Antakya’da bir dikiş makinesiyle başlayan tutku, bugün çevreye duyarlı ve etik değerlere bağlı bir moda hareketine dönüştü. Vahide Kit Ziroğlu, sürdürülebilir modanın Türkiye’deki öncü isimlerinden biri olarak, doğayla uyum içinde tasarımlar yapmaya devam ediyor.
Sürdürülebilir moda neden yükselişte?
Günümüz modası, sadece stil değil; aynı zamanda doğa ile barışık ve etik üretim anlayışlarını da içinde barındırmak zorunda. “Slow Fashion” yani yavaş moda akımı, hızlı tüketime karşı doğan bir tepki olarak küresel ölçekte yaygınlaşıyor. Bu hareketin temelinde; dayanıklı, kaliteli, çevre dostu ve insan emeğine saygılı üretim süreçleri yatıyor.
Vahide Kit Ziroğlu’nun yolculuğu nasıl başladı?
Vahide Kit Ziroğlu, Antakya’da kendi küçük atölyesinde büyük bir dönüşüme öncülük ediyor. 6 Şubat depremini birebir yaşamış olan Ziroğlu, bu acı süreci üretimle iyileştirmeye karar verdi. Eski bir dikiş makinesiyle başlayan yolculuğu, bugün hem toplumsal hem çevresel sorumluluk taşıyan bir moda anlayışına evrildi.
“Modayı doğayla uyum içinde şekillendiriyorum”
Ziroğlu, yaptığı her tasarımda geri dönüştürülmüş kumaşlar ve organik malzemeler kullanarak sürdürülebilirlik ilkelerine sadık kalıyor. Kendisini şöyle ifade ediyor:
“Her bir dikişte doğayı ve insan emeğini gözetiyorum. Atölyeme gelen herkese, yavaş modanın aslında sadece bir trend değil; uzun vadede doğaya saygı, etik üretim ve atık azaltımı anlamına geldiğini anlatıyorum.”
Türkiye’de slow fashion’a kimler öncülük ediyor?
Sürdürülebilir moda, Türkiye’de sadece bireysel çabalarla değil, aynı zamanda kamuoyu önderlerinin destekleriyle de ivme kazanıyor. Emine Erdoğan, bu alanda farkındalık yaratmak adına sık sık açıklamalarda bulunuyor. Ziroğlu da bu görüşü paylaşıyor ve “Sürdürülebilir moda artık lüks değil, zorunluluktur” diyerek konunun ciddiyetine dikkat çekiyor.
Sanatla dayanışmayı buluşturan bir atölye
Ziroğlu’nun atölyesi sadece bir üretim yeri değil; aynı zamanda bir iyileşme ve dayanışma merkezi. Deprem sonrası yaşadığı zorlukları aşmak için sanatına daha da sarıldığını belirten Ziroğlu, sektörün deneyimli isimlerinden Katibe Değer’in katkılarını da unutmadı:
“Katibe hocamın gönderdiği materyaller ve sabırlı rehberliği, bu yolda beni yalnız bırakmadı. Ayrıca birlikte çalıştığım Ahmet Bey’in mizacı, üretim sürecimize güç kattı. Onunla yollarımızın kesişmesi, belki de bu yolculuğun bir başka mucizesi.”
Neden slow fashion tercih edilmeli?
Hızlı moda her yıl milyonlarca ton tekstil atığı oluşturuyor ve doğaya geri dönülemez zararlar veriyor. Bununla birlikte, düşük maliyetli iş gücünün tercih edilmesi de ciddi etik sorunlara yol açıyor. Slow fashion ise bu sistemin tam karşısında durarak, uzun ömürlü giysiler, adil çalışma koşulları ve çevreye duyarlı üretim prensiplerini benimseyen bir moda anlayışını temsil ediyor.
Atölyeye davet
Vahide Kit Ziroğlu, slow fashion’a ilgi duyan herkesi Kültür ve Sanat Çarşısı’ndaki atölyesine bekliyor. Hem doğayı hem de insan emeğini gözeten bu özel atölyede, herkesin ilham alacağı bir hikâye ve üretim anlayışı var. Ziroğlu’nun tasarımları, sadece birer giysi değil; aynı zamanda birer vicdan çağrısı niteliği taşıyor.