Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Tanzim, güzel, hoş da!

Çözüm köy pazarlarında mı?

Çözüm köy pazarlarında mı?

Ankara, İstanbul, Bursa, Adana derken, “sıra Hatay’a da gelir mi?” diye soranların sayısı artıyor. Ama diğer taraftan, yakından izlenen bir başka noktada ‘başka bir şeyler’ oluyor! Bursa’da, üreticilerin bahçelerinde ve tarlalarında yetiştirdikleri meyve ve sebzeleri aracısız ve komisyonsuz bir şekilde doğrudan tüketiciye sunduğu köylü pazarları, fiyatların ‘semt pazarlarına oranla’ daha ucuz olması dolayısıyla ilgi görüyor. Peki, Antakya, bu örneğe uzak mı?

Domates, salatalık, ıspanak, patates, soğan, patlıcan ve biber satışı ile başlayan tanzim satış listesine yakın dönemde bakliyat da girmeye hazırlanıyor. Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin verdiği bilgiye göre, tanzim satış noktalarında nohut 5,5, mercimek ise 4,5 liradan satılmaya başlanacak. Haftaya da 6 liradan pirinç satışa çıkacak. Sonrasında ne olur, kimse bilmiyor! Ancak temizlik malzemeleri ile et ürünlerinin de listeye dahil olmasını isteyen ve bekleyen kalabalık hiç de az değil! Peki, Hatay! Zira Ankara, İstanbul, Bursa, Adana derken, sıra Hatay’a da gelir mi diye soranların sayısı giderek artıyor. Çünkü normal şartlarda haftalık alışverişini mahalle pazarlarından yapanların sıkıntıları Ankara ve İstanbul’dan çok da farklı değil! Fiyatlar, Antakya özelinde de şikayete konu oluyor. Özellikle de ‘tarım kenti’ tartışma başlığında ilerlerken!
-KÖYDEN PAZARA-
Tam da bu noktada gündeme yansıyan ‘köy pazarları’ kavramı, vatandaşın da gündeminde. Peki, vatandaş söylemi mi? Değişmiyor…
C.F. > Bir zamanlar ‘file’ derlerdi… Şimdilerde o fileyi yeniden hayatlarımıza soktular. Aslında haklılar! Pazar arabası kullanan bizlerin o arabalara ihtiyacı kalmadı. Çünkü Pazar arabaları fazla gelmeye başladı. Fiyatlar o kadar arttı ki, file yetiyor artık! Hatta her birinden bir ‘yarım kilo’, tadımlık, yetiyor! Üzücü olan, bizim gibi tarım kenti olan bir şehirde yaşıyoruz bu durumu. Domatesten tutun ıspanağa, fiyatlar hala çok yüksek. Eskiden 100 lira ile gelirdik pazara. Biz dört kişilik bir aileyiz. Yetiyordu, biliyor musunuz! Şimdi, üzerine para koymak gerekiyor. Tabi, üzerine para koymak olmuyor! ‘Eldekine ne kadar geliyorsa, o kadar’ deyip, çıkıyoruz pazardan. Ama ifade ettiğiniz şey olsa keşke. Duyuyoruz başka başka şehirlerden, ama bizde de olur mu, bilmiyorum. Köy pazarı fikri kulağa da güzel geliyor. Keşke…
İ.C. > İzmir’de gitmiştim böyle bir pazara. Ama tam dediğiniz gibi bir şey değildi. ‘Organik Pazar’ diye ifade edilen bir şeydi. Aslında yapılabilir bir şey. Ama organize edilmesi lazım. İnsanların koordine edilmesi lazım. Böyle bir Pazar için insanların doğru belirlenmesi lazım. Şikayet edilen her şeyden uzak tutmak için de, tarladan pazara mantığına sahip çıkmak lazım. Bir gün olursa, sadece o pazara giderdim her halde! Hem taze hem ucuz!
H.R. > Aslına bakarsanız, söylediğiniz şey sadece Bursa için de geçerli değil. Mesela Ankara Yenimahalle Belediyesi’nin de böyle bir uygulaması var. Hala devam ediyor mu bilmiyorum. Ama bizde de neden olmasın? Düşünün… El emeği ürünlerini gelire dönüştürmek isteyen vatandaşlar Köylü Pazarı’na geliyor ve tezgahını açıyor. Siz de, hiç tereddüt etmeden, en tazesinden salatalığı da, domatesi de, diğer ürünleri de alabiliyorsunuz. Direk tarladan geliyor. Ne tüccar var, ne aracı! Toprak kokuyor! Yeni toplanmış! Dalından koparılmış! Mis! Bizimkiler mi? Beklemeyin… Çok konuşurlar, ama yapmazlar!
-BURSA ÖRNEĞİ-
Antakya’daki vatandaşların ‘keşke’ diyerek karşıladığı köy pazarları Hatay’da da hayata geçer mi bilinmez ama, bunun son örneği Bursa’dan geldi. Onlarca üreticinin Bursa’nın farklı ilçelerinde üreterek getirdiği pazarlardaki fiyatlar, semt pazarına göre çok daha uygun. Semt pazarında kilogramı 8 lirayı bulan ıspanak üretici pazarında 5 liradan, 6 lira olan ayva 4 liradan satılırken, 7-8 liralık karnabahar 5, 8 liralık brokoli 4 liradan alıcı buluyor.
Semt pazarında demeti 2 lira olan maydanoz ve roka, üretici pazarında 1, 3-4 lira olan marul da 2 liradan satılıyor.
Konuya ilişkin konuşan Bursa Üretici Köylüler Kooperatif Birliği Başkanı Reşat Akyel, üreticilerin, Bursa’nın dört bir yanındaki kırsal mahallelerde bulunan pazarlarda kendi yetiştirdikleri ürünleri sattığını söylerken, kentteki ilk üretici pazarının 2001’de 6 kişiyle kurulduğunun altını çiziyor.
“Köylülerin araçları yoktu. Bir minibüs kiraladık. Köylerimizden çilek, kiraz, vişne, erik toplayarak satmaya başladık. Zamanla sayımız artınca minibüs yetmedi ve eski bir otobüs kiraladık. Çok şükür belli bir yere geldik. Nilüfer’de 4 pazar yerimiz mevcut.”
Akyel, pazarların kurulmasının ardından üreticilerin hayatlarının olumlu yönde değiştiğini de dile getirerek, “Ürettiklerini rahatlıkla getirip üretici pazarlarında satıyorlar. Köylerdeki evlerini yenilediler. Daha çok çeşitlilikle üretim yapmaya başladılar. Sirke, konserve, komposto, erişte, salça gibi ev ürünleri de satmaya başladılar. Üreticiler çok memnun, biz de memnunuz” diye konuştu.
-ÇİFTÇİ DE MEMNUN-
Merkez Osmangazi ilçesine bağlı Küçükdeliler Mahallesi’nden gelen çiftçi Ramazan Höbelek, kurulan ‘Köylü Pazarı’ndan memnun olan isimlerden.
“Bahçemizdeki, tarlamızdaki ürünleri getiriyoruz, burada taze taze satıyoruz. Müşteriler çok memnun. Dağ köylerinde kiraz, erik, patates, fasulye, her şey var. Bu pazarların kurulması için çok uğraştık. Şimdi rahatımız iyi. Burada bir nevi tanzim satış yapıyoruz. Üretiyoruz, aracı koymadan satıyoruz.”
Yenişehir ilçesinin kırsal Yolören Mahallesi’nde yetiştirdiği ürünleri pazarda satan Nurcan Sezgin de anlatsın, Antakya’lının da istediği pazarın keyif veren hikayesini…
“Yaklaşık 10 yıldır pazarda satışa geliyoruz. İnşallah böyle 20-30 yıl daha geliriz. Bu pazarlar açıldıktan sonra rahatladık. Çok iyi oldu. Toptana 50 kuruştan, 1 liradan biber veriyorduk. Şimdi ürünlerimizi pazara göre ucuz ama, aracıya verdiğimiz fiyatın da üzerinde satıyoruz. Üretici pazarlarından çok memnunuz.”
-SIRA YERELİN!-
Vatandaşın talep ettiği ‘daha sağlıklı’ ve ‘daha taze’ sebze-meyve için adreslerin ‘tanzim’ değil, ama köylü pazarları olmasını isteyenlerin kalabalığı her geçen gün artarken, üretici coğrafyasının avantajında bekleyen Antakya gibi bir yerde ‘neden olmasın’ diye soranlar, yerel idarecilerden ‘cevap’ bekliyor. Tamer Yazar-AA