Geçtiğimiz hafta sonu (18 Mayıs Cumartesi) Söylenceler ve Peygamberler kenti Urfa’daydık.
Yoğun geçen bir dönemin ardından Koromuza, Göbekitepe’ye bir kültür turu sözü vermiştim.
2019 yılı Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayip Erdoğan tarafından “Göbeklitepe Yılı” olarak ilan edilmişti.
Göbeklitepe, UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası listesine de alınmıştı.
Bu bakımdan bu tarihi yeri görmek şart olmuştu.
Ardından sevgili arkadaşım, Şair Nihat Özdal aradı. 18 Mayısta Halfeti’de yapılacak olan Gastronomi Festivali’nde bir konser vermemizi rica etti. Tereddütsüz kabul ettim. Hem konser verecek hem de iki Gastronomi kentinin, Halfeti ve Antakya’nın mutfağını karşılaştırma olanağı bulabilecektik.
Gerçi Halfeti’deki festival meyve kebapları ağırlıklıydı. Bu da bana daha ilginç geldi.
18 Mayıs sabahı Hatay Büyükşehir Belediyesinin sağladığı otobüsle 40 kişi yola çıktık. Yarım saat zaman geçmemişti ki, Nihat aradı ve üzücü haberi verdi. O gün Halfeti’de teröristlerle bir çatışma çıkmış ve bir komiserimiz şehit düşüştü. Bu nedenle festival ileri bir tarihe ertelenmişti. Dolayısıyla konser de olmayacaktı.
Biz yolumuza devam ettik. Öğleye yakın Göbeklitepe’deydik.
O gün Müzeler Haftası’ydı ve sosyal medyada müzelerin ücretsiz olduğu yazılıydı. İlk sürprizi burada yaşadık. Zira Müzeler saat 19.00- 23.00 arası ücretsizdi. İkinci sürpriz, İş Bankası Maksimum kartları da artık geçmiyordu. Konuklar, 30 TL Ören yeri girişi artı 10 TL. Sinevizyon ücreti olmak üzere 40’ar TL ödemek durumunda kaldılar.
Bence ören yeri giriş ücreti oldukça yüksek, bunun yanında sunulan diğer hizmetler de çok pahalı. Örneğin pet bardakta bir çay 8TL. bir şişe küçük su 2 TL.
Ücretsiz servislere binip 2 km uzaklıktaki eserlere gidiyoruz. Gerçekten görülmeye değer. Gerçi fazla bir şey yok, kazılar devam ediyor ama yine de kültür ve tarih tutkunlarının mutlaka görmeleri gereken bir mekan.
Göbeklitepe arkeolojik kazı alanı Şanlıurfa’nın merkezinin 22 kilometre güneydoğusunda bulunmaktadır. Bu yerleşim yerinin tarihi 12000 yıl öncesine dayanan yerleşik bir ibadet yeridir. Ve tarihte bilinen ilk mabettir. Dünya tarihine çok büyük katkılarda bulunmuştur ve pek çok mecra tarafından insanlık tarihinin en önemli buluntularından bir tanesi olarak sayılmaktadır.
Kısa bir Balıklı Göl gezintisinin ardından Halfeti’deydik.
Halfeti’nin en önemli özelliği sadece bu bölgede yetişen Siyah gül. Halfeti’de siyah renkte açan gül, benim bahçemde kırmızı açtı. Demek ki toprakla ilgili bir olay.
Halfeti’de mutlaka yapılması gereken bir de tekne turları var. Nihat’ın sağladığı tekne ile bir saatlik turun ardından güzel duygularla geç bir saatte kentimize döndük.
Ülkemiz, hem tarihi hem de doğal güzellikleriyle başlı başına bir hazine … Hangi köşesine giderseniz mutlaka farklı zenginliklerle karşılaşırsınız.
YORUMLAR