Emperyalist güçlerin amaçladıkları politikalar doğrultusunda, Suriye’de bir iç savaşın yada kargaşanın çıkartıldığı bilinmektedir.
Bunun sonucu olarakta, birçok Suriyeli, komşu devletlere sığınma zorunda kalmıştır.
Bu arada ülkemizin payına da, resmi açıklamalara göre 4 milyon civarında bir Suriyeli sığınmacı isabet etti.
Bu sığınmacıların ülkelerini terk etme nedenleri, var olan iç savaşın onların ve ailelerinin can ve mal güvenliğini önemli ölçüde tehlikeye düşürmesidir.
Uzun yıllar bu sığınmacıları ülkemiz misafir etmiş ve içinde bulunduğu dar boğaza rağmen de onlara ülkelerinde elde edemedikleri birçok imkânı sunmuş idi.
Ancak bu sığınmacıların ülkelerine dönme niyetlerinde olmadıkları gelişmelerden anlaşılmaktadır.
Bugün için Suriye’nin hemen tamamına yakın bir bölgesinde rejimin hakim olduğu ve küçük bir alanda da terörist unsurların bulunduğu medyaya yansıyan haberlerden anlaşılmaktadır.
Bu durumda ülkemize sığınan 4 milyon civarındaki Suriyelinin önemli bir bölümünün ülkelerine koşarak gitmeleri ve orada sürdürmekte oldukları hayata yeniden kavuşmaları beklenirdi.
Ama ne yazık ki; gelişmeler bunun tamamen aksini gösteriyor.
Bunun sonucu olarakta, ülkemizin birçok ilinin demografik yapısının adım adım değişmekte olduğu, çıplak gözle dahi görülür hale gelmiştir.
Bu demografik yapıdaki bozulmanın zaman içerisinde, ülke geneline yayılabileceği hatırdan uzak tutulmamalıdır.
Özelikle ilimize gelen birçok bürokratın, bu yapı değişikliğini dile getirdiği ve Hatay’ın eski özelliğinin ve güzelliğinin yok olmakta olduğunu belirttikleri bir gerçektir.
Şimdi sormak gerekir?
Sığınmacı denilen Suriyeliler ülkelerini niçin terk etti?
Ülkelerinde bir iç savaş olduğu ve bu iç savaşın kendileri ile ailelerinin yaşamlarını tehdit edecek boyuta ulaştığı için ülkelerinden ayrılmak zorunda kalmışlardır.
Şimdi bu tehlike önemli ölçüde ortadan kalktığına göre, bu sığınmacılarında ülkelerine dönmelerinin zamanı gelmiş ve hatta geçmek üzeredir.
Sığınmacı kelimesinin adı üzerinde; bir yere muhtemel bir tehlikeden korunabilmek için geçici olarak barınmak için gelmek demektir. Oysaki gelişmeler bunun tamamen aksini gösteriyor.
Zira ülkelerinde normal zamanda görmedikleri imkânlar ülkemizde kendilerine sağlanmıştır.
Yaşanan ekonomik sıkıntıya rağmen resmi açıklamalara göre sığınmacılar için yaklaşık 40 milyar dolar para harcanmıştır.
Bu şuana kadar harcanan paradır. Bundan sonra harcanacaklar da işin cabasıdır.
Yurttaşlarımızın yaşadıkları ekonomik sıkıntı halen devam etmektedir.
EYT’lilerin mağduriyetlerini gidermek için harcanması gereken para bulunamadığı için bu sorun çözülemiyor.
Bütçe açığını kapatabilmek için çeşitli gelir kalemlerinde vergi artışları yoluna gidilmek isteniyor.
2020 yılında insanlarımızı daha zor günlerin beklediği, medyaya yansıyan haberlerden anlaşılmaktadır.
Böylesi bir ortamda, bir taraftan birçok ilimizin demografik yapısının değişmesine, öte yandan şuana kadar 40 milyar dolar civarında bir masrafı üstlenmemize neden olan sığınmacıların yükünü, acaba daha ne kadar süre çekmek zorunda kalınılacaktır?
Son günlerde Suriyeli sığınmacılar konusu, gündemin önemli maddeleri arasında ilk sıralarda yer almaya başlamıştır.
Sorunun çözümü için, başta diplomasi olmak üzere, tüm kurum ve kuruluşların kendine düşen görevi yerine getirerek gereken yolları araması, bulması ve yaşama geçirmesi zorunludur kanısındayız.
Zira her geçen gün sorun daha karmaşık bir hal almaktadır.
Bu nedenle, bir an evvel bu sorun çözülmeli ve bozulan demografik yapı yeniden eski haline getirilmelidir…
YORUMLAR