Suriye’de görev yapan Türkiye’nin son Büyükelçisi Ömer Önhon, Suriyeli mültecilerin ülkelerine geri dönüşünün gönüllülük esasına dayalı olması gerektiğini, ancak bu kişilerin kendilerini güvende hissedeceklerini düşünmedikleri müddetçe ülkelerine dönmeyeceklerini belirtti.
Hatay’da, Kilis’te, İstanbul’da ve daha birçok şehirde, Ankara’nın da son dönemde politik bir ağızla tartıştığı Suriyeli Sığınmacılar başlığında konuşan son isim, Suriye’de savaş öncesi görev yapan, Türkiye’nin Şam Büyükelçisi Ömer Önhon oldu.
2011’den beri çatışmaların sürdüğü Suriye’deki son gelişmeler ve olası senaryolar, bu kapsamda, ABD’nin başkenti Washington’da düzenlenen bir panelde ele alındı. Düşünce kuruluşu Türk Miras Vakfı’nın (Turkish Heritage Organization) çevrimiçi düzenlediği panel, Türkiye ve ABD’nin Suriye’de görev yapan son büyükelçileri olan Ömer Önhon ve Robert Ford’u bir araya getirdi. İki emekli büyükelçi de paneldeki değerlendirmelerinde, ABD’nin PYD/YPG’ye desteğini eleştirdi, Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esat’ın iktidarını koruyacağının artık kesin olduğu konusunda ise mutabık kaldı.
Son dönemde Hatay’da yerel idareciler bazında sık sık tartışma konusu yapılan, maliyetleri ve artan nüfusları üzerinden eleştirilen Suriyeli Sığınmacılar konusunun Türkiye’de bir iç siyaset meselesi haline geldiğine işaret eden Önhon, “Türkiye’nin Suriye’ye komşu olması, tüm sorumluluğu yüklenmesi anlamına gelmez. Hiçbir ülke, bu meseleyi tek başına idare edemez. Tüm ülkele,r elini taşın altına koymalı. Bu, sadece Türkiye’nin sorumluluğu değil” diye konuştu.
-ANAHTAR KELİME!-
Önhon, Suriyeli mültecilerin ülkelerine geri dönüşünün ise gönüllülük esasına dayalı olması gerektiğini, ancak bu kişilerin, kendilerini ‘güvende’ hissedeceklerini düşünmedikleri müddetçe de ülkelerine dönmeyeceklerini belirtti.
Bunun için Suriye’de emniyet ve güvenliğin temin edilmesinin bir yolunun bulunması gerektiğine işaret eden Önhon, sorunun bir diğer boyutunun da, Esat’ın, bu mültecilerin ülkeye geri dönmesini isteyip istemediği sorusu olduğunu söyledi.
Önhon, bu kişilerin çoğunun Esat’a muhalif olduğuna ve yoksulluk sınırının çok yüksek olduğu ülkede bu kişilerin bakımının da çok zor olacağına dikkat çekti. Tamer Yazar