTİ?-
Dün gerçekleşen ihale sonucu ile kendisi ve tartışmalı alan için bir yol haritası çizen, çizerken de, devam eden tartışmaları sonlandırmak yerine ‘kendi prosedürünü’ izleyen Büyükşehir Belediyesi’nin aksine, bu konuda konuşan Antakyalı Arkeolog Kenan Yurttagül, yapıldığı söylenen ‘sondaja’ dair eleştirisini oldukça net ifadelerle paylaşmıştı…
–
Evet… Büyükşehir burada bir takım sondajlar yaptırmış. Bu amaçla bir takım insanlar gelmiş. Ancak o sondaj sonucunda, o bölgenin altında hiçbir şey olmadığı yönünde bir duyum aldım. Bu bilgi ne kadar net ya da ne kadar doğru bilmiyorum. Düşündüğünüz zaman, ki eski Antakya’yı göz önüne getirin… Asi Nehri’nden dağa doğru yaslanan eski bir şehir söz konusu. Şu an ki müze otelin, yol farkıyla mozaik bulunduğu alan arasında, yaklaşık 2 metre kot farkı var. Yani 2 metre kazdığınız zaman, bir kültür tabakasına, bir şehrin parçasına ulaşabiliyorsunuz. Otogar’da da bu anlamda bir inceleme yapılmış. Belki 5 metre ya da 6 metreye kadar da inilmiş, ama bir şey bulunamamış. Ama hiç bir şey çıkmayacak diye bir şey de yok. Ben inanıyorum ki, 5 metre ya da 6 metrede olmasa bile, 7 ya da 8 metrede mutlaka bir kültür tabakasına rastlanılacaktır.
–
Eldeki tartışmanın tarafında duranlar, dünkü ‘eski otogar’ satış ihalesini de yakından izledi. Zira bundan sonraki sürecin nasıl işleyeceği henüz belli değil. Peki, ‘yaptık-oldu’ aşamasına gelmeden, ‘düşünelim’ kısmında biraz duralım mı?
-ÖZETLE!-
Vatandaşın da dediği gibi… “Tamam, belediye de kazansın ama… Şehir, birileri kazanırken, kaybetmesin! Konu bu. Değil mi?” -Tamer Yazar-