Tarih ve Doğal Güzellikleriyle Defne

Antakyalı tarihçi libanius’un (M.S. 4.yy) sözüdür: “Göklerin tanrısı, yeryüzüne inerse, Daphne’de ikamet ederdi.” “Daphne, Selevkosların bayram kutlamalarını, boş zamanlarını geçirdikleri bir zevk ve eğlence mekanı idi. Görkemi ve insanı ferahlatan gölgelikleriyle dolu o yer tüm tanrıların uğramadan edemedikleri bir yerleşim yeriydi. Ünü öylesine yayılmıştı ki, eski zamanlarda, Roma’nın doğudaki başkenti olan Antakya’dan bile,” Daphne’nin yakınındaki […]

Antakyalı tarihçi libanius’un (M.S. 4.yy) sözüdür: “Göklerin tanrısı, yeryüzüne inerse, Daphne’de ikamet ederdi.”

“Daphne, Selevkosların bayram kutlamalarını, boş zamanlarını geçirdikleri bir zevk ve eğlence mekanı idi. Görkemi ve insanı ferahlatan gölgelikleriyle dolu o yer tüm tanrıların uğramadan edemedikleri bir yerleşim yeriydi. Ünü öylesine yayılmıştı ki, eski zamanlarda, Roma’nın doğudaki başkenti olan Antakya’dan bile,” Daphne’nin yakınındaki Antakya” diye bahsediliyordu.

Ve bu güzelim cennet köşesi son bir ay içinde sosyal medyada iki olayı tartıştı. Birincisi Harbiye Hidro havuzundaki Heykeltraş Mehmet Aksoy’un yaptığı Atatürk silüeti, ikincisi Uğur Mumcu alanındaki yeni düzenleme.

Uğur Mumcu alanındaki düzenleme için başkan defalarca bunun geçici olduğunu belirtmesine rağmen eleştiriler durmadı. Keşke eleştiri yerine öneriler getirilse. Mutlaka güzel bir proje çıkar ortaya.

Bundan 3000 yıl öncesinde insanoğlunun insanoğluna sundukları sanat yapıtlarını okuyunuz şaşırıp kalırsınız.

Elbette eleştiri şart ama yapıcı olmak gerek. Eleştiri yaparken alternatifler sunmalı.

Defne de biz yaşıyoruz. Çocuklarımızı bu güzel ilçede büyütüp burada okula gönderiyoruz. Doğal olarak da sorumluluğumuzun gereği olarak insanımızın çağdaş yaşamın olanaklarından yararlanması hakkıdır.

Bugüne gelinceye Defne, sorunlarıyla birlikte büyümüş, insanlara yeterli alt ve üst yapıyı sunacak önlemler yeterince alınmadığı için günümüzdeki çarpık bir kent görünümüyle karşı karşıya kalmış ve özgün kimliğini hızla kaybetmiştir.

Defneli ev kadınları, gençler, öğrenciler, emekliler, öğretmenler, esnaf…. hangi, meslekten ve hangi yaş grubundan olursak olalım Defne’de yaşıyorsak eğer, mutlaka Defne’nin sakini değil, sahibi olalım. Biz Defne’de yaşıyoruz. Ve Defne’yi seviyoruz.

Exit mobile version