Peki, bu yaşananlar niye?
Gerek Antakya Belediyesi gerekse de Hatay Büyükşehir Belediyesi bünyesinde yer alan Koruma Uygulama ve Denetim Büroları (KUDEB), eldeki Antakya’nın bozulan, yıkılan, çöken, eksilen, ama en çok da betona teslim olan evleri için ne der, ne söyler?
Kaç tescilli evimiz var? Onlarca mı? Yüzlerce mi? Daha mı fazla? Peki, kalanların tescilinde tamamladığımız ‘bürokrasinin’ ötesinde ne yaptık? Geride kalan, elde kalan kent kimliğinin son taşıyıcı kolonları noktasında ne başardık? Ne kadar başardık? Kaçını kurtardık? Tamam da, ya kurtarılmayı bekleyenler! Onlar için ne yaptık? Bekleyişlerine ne kadar destek verdik?
Sorular çok! Ama yapılmayan da… Özellikle de, korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarıyla ilgili işlemleri ve uygulamaları yürütmek, denetimlerini yapmak üzere kurulması, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yasası’na göre hükme bağlanan Koruma, Uygulama ve Denetim Büroları’nın (KUDEB) Antakya’daki gölgesinde adım adım ilerlerken…
-BETON-AHŞAP-TAŞ-
Kuruluş ve işleyiş esasları ayrıntıya kavuşturulan bu büroların, eldeki “yok oluş” hikayesinde tam olarak nerede durduğunu çok netleştiremedik, özellikle de, eldeki Antakya’nın bozulan, yıkılan, çöken, eksilen, ama en çok da betona teslim olan evlerinin kalabalığında yaşarken!
-GÖREVLERİ Mİ?-
Antakya’nın ‘doğu yakası’ olarak bilinen bölgesinde tescilli yapıların kalabalığı arasında yürüyenleri belki de en fazla rahatsız eden şey, ‘ahşap’ ve ‘taşın’ yükselttiği evlerde giderek artan miktarda kullanılan çimento ve benzeri malzemeler… Oysaki Antakya kent tarihinin dünden kalanları olarak, asıllarına uygun bakılması gereken evler onlar. Asıllarına uygun korunması gerekenler…
Olması gereken bu olsa da, ‘OLAN’ bu değil. O yüzden de, gerek Antakya Belediyesi gerekse de Hatay Büyükşehir Belediyesi bünyesinde kurulan Koruma Uygulama ve Denetim Büroları’na (KUDEB) sormak gerekiyor! Neden bu haldeyiz? Bu evlerde artan ‘çimento’ kalabalığına neden ‘dur’ diyemiyoruz?
Soruyoruz… Çünkü ‘görevler’ çok açık ve çok net! KUDEB için yasanın belirlediği çerçeve, bu evler adına ‘yerel idarelere’ ve ilgili uzman birimlere ciddi görevler yüklerken, çok açık ve çok net!
İşte o görevler:
-Taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarında yapılacak olan tadilat ve tamirat uygulamaları öncesinde yapıyı incelemek ve yapılacak onarıma ilişkin koşulların belirtildiği onarım ön izin belgesini düzenlemek,
-Taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları, bunların koruma alanları ve sit alanlarında, tadilat ev tamiratların; özgün ve biçim ve malzemeye uygun olarak gerçekleştirilmesini denetlemek, uygun bulunanlara onarım uygunluk belgesi düzenlemek,
-Tadilat ve tamirat kapsamında başlanılan onarımlarda esaslı onarım gereğinin saptanması durumunda onarımı durdurarak konuyu belgeleri ile koruma bölge kurulu müdürlüğüne iletmek,
-Taşınmaz kültür ve tabiat varlığı parseline bitişik parsellerde ve koruma alanlarında yer alan ve yürürlükteki yasal düzenlemelere göre ruhsatı bulunan tescilsiz taşınmazlardaki tadilat ve tamirat uygulamalarına, varsa koruma amaçlı imar planı koşulları da dikkate alınarak izin vermek ve denetlemek,
-Koruma bölge kurulları tarafından uygun görülen koruma amaçlı imar planlarının plan hükümleri çerçevesinde uygulanmasını denetlemek,
-Koruma bölge kurulları tarafından onaylanmış rölöve, restitüsyon ve restorasyon projelerine ilişkin uygulamaları denetlemek, projesine uygun tamamlanan uygulamalar için kullanma izin belgesi düzenlemek,
-Taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile bunların korunma alanlarında koruma yüksek kurulunun ilke kararları, koruma bölge kurulu kararlarına aykırı ve ruhsatsız olarak yapılan inşaatlar ile koruma amaçlı imar planlarında, plana; sitlerde, sit şartlarına aykırı olarak inşa edilen yapılar hakkında imar mevzuatına göre gerekli işlemleri yapmak, uygulamayı durdurarak konuyu belgeleri ile koruma bölge kurulu müdürlüğüne iletmek,
-Tescilli kültür varlıklarının mail-i inhidam olmaları halinde can ve mal güvenliğinin sağlanması için gerekli işlemlerin yaparak durumu koruma bölge kurulu müdürlüğüne iletmek,
-Maliki bulunduğu taşınmaz kültür varlığının onarımının gerçekleştiremeyecek durumda olan maliklere ilgili idarelerce yapılacak mali yardımlar ile ilgili düzenlemeleri gerçekleştirmek,
-Maliki bulunduğu taşınmaz kültür varlığının onarımını gerçekleştiremeyecek durumda olan maliklere ilgili idarelerce yapılacak teknik eleman yardımında doğrudan görev almak ya da bu görevi üstlenenleri denetlemek,
10/7/2004 tarihli ve 52l6 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun 7.maddesi ile 7/l2/2004 tarihli ve 5272 sayılı belediye kanununun l4.maddesine göre belediyenin görevleri arasında yer alan kültür ve tabiat varlıkları ile tarihi dokunun ve kent tarihi bakımından önem taşıyan mekanların ve işlevlerinin korunmasına yönelik programları hazırlamak, bu amaçla yapılacak uygulamalara ilişkin işlemleri yürütmek,
-21/7/1983 tarihli ve 2863 sayılı kültür ve tabiat varlıklarını koruma kanunu ve 3/5/1985 tarihli 3l94 sayılı İmar Kanununa aykırı uygulamaların tespiti halinde ilgili idareye ve cumhuriyet savcılığına bildirimde bulunmak.
-DENETİM NE DURUMDA?-
Alt alta sıralanan maddeler arasında en dikkati çekeni… ‘Taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları, bunların koruma alanları ve sit alanlarında, tadilat ev tamiratların; ‘ÖZGÜN’ , ‘BİÇİM’ ve ‘MALZEMEYE UYGUN’ olarak gerçekleştirilmesini denetlemek, uygun bulunanlara onarım uygunluk belgesi düzenlemek…’
O zaman sormak gerekiyor, özellikle de 15.06.2015 tarihinden bu yana Hatay Büyükşehir Belediyesi bünyesinde faaliyete geçen ve Antakya Belediyesi yapılanması içinde de mevcut olan ilgili birimlere… Sayfaya eklediğimiz fotoğraflar, o ‘ÖZGÜN’ , ‘BİÇİM’ ve ‘MALZEMEYE UYGUN’ başlıklarında ne anlatıyor? Eldekinden eksilenler adına ne fısıldıyor? Peki, biz ne ‘CEVAP’ veriyoruz?
Tamer Yazar