Tehlikenin farkında mıyız?
‘Dikkat, bu yapı tehlike arz etmektedir…’ Peki, bahse konu ‘tehlikenin’ neresindeyiz? Çünkü günün hemen her saatinde,o tehlikenin yanı başından geçiyoruz. Bizi ne engelleyen biri var ne de önlem alan!
Burası, Zenginler Mahallesi Günlü Sokak. Nazlı Çıkmazı’nın hemen yanı başı… Haberin içeriği de başlığı da aynı olabilirdi aslında! Çünkü daha önce de haberleştirilen bir yer burası! Konu mu? Eldeki ‘çaresizliğimizin’ kurumsal hali… Sahi, neredeyiz o ‘hal’ denende? Çok iyi bir yerde olmadığımız kesin. Hele ki, ‘Dikkat, bu yapı tehlike arz etmektedir…’ derken bile kendi insanımızı o tehlikenin yanı başından akan hayatın trafiğinde kaderine teslim etmişken! Peki, ne bekliyoruz?
Bunu, benzer bir soruyu bizlere soran bir mahalleli cevaplasın mı? Cevaplarken de gülümsetsin mi?
“Bu tabela mı? Çok yerde var. Sadece burası mı? Bir şey olmaz, korkma… Zaten olacak olsa gelip yapmazlar mıydı? Yaparlardı… Allah var, uyarmışlar! Buradan geçen de dikkat edecek o zaman. Gülüyorsun! Gülersin tabi… Biz de gülüyoruz… Ağlanacak halimize gülüyoruz. Ne yazacaksın peki? Söylediklerimi mi? Gelip hemen yaparlar mı sence? Yok, gelmezler… Buraya geldikleri tek zaman, bu tabelayı asıp gitmek içindi. Başka zaman gelmezler. Gelirler aslında… Bu bina en sonunda yıkılıp çöktüğünde, bak o zaman yine gelirler. Anlayacağın, bekleyeceğiz. Tehlikeli dedikleri bu binaların hepsi yıkılana kadar bekleyeceğiz. Yabancı mısın sen? Alış bunlara. Biz alıştık. O yüzden bu kadar rahatız. ‘Tehlikeli’ de yazsa, umursamıyoruz. Çünkü bunu buraya yazıp gidenler de umursamıyor. Ne bizi ne de bu kenti. Belli değil mi? -Tamer Yazar-